Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Dünyası Yükseköğretim toplantısında konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Körfez’de 3 kardeş ülke, nedir bu sıkıntı? Bunlar bizi yaralıyor, üzüyor. Biz bu hallere düşmeli miydik? Biz diyalog yoluyla herhangi bir sıkıntı olduğu zaman oturarak konuşarak çözemez miyiz?
Çözüm yollarına gitmeyip etrafımıza birilerini de almak suretiyle herhangi bir kardeşimizi köşeye sıkıştırırsak, bu kabul edilebilir bir şey değildir.
İslam dünyasının bugün ayrışmalarla, çatışmalarla gündemde olması ne kadar acıdır.
Barışın sembolü Kudüs, saldırılar karşısında direnmeye ayakta kalmaya çalışıyor. Müslümanların mevcut güçsüzlüğünden cesaret alan İsrail yönetimi Kudüs’ün İslami karakterini tahribe yöneliyor.
Her fırsatta ülkemizi eleştiri yağmuruna tutanlar mesele Filistin, Kudüs olunca birden sus pus kesiliyorlar.
Mescid-i Aksa’nın onurunun korunması tüm İslam aleminin vazifesidir.
İsrail’in Müslümanları rencide eden metal detektör uygulamasından geri adım atması gerilimin azaltılması noktasında doğru adım olmuştur. Bundan memnuniyetimiz söz konusudur. Ama yeterli midir? Değildir.
Cuma günleri gelen Müslümanlara o kapıların kapanmasına tahammül etmemiz mümkün değildir.
İsrail insan haklarına saygılı davranmalıdır.
‘BİZİM BAŞIMIZA GELEN BELA O ÜLKELERİN DE BAŞINA GELEBİLİR’
Hoca kılıklı şarlatanın peşine takılan insan müsvettelerinin neler yapabileceğine 15 Temmuz’da şahit olduk. Onun peşinde de profesörler var, doçentler var. O bize diyor, şah damarımızdan daha yakındır. Bunu diyen ilmiye sınıfından.
160 ülkede dünyada faaliyetleri var. O ülkeleri de kendi kontrolleri altına alan çalışmalarla, bizim başımıza gelen bela o ülkelerin de başına gelebilir. O ülkelerin seçkin öğrencilerini alıp istedikleri gibi yoğuyor, bakıyorsunuz devlet kademelerinde söz sahibi oluyorlar.