Aile içi darbeyle tacı garantiye alan Suudi prens Muhammed Bin Selmani, Katar ablukasıyla başlattığı bölgeyi şekillendirme operasyonlarını sürdürüyor. Hariri'yi deviren veliaht prens Lübnan, Filistin ve Yemen'in ardından 'demir yumruğunu' Ürdün'e çevirdi.

 

 Ortadoğu'yu birbirine katan Muhammed Bin Selman, Yemen, Katar, Lübnan ve Filistin'den sonra Ürdün'ün başına bela oldu. İsrail 'le anlaşarak dayatılan 'çözüm' planı, milyonlarca Filistinlinin bulunduğu Ürdün'de endişe oluşturdu.

 

 Muhammed Bin Selman'ın, 2015'te Savunma Bakanlığı'na getirildikten sonra ilk yaptığı iş, Yemen'de binlerce sivil ölümü ve kıtlığa sebep olan askeri müdahaleyi başlatmak oldu. Haziran ayındaki Katar ablukası, Selman'ın veliaht prens olarak atanmasıyla aynı döneme denk geldi.

 

 İSRAİL'LE ANLAŞTI

 

 Suudiler son aylarda İsrail'le yakınlaştı, ABD 'nin de dahil olduğu bir çözüm planı üzerinde uzlaştı. Arap medyasındaki iddialara göre bu plan Kudüs 'ün uluslararası bir yönetime devredilmesini içerirken, Filistinli mültecilerin dönüş haklarının iptalini öngörüyor. Bu durum, iki milyondan fazla kayıtlı Filistinlinin bulunduğu Ürdün'de büyük endişeye neden oldu. Ürdün Kraliyet Mahkemesi'nden üst düzey bir yetkili Middle East Eye haber sitesine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yetkili, Suudilerin 'apar topar İsrail'le ilişkilerini normalleştirmeye çalışırken' Filistin konusunda Tel Aviv yönetimine tavizler verdiğini, bu durumun da Ürdün'ün istikrarını tehdit ettiğini dile getirdi.

 

 "HİZMETKARMIŞIZ GİBİ DAVRANIYOR"

 

 Kayıtlı mülteci sayısı iki milyon olsa da Ürdün'ün 9 milyonluk nüfusunun yarısının Filistinlilerden oluştuğu belirtiliyor. 'Bu çok hassas bir konu' diyen yetkili, Suud- İsrail planının, Amman ile Tel Aviv arasında 1994'te imzalanan basrış anlaşmasını da tehlikeye düşüreceğini ifade etti. Anlaşma Ürdün ve Filistin arasında serbest geçişi de öngörüyordu. Yetkili ayrıca Selman'ın tavırlarını da eleştirerek "Bize ve Filistinlilere kendisi efendi, biz ise hizmetkarmışız gibi davranıyor" diye konuştu.