22-05-2017 tarihinde eklendi
BOP'ta yeni aşama
ABD Başkanı Trump, 8 günlük ilk dış gezisinde Suudi Arabistan, İsrail ve Vatikan hattını ziyaret ederek, Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeni safhasına geçildiğini ilan etti. O safhada Şii-Sünni çatışmasının körüklenmesi yer alıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk yurtdışı gezisini Suudi Arabistan'a yapması bu ülkenin idarecilerini adeta mest etti! Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cadan, ABD Başkanı Donald Trump ile Kral Selman bin Abdulaziz'in huzurunda iki ülke arasında yapılan anlaşmaların ortak menfaatler gereği olduğunu ve sadece satın alma şeklinde olmadığını savundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr de, ülkesi ile ABD arasında varılan anlaşmaların toplam tutarının 380 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Bunun 110 milyar dolarlık bölümünü silah satışı anlaşmaları teşkil ediyor. 
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yapması dikkat çekiyor. Trump, Suudi Arabistan'ın ardından İsrail ve Vatikan'a, yani Yahudilik ve Hıristiyanlık'ın merkezlerine de gidecek. 
 
İlk işi İslam ülkelerine yasak koymaktı
 
Trump'ın ilk ziyaretinin Suudi Arabistan'a yapması şaşırtıcı bir tercih olarak öne çıkıyor zira Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ilk iş olarak 7 İslam ülkesinin vatandaşlarına ABD'ye giriş yasağı getirmişti. Trump, Riyad ziyaretiyle birlikte Suudi Arabistan’dan ABD’ye 40 milyar dolarlık bir yatırımı da koparmış oldu. ABD Başkanı, daha sonra bu listeden Irak'ı çıkardı. 
Öte yandan Trump, 2016 yılı Şubat ayında seçim kampanyasında Suudi yetkilileri, 11 Eylül saldırılarında 'suç ortağı olmakla' itham etmişti. Trump, "Dünya Ticaret Merkezi'ni kim patlattı? Bunlar Iraklılar değil, Suudilerdi. Suudi Arabistan'a bakın belgeleri açın" demişti. ABD'de ayrıca 11 Eylül saldırılarının müsebbibi olarak Suudi Arabistan'a karşı dava açılmasına da vize verilmiş durumda. 
 
Şii-Sünni eksenini kaşıyor
 
ABD Başkanı olarak Trump'ın, selefi Barack Obama'nın dış politikalarıyla arasına mesafe koymasının bir yolu İran'ı kötülemek, diğeri de Suudilerle arayı yapmak olarak öne çıkıyor. Trump, Ocak'ta göreve geldikten kısa bir süre sonra yeni CIA başkanı Mike Pompeo'yu Suudi Arabistan'a ve Bahreyn'e göndermişti. Pompeo bu iki ülkede kırmızı halılarla karşılanmıştı.
Bu arada Başkan Trump'ın katıldığı bir toplantıda Riyad'da Pazar günü ABD ve Körfez ülkeleri arasında terör finansmanını engellemek amacıyla "para trafiği kontrol merkezinin kurulması" için mutabakat zaptı imzalandı.
 
ABD, Suudi Arabistan'ın özel koruması gibi! 
 
CIA ve Batılı istihbarat teşkilatları ile özel kuvvetler, 2003 El Kaide ayaklanmasından bu yana sözde terörle mücadelede Suudi yetkililere yardım ediyor. Destekleri, 1979 Kâbe Baskını'na kadar gidiyor. Bu arada DEAŞ, Suudi Arabistan ve Kuveyt'te Şii türbeleri ile camilerini bombaladı.
Öte yandan bugün Irak, Suriye, Libya ve Yemen'de ortaya çıkan çatışmalarda çok sayıda Suudi gencin DEAŞ saflarında yer aldığı belirtiliyor. Suudi Arabistanlı yöneticiler, İran'ın Suriye'de desteklediği Hizbullah ile ve Yemen'de desteklediği Husileri bölgedeki en büyük tehdit olarak görüyor. Tahran ise milisleri desteklediği iddiasını reddediyor. Bu arada Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri de İran'ı büyük bir tehdit olarak görüyor. Başta Ulusal Güvenlik Danışmanı General H. R. McMaster ve Savunma Bakanı Mattis olmak üzere Trump yönetiminin kilit isimleri arasında da bu görüşte olanlar bulunuyor. 
 
Yeni eksenin şifreleri
 
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) - ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Pazar günü Suudi Arabistan'ın Başkent Riyad'tdaki Kral Abdulaziz Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde yapıldı. Zirveye Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el Halife, Abu Dabi prensi ve emirlik velihatı Muhammed bin Zayed el Nahyan, Umman Sultanlığı başbakan yardımcısı Sayyid Fahd bin Mahmoud al Said, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, ve Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz katıldı.
 
Yenimesaj
http://caferider.com.tr/bop-ta-yeni-asama_h19323.html