Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak referandumuyla ilgili İran dönüşü sert açıklamalar yaptı. Referandumun önünü açanlar karşılığını bulacaklar. Ben yaptım oldu ile bu iş yürümez. Barzani ve yanındaki avanesi bu işten vazgeçecek.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Referandum konusunda Kuzey Irak yönetiminin tavrında yumuşama olup olmadığı sorulan Erdoğan, “Henüz öyle bir şey almadık.” diye cevap verdi. Türkiye’nin bu aşamada Barzani yönetimiyle temas olup olmadığı sorusuna ise “Şimdi bizim o tür bir temas gayretimiz yanlış olur.” diye cevap verdi.
“BARZANİ VE AVANESİ BU İŞTEN VAZGEÇECEK”
Netice, Barzani ve avanesi bu işten vazgeçecekler. Zaten yaptıkları işin hiç bir hukuki zemini yok. Uluslararası hukuka zaten aykırı. Federal parlamentodan bunu geçmesi lazım; bunun federal parlamentodan onay alamayacağı da zaten kesin. Irak merkezi hükümeti buru resmen açıkladı da. Irak Anayasa Mahkemesi de referandum kararını askıya almış, bunun durdurulması gerektiğine hükmetmişti. Hani meşhur bir söz vardır ya: Makaram sarı bağlar kız söyler gelin oynar. Bunların hali bu.
“AKSİ HALDE ADIM ATACAĞIZ”
Barzani hangi adımı atarsa, ne yaparsa Türkiye’yi tatmin eder?
Çekilecek bu işten. Referandumu iptal edecek. Zaten yapılan işin bir geçerliliği de yok… Mesela, durumu koşulları tamamen farklı olan Kosova’nın durumuna bakın. Kosova, şu anda 114 ülke tanınmasına rağmen, hala ‘Devletim’ diyemiyor. Kaldı ki Kosova’yı ilk tanıyan ülke ABD, ikinci ülke de saniye farkıyla Türkiye olmuştur. Buna rağmen halen ‘Devletim’ diyemiyorlar. IKYB’nin yaptığı işe ise İsrail dışında kimseden destek bile yok. Dolayısıyla kendisinin bu işi bitirmesi lazım, başka çaresi yok. Aksi halde, belli bir takvim içerisinde adımları atmak durumunda kalacağız.
İRAN İLE TURİZM İLİŞKİLERİ
Örneğin Kültür ve Turizm Bakanlarımız turizm alanında neler yapabiliriz, onları konuştular. Turizm konusunda İran’da nasıl yatırım yapılabileceği konusu da konuşuldu. İran medeniyetin beşiği, şehirlerinde nasıl yatırımlar yapılabilir, bunlara da baktık. Türkiye’den haftada 75 uçak İran’a uçuş yapıyor, hava trafiği o denli yoğun.
İRAN İLE İMZALANAN ANLAŞMALAR
İran ile dört anlaşma imzaladık. Bunların birincisi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız ile İran Maliye Bakanlığı arasındaki mutabakat zabtıdır.
Ikincisi, Merkez Bankamız ile İran Merkez Bankası arasındaki mutabakat zabtı. Buradaki hedefimiz yerli paraya geçmek. Yerli paraya geçmek suretiyle, alışverişlerimizi Türk lirasıyla ve İran dinarıyla yapalım, böylece piyasalarımızı dolar baskısından kur baskısından kurtaralım istiyoruz. Bir diğer konu da tabi bizim Merkez Bankası ile İran Merkez Bankası’nın koordinesinde bankalarımızın İran’da şube açmaları hususudur. Bizim bankalarımızın maalesef İran’da şubeleri yok. Bunun üzerinde ısrarla durduk.
Üçüncü anlaşma, TRT ile İran yayın kurumu arasındaki mutabakat zabtıdır. Bu konuda gerek İran’ın gerekse bizim imkanlarımızın takas yoluyla işbirliğinin geliştirilmesi söz konusu.
Dördüncüsü Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile İran’ın Milli Kütüphanesi ve Arşivleri arasında arşivler arasında işbirliği programı. Bunun da adımını atma kararı aldık.
Suriye’yi de içine alan stratejik işbirliği olabilir mi?
Rusya Devlet Başkanı Putin Türkiye’deydi. Üçlü mekanizmayı nasıl çalıştıracağımızı görüştük. Bu konuda yol haritamız var. Önümüzdeki günlerde ilgili birimlerimizin nasıl adımlar attığını göreceksiniz. Çatışmasızlık bölgesinin sınırları konusunda, içerde ve dışarıda, görev paylaşımı yapıldı. Dışarıyı Rusya, içeriyi Türkiye güvence altına alacak. Böylece oradaki insanların huzurunu temin için adımlar atılacak. Cerablus’ta Rai’de bunu nasıl başardıysak, oraya 100 bin insan geri döndüyse, aynı adımlar İdlip’te de atılacak. TSK İdlip sınırları içinde, Rusya Silahlı Kuvvetleri sınırların dışında görev yapacak.
Sözünü ettiğiniz yazarlardan biri, bölgedeki Kürtlerin İsrail’in 1948’deki durumunu yaşadıklarını iddia ediyordu. Dolayısıyla uzun vadede sınırımızda bir İsrail türü bir proje söz konusu olabilir mi?
Biz ne dedik daha önce? Güneyimizde bir terör koridoru oluşturmayacağız! Biz, devlet olarak, orada bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunun ilki Suriye’nin kuzeyi.. Bunu biz ABD’ye de söyledik. Sayın Trump’la açık net konuştuk. Güneyimizde öyle bir şey olursa kesin müdahale ederiz dedik. Şu anda aynı şey Kuzey Irak için de geçerlidir. Dolayısıyla aklını başına alıp bu sevdadan vaz geçecek. Oradaki yerel yönetim ne oldu da böyle bir şeyin içine girdi? Muhtemelen, verdiler gazı o da bu yola girdi.
Kerkük meselesi referandumda tahrik meselesi oldu. Barzani’nin orayı ziyaret etmesi böyle değerlendirildi. Kriz Kerkük odaklı bir zemine çekilmek mi isteniyor?
Kerkük çok hassas. IKYB de malum, genelde, Kerkük’le ilgili olarak burası benim havası oluşturmak istedi. Halbuki oralar özellikli bölgelerdir. Dolayısıyla, orada hiç kimse, ‘Burası benimdir’ havasına giremez. Orada bir defa Türkmenler var, tarihine baktığımızda burada Türkmenlerin geçmişe yönelik çok ciddi sahiplenme hakkı var. Fakat biz o veya bunun şeysi derdinde değiliz. Biz diyoruz ki: Orada kimler yaşıyorsa biz onların hukukunu koruyalım. Ama iyi biliyoruz ki Kürtlerin orada hiç bir hukuku yok. Onlar aslında şu anda orada işgalci konumundalar. Ellerinde güç var, o gücü kullanarak Kerkük’e hep girme gayreti içinde oldular. Ama şu anda merkezi yönetim Kerkük’e yönelik gerekli adımları atacak. Irak, İran’la görüşmelerimiz sürüyor. Atılması gereken adımlar neyse atılacak. Kerkük için de atacağız, Musul için de atacağız. Biz oralarda yaşayanların, oraların gerçek sahiplerinin yanında olacağız.
Mevcut ortamdan istifadeyle, Irak merkezi yönetimiyle de konuşmak suretiyle, terörle mücadele açısından sınırı taşıma konusu gündeme gelebilir mi? Daha kontrol edilebilir hale gelmesi için, sınırın dağların öbür tarafına uzatılması gündeme gelebilir mi?
Biz şu anda mevcut sınırların korunması gayreti içindeyiz. Bizim başkalarının toprağında gözümüz yoktur. Biz bu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Kim nerede oturuyorsa, orada huzur içinde yaşasın istiyoruz. Olay budur.