Arabistanlı aktivistler hashtag “Nemr’i unutmayacağız” kampanyası çerçevesinde diğer aktivistleri ve el’Namr’ın hamilerini bu kampanyaya katılmaya davet etti.
Şeyh Nemr Bakır el’Namr Temmuz 2012’de ve Şubat 2011 tarihinde Arabistan’ın doğusunda şii nüfusun yoğunlukta yaşadığı Katif kentinde başlayan geniş çaplı itirazların ve protesto eylemlerinin ardından gözaltına alındı. Şeyh Namr Bakır el’Nemr, 15 Ekim 2015 tahirinde Suud rejiminin ceza mahkemesi tarafından milli güvenliğe karşı eylem yapmak ve muharebe gibi mesnetsiz suçlamalarla yargılandı ve sonunda kılıçla idam ve halkın gözü önünde çarmıha gerilme cezasına çarptırıldı.
Şeyh Nemr Bakır el’Nemr’in idam cezası, çoğu terörist olmakla suçlanarak mahkum edilen 46 mahkumla birlikte 2 Ocak 2016 tarihinde infaz edildi, ancak bu cinayet bölge milletlerinin sert tepkisi ile karşılanarak şiddetle kınandı.
Bahreynli insan hakları uzmanı Bakır Derviş konu ile ilgili yaptığı değerlendirmesinde şöyle dedi: Şeyh Namr Bakır Namr’ın şehadet meselesi uluslararası camia için büyük bir sınav niteliğindeydi, ama maalesef uluslararası camia Ayetullah Nemr’in idam cezasını önlemekte başarısız oldu ve Suud rejimini bu cinayetinden ötürü mükafatlandırdı.
Bu arada halk düşmanı Suud rejiminin başta şii müslümanlar olmak üzere Arabistan halkına karşı baskıları her geçen gün daha da arttığı ve bu rejimin güvenlik güçleri ülkenin doğusunda nüfusunun kahir çoğunluğu şii müslümanlardan oluşan halka karşı en şiddetli saldırıları gündemlerine aldıkları belirtilmelidir.
Ancak Arabistan kamuoyunun Suud rejiminin Şeyh Nemr Bakır el’ Nemr’ı infaz etme cinayetine gösterdiği tepki, bu rejimin bu tür cinayetleri Arabistan halkının Suud rejimine yönelik itirazlarını bastıramadığı gibi, her geçen gün daha da yayılacak şekilde devam ettiğini, hatta sanal ortama bile yayıldığını ortaya koyuyor.
Gerçekte Arabistan’da her ne kadar Suud hanedanı muhaliflerine karşı uygulamalarını şiddetlendiriyorsa, Arabistan toplumunda adalettalepliğe yönelik isteklerin daha da genişlediği anlaşılıyor. Bu durum aynı zamanda Suud rejimi baskı ve şiddet politikalarını arttırarak ne Arabistan halkını, ne de bu ülkede başlayan kıyamın liderlerini susturabildiğini gösteriyor. Nitekim şehit Şeyh Namr Bakır el’Namr da Suud rejiminin zindanlarında canı pahasına direnişini sürdürdü.
Her halükarda Arabistan halkının muhalefetleri ve protesto eylemleri ve hükümet karşıtı kıyamının devam etmesi, bu insanların başlattıkları kıyamın hedeflerine ulaşmakta kararlı olduklarını yansıtıyor. Arabistan halkı bu ülkeye hakim olan despot rejimin devrilmesini ve yerine demokrasiye dayalı bir nizamın gelmesini istiyor.
Lübnanlı hukuk aktivistlerinden Ali Raslan ise bu konuda şöyle diyor: Şehit Şeyh Namr Bakır el’Namr’ın şehadetinin üzerinden yaklaşık bir buçuk yıl geçtiği bir sırada onun namı ve yadının her yerde olduğunu görmekteyiz. Şeyh Namr’ın tefrika karşıtı eğilimi ve zulme karşı mücadele anlayışı cani rejimleri derinden panikletmişti.
Gerçekte Arabistan halkının Suud rejiminin şiddete dayalı uygulamaları ve Arabistanlı seçkin şii alim Ayetullah Namr Bakır el’ Namr’ı sırf Suud rejimini açıkça eleştirmesi ve Arabistan’da eşitlik, özgürlük ve reform istemesi suçundan idam ederek şehit etmesi gibi uygulamalarına yönelik öfke ve itirazlarının devam etmesi Arabistan halkının despot Suud rejimine karşı direnişte ciddiyet ve kararlılığını sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Ancak ne var ki bu sürecin pratikte Suud hanedanının en korkulu kâbusuna dönüştüğü anlaşılıyor.