Netanyahu, yaptığı yazılı açılamada, Dışişleri Bakanlığına “ABD’nin kararına paralel olarak UNESCO’dan çekilmek için hazırlık yapılması” talimatı verdiğini belirtti.
ABD’nin UNESCO’dan çekilme kararını “cesur ve etik” olarak niteleyen Netanyahu, bunun gerekçesinin ise kurumun “tarihi korumak yerine tahrip eden absürt bir tiyatroya dönüşmesi” olduğunu savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, UNESCO’dan “İsrail karşıtı tutumu” ve “yapısal reform ihtiyacı” nedeniyle ayrıldığını açıklamıştı.
Bakanlık açıklamasında, “12 Ekim 2017’de Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin UNESCO’dan geri çekilme ve kurumda daimi gözlemci statüsünde olma kararını, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova’ya iletmiştir. Bu, kolaylıkla alınan bir karar değildir. UNESCO’daki İsrail karşıtı tutumun devam etmesi ve kurumdaki yapısal reform ihtiyacı gibi ABD’nin taşıdığı endişelerin bir yansımasıdır.” ifadelerine yer verilmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nden (UNESCO) çekilme kararının birçok önemli projenin bozulmasına yol açacağını ifade etti.
Zaharova, yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin UNESCO’dan çekilme kararının “hayal kırıklığı” yarattığını belirterek, bunun, örgütün bulunduğu durumun kötüleşmesine yol açacağını kaydetti
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Irina Bokova, ABD’nin örgütten çekilme kararından “derin üzüntü” duyduğunu bildirdi.
Bokova, yaptığı yazılı açıklamada, “ABD’nin UNESCO’dan ayrılma kararı dolayısıyla derin üzüntü duydum.” ifadesini kullandı.
ABD’nin 2011’de UNESCO’nun fonlarına katkısını durdurmasına rağmen bu ülke ile iş birliğini geliştirdiklerini belirten Bokova, çatışmaların dünya genelinde toplumları bölmeye devam ettiği bir zamanda, barış için eğitimi destekleyen ve saldırı altındaki kültürü koruyan BM örgütünden çekilmenin ABD açısından da üzüntü verici olduğunu savundu.