25-06-2018 tarihinde eklendi
Yemen’in BM Sessizliğine Tepkisi
Yemen milli kurtuluş hükümet sözcüsü Abdusselam Cabir, BM ve bağlı kurumların Suudi koalisyonun Yemen’deki cinayetlere karşı sessizliğini kınadı.

Suudi Arabistan ve BAE elebaşlığındaki saldırgan koalisyon, Yemen’de insani facia ile ilgili uluslararası alandaki tüm uyarılara rağmen Yemen’in batısında bulunan Hudeyde limanın işgal edilmesi için geniş çaplı saldırı başlattı, fakat şimdiye kadar Yemen ordusu ve halk komitelerin direnişi ile karşılaştı.
 
Suudi Arabistan ve bazı bölge ülkelerin işbirliği ile ve tabbi ki Amerika’nın desteği ile Mart 2015 tarihinden itibaren Yemen’e geniş çaplı saldırı başlattı, üstelik bu saldırı her geçen gün daha da geniş boyutlar kazandı. Suudi elebaşlığındaki koalisyonun Yemen’de işledikleri cinayetlerin yoğunlaşması sonucu şimdiye kadar bir çok Yemenli sivil öldü, yaralandı veya ülke içinde ve dışında mülteci duruma düştü, üstelik ülkenin tüm alt yapıları da imha edildi.
Suudi koalisyonun Yemen’deki yeni tur cinayetleri dünya kamuoyun geniş itirazları ile karşılaştı fakat yine de dünya toplumu ve başındaki BM ve özellikle genel sekreterin pasif tutumu nedeni ile bu cinayetler hala devam etmekte.
 
BM’in daha önce yaşanan krizlerdeki zayıf tutumuna dair geçmişi nedeni ile bu uluslararası teşkilatın dünya barış ve güvenliğini koruma görevini gerçekleştirerek Yemen halkından yana tavır sergilemesi yerine Suudi koalisyonun cinayetleri ve tecavüzüne eşlik ediyor. BM’nin Hudeyde limanını 3. Bir tarafa verilme önerisi ise bu teşkilatın Yemen’e saldıran Suudi rejimi elebaşlığınaki koalisyonun yayılmacı siyasetlerine eşlik etiğini ve saldırganların hedeflerinin gerçekleşmesi için ortam hazırlığında olduğunu daha da açıkça gözler önüne sermektedir.
 
Suudi Arabistan’ın Yemen’e saldırısı ve bu ülkeye kara, hava ve denizden uyguladığı sıkı ambargonun üzerinden 3 yıl geçerken bu ülke halkı BM’nin pasif tutumu sayesinde yoğun insani kriz yaşamakta. Tabi ki BM’nin Yemen halkının Suudi rejim ve müttefiklerince  katliamına karşı pasifliği tehlikeli bir süreç sayılıyor ve BM’nin görev ve hedefleri ile çelişerek üstelik bu teşkilatı Yemen saldırısında Arabistan’ın bir ortağı haline getirmektedir.
 
Yemen halkı BM’nin bu ülkedeki krizle ilgili tutumundan hoşnut değiller. BM’nin Al-ı Suud rejimin cinayetlerine karşı sessizliği ve yaşanan facianın boyutlarına gözünü yumması ise Suudi Arabistan koalisyonu ve baş hamisi Amerika’nın gönül rahatlığı ile cinayetlerine devam etmelerini ve Yemen milli hakimiyetini ihlal ederek bu ülkedeki müdahalelerine devam etmek için adeta güvenlik şeridine sahip olmalarına neden olmuştur. 
İnsan hakları alanında uluslararası avukatlardan olan Aktivist Edward Karigan’a göre Suudi Arabistan gönül rahatlığı ve BM tarafından sorguya çekilmekten hiç korkmadan batı ülkelerin yeşil ışığı ile Yemen’de insanlığa karşı cinayet işleyerek savunmasız insanları ve özellikle de çocukları öldürmeye devam ediyor.
 
Suudi koalisyonun Yemen’de hangi hedefleri amaçladığı bir yana, Al-ı Suud ve müttefiklerinin bu savaştaki tutumları savaş suçlarının bariz örneğidir. Suudi Arabistan’ın Yemen’de işlediği cinayetleri kendi göstermelik siyasetleri ile durduramayan BM, acziyetinin doruğunu, Arabistan’ın paraları ve Amerika’nın siyasi gücü karşısında gösterdi. 
 
Bu şartlar dünya kamuoyun Suudi koalisyon cinayetleri ve Amerika müdahale sürecinin Yemen’de daha geniş boyutlar kazanmasına ve aynı zamanda daha kanlı ve tehlikeli olmasına şahit olmasına neden oluyor.
http://caferider.com.tr/yemenin-bm-sessizligine-tepkisi_h21616.html