Irak Başbakanı olarak ilk zamanlar birçok eleştiriye maruz kalan Haydar el İbadi, özellikle Irak’ın önemli kentlerinden olan Musul’u ve Kerkük’ü ele geçirerek Irak tarihinde eşi olmayan bir lider olarak ön plana çıktı.
Daha genç yaşlarda Irak’ta Dava partisinin önemli üyelerinden olan Haydar el İbadi’nin iki kardeşi Saddam tarafından öldürülürken 2003 yılında tekrar ülkesine dönenen İbadi, Dava partisinin Irak parlamentosundaki temsilciliği görevini üstlendi.
Haydar el İbadi Bağdat’ın Irak’ın genelinde hakimiyetini sağlaması ve özellikle Kürtler ile ihtilaflı bölgeleri en az kayıpla tekrar ele geçirmesiyle hem Irak içerisinde ve hem sınır ötesinde Irak’ın yeni mimarı olarak kabul edilmektedir.
Kuzey Irak’ta gerçekleşen referandum sonrası bölgede oluşan kaosu soğukkanlı bir şekilde yöneten Haydar el İbadi, Peşmerge güçleri ile çatışmanın Kürtler ile ileride barış yapmayı zorlaştıracağını düşünerek; “Ben emniyet güçlerine hiçbir şekilde kan dökülmemesi konusunda emir verdim” ifadelerini kullandı.
Irak içerisindeki tüm sınır bölgelerinin Bağdat’ın kontrolünde olması gerektiğini belirten Haydar el İbadi, Irak Kürt bölgesinde bulunan petrolün Habur’dan Türkiye’ye satıldığını ve Ankara’nın ise kendi ekonomisine olan katkısından dolayı buna onay verdiğini ancak Irak ile Türkiye arasındaki yeni kara yolunun Irak’ın kuzeybatısında bulunan Halil İbrahim bölgesinden yapılacağını ifade etti.
Türkiye’nin Bağdat merkezi hükumetini devre dışı bırakarak IKBY ile kurduğu ilişkide hata yaptığını artık kabul ettiğini vurgulayan Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Irak’taki uluslararası uçuşların ve sınır bölgelerinin Bağdat’ın kontrolünde olması gerektiğini belirtti.
Haydar el İbadi, Peşmerge’nin Irak emniyet güçlerine bağlanması gerektiğini ya da mahalli bir güç olarak devam etmesini isteyerek; “Kürdistan yetkilileri bana küçük bir Peşmerge grubunun bulunacağını geri kalanının ise evlerine döneceklerini söylediler” ifadelerini kullandı.
Kendisinin Peşmerge güçlerinin Irak emniyet birimlerine bağlanması halinde maaş vereceğini belirten Haydar el İbadi mahalli bir teşkilat olarak kalmaları halinde sayılarının az olması gerektiğini ve maaşlarının ise Kürt Bölgesel yönetimi tarafından karşılanacağını kaydetti.
İran’ın Bağdat üzerindeki etkisi ve Kasım Süleymani’nin özellikle Kerkük’ün alınmasındaki rolü üzerine yapılan eleştirilere sert cevap veren Haydar el İbadi, iddiaları yalanlayarak “Onun Kerkük’ün geri alınmasında ve yaşanan süreçte hiçbir siyasi ve askeri rolü olmamıştır. Size Kerkük’te yaşanan olaylarda Süleymani’nin hiçbir rolü olmadığının garantisini veriyorum” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Irak Başbakanı İbadi, Kasım Süleymani’nin önde gelen Kürt isimler ile konuştuğunu ve krizi herhangi bir çatışma yaşanmadan atlatılması üzerine çalıştığını belirtti.
Amerika Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile gerçekleştirdiği son görüşme hakkında da değerlendirmede bulunan Haydar el İbadi, Amerika’nın Haşdi Şabi’yi İran Devrim Muhafızları gibi görerek yanlış yaptığını ve Haşdi Şabi’nin Irak’ta tasfiyesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Irak’ta Amerika, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerden birçok askeri danışmanın olduğunu belirten Haydar el İbadi, İran’dan ise 30 danışmanın Irak’ta görev yaptığını vurguladı.