AFP, Irak Kürt Bölgesel  Yönetimi’nin yapmayı planladığı ayrılık referandumu hakkında bir analize yer vererek, şöyle yazdı: Uzmanlara göre, bağımsız Kürt devletinin kurulmasını destekleyen tek rejim İsrail’dir. Bunun nedeni de Kürtler ile Yahudiler arasındaki iyi ilişkilerdir. İsrail, Kürdistan’ın “İran ve radikalizm karşısında bir cephe” haline gelmesini bekliyor.

 

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak, İran ve Türkiye ve de ABD’nin itirazlarına rağmen 25 Eylül tarihinde ayrılık referandumunu düzenlemek istiyor.

 

Irak Yüksek Mahkemesi ise Pazartesi günü aldığı kararlar, referandumun askıya alınması talimatını verdi, ancak Kürt yetkililer, referandum kararında diretiyorlar.

 

Siyonist rejim İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, İsrail’in Kürdistan halkının bir ülkeye dönüşmeye yönelik yasal çabalarını sarih biçimde destekleyen ilk rejim olduğunu ifade etti.

 

Washington merkezli Yakın Doğu Düşünce Enstitüsü’nde çalışan İsrailli eski General Yair Golan da bu bağlamda yaptığı değerlendirmede; “Esasen Doğu’da İran’a, bölgedeki istikrarsızlığa bakıldığında, bu bataklık için güçlü ve bütünleşik bir Kürdistan’ın kurulması kötü bir düşünce değil” ifadelerini kullandı.

 

İsrail rejiminin eski bakanlarından Gideon Siar da, Kürtler’in İsrail için güvenilir müttefik olduğunu ve olmaya devam edeceğini, onların da İsrail gibi bölgede azınlık bir grup olduğunu kaydetti.

 

Siar ayrıca; ” Sykes–Picot Anlaşması ile geçen 100 senede zulme maruz kalan veya Irak’ta Saddam Hüseyin ve Suriye’de Esadlar gibi otoriter rejimlerce bastırılan azınlıkların bağımsızlığını desteklemeliyiz” açıklamasında bulundu.

 

Aynı kaynak, Kürdistan’ın çabalarının bölgede İslamcı grupları zayıflattığına dikkat çekerek, haritada Kürtlerin konumuna bakıldığında, onların bölgede radikal İslam’ın yayılmasına karşı bir set rolü ifa ettiğinin anlaşıldığını kaydetti.

 

Tel-Aviv Üniversitesi’nde Kürt Araştırma Programı Başkanı Efriba Bengiyo da, İsrail’in 1965-1975 yılları arasında, Kürdistan’a askeri, istihbari ve insani yardımda bulunduğunu hatırlattı.

 

Bengiyo, Kürdistan’ın Arap etkenlerine sıkıştırıldığına temasla, Kürdistan’ın İsrail için ne ölçüde müttefik olabileceğini bilmediğini ancak, İsrail’e karşı hasmane tutumu olmayacağını belirtti.

 

İsrailli araştırmacı değerlendirmesine şöyle devam etti: “Kürdistan, İran ve radikal unsurlara karşı tampon bölge olabilir, ayrıca sekülarizm, demokrasi, ılımlılık ve başkalarının kabulüne vurgu yapan bir Kürdistan, radikalizm ve istikrarsızlıklarla çalkalanan bölgede olumlu bir unsur olacak.”