Suriye’yi parçalamaya yönelik 2011 yılında başlatılan savaş 7. yılına girerken ABD ve İsrail planlarından vazgeçmedi. ABD, PKK/ PYD’yle birlikte Suriye’nin kuzeyindeki işgalini sürdürürken, İsrail de hem Suriye’deki askeri noktaları vurmaya hem de özellikle Deraa bölgesindeki “silahlı muhalifleri” desteklemeye böylece Suriye’de kalıcı barışı geciktirmeye devam ediyor.

Suriye Ordusu ise Rusya’nın desteğiyle IŞİD’i temizlemesinin ardından “muhalif” adı altında faaliyet gösteren El Nusra gibi terör örgütlerine yönelik harekat başlattı. İdlib’in büyük bir kısmını işgal eden Heyet-ül Tahrir Şam’ı (eski adıyla El Nusra) İdlib’in güneyinde büyük oranda temizleyen ordu, başkent Şam’a sık sık saldırıların düzenlendiği Doğu Guta’ya yöneldi. Harekatın başlamasıyla birlikte, Batı medyası, Türk ve Arap medyasından bazı kurumlar, Suriye’ye karşı uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için dezenformasyon savaşı başlattı.

ŞAM’A GÜNDE 60 HAVAN SALDIRISI

Suriye-Türkiye Dostluk Komisyonu Başkanı ve Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Doğu Guta’nın ABD ve İsrail açısından önemini ve operasyon hakkında ortaya atılan yalanları Aydınlık’a değerlendirdi. “Doğu Guta’da esas olarak iki büyük örgüt var. El Nusra ve Ceyşul İslam (İslam Ordusu)” tespitinde bulunan Yuva şunları kaydetti:

“Şunu belirtmek gerekir, bugün Suriye Ordusu’nun operasyon düzenlediği Doğu Guta’da 20 bine yakın silahlı milis var. Şam’ın merkeziyle iç içe burası ve buradan Şam’a günde 50-60 kez havan saldırısı düzenleniyor. Buradaki örgütleri güçsüz düşünmeyin, tankları, füzeleri, doçkaları, pikap arkasına yerleştirilen füze rampaları bile var. Buradan yapılan saldırılarda Şam sokaklarında siviller, çocuklar ölüyor. Son olarak birkaç gün önce okuldan çıkan iki çocuk can verdi. Batı kaynaklı medya bunları görmez. Bakın Doğu Guta işgal edildi, yollar kapatıldı, çıkmak isteyenler halen öldürülüyor. Oradaki örgütlerden kaynaklı büyük bir sefalet ve insalık dramı var var. Tıpkı Afrin’de PKK/PYD’nin TSK’ya karşı yaptığı gibi Doğu Guta’da da siviller canlı kalkan yapılıyor. El Nusra ve diğer terör örgütlerine bombardıman yapılmasın diye insanlar çatılara çıkartılıyor.”

ABD VE İSRAİL’İN SİGORTASI

Doğu Guta bölgesinin ABD ve İsrail açısından önemini de değerlendiren Yuva, şunları söyledi: “Astana görüşmelerinde Rusya oradaki muhalifleri ‘içinizdeki El Nusra’yı temizleyin, masa kurulsun’ diye ikna etmeye çalıştı. İki sene sürdü bu süreç ancak yapmadılar. Neden yapmadılar? Çünkü oradaki örgütlerin El Nusra’yla ideolojik bağları, kök bağları var. Doğu Guta, İsrail’in ve ABD’nin sigortasıdır. Burası Şam’ı oyalamak başka yere yönelmesini engellemek için bir anahtardır. Çünkü Suriye Ordusu, burayı temizlerse sıra İsrail’in işgal altındaki Golan Tepeleri’nin kalkanı olan Deraa’ya gelecek, sıra Fırat’ın doğusundaki PKK / PYD’ye gelecek. İsrail ve ABD, Suriye Ordusu’nun Doğu Guta operasyonunu önleyerek, kendisine bir ‘güvenli bölge’ oluşturmak istiyor. Doğu Guta ve Deraa bölgelerinin Suriye Ordusu’nun kontrolüne geçmesi demek bugün İsrail’in bölgedeki güvenliğini tehdit altına alacak bir durumdur. Özetle; Doğu Guta temizlendiği zaman, Suriye Ordusu’nun önü açılacak ve bölgede yıllardır vekalet savaşları yürüten devletlere, PKK/PYD’ye gelecek sıra. Bütün bu medya operasyonları, Batılı devletlerin paniği bu yüzdendir.”

BEYAZ MİĞFERLER GÖREVDE

Suriye’nin bölünmesine yönelik başlatılan savaşta, IŞİD ve El Nusra gibi örgütlerin kurtarıcısı olarak bilinen Beyaz Miğferler (White Helmets) Doğu Guta’da yaptıkları şovla medya organlarında baş kapak olmaya devam ediyor.