17-05-2017 tarihinde eklendi
Suudi Rejim Yıllardır Amerika İçin Bir Süt Veren İnek Misali
23 mayıs’ta gerçekleşecek olan ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti kalabalık geçeceğe benziyor. Suud kralı Selman bin Abdulaziz, Trump’ın Riyad’a gerçekleştireceği ziyaret tarihine denk gelecek biçimde çok sayıda Müslüman ülke liderini Riyad’a davet etti.

Selman bin Abdulaziz bu amaçla 17 İslam ülkesi liderine davet mektubu ortak bir oturum düzenlemelerini istedi.
 
Suud basını bu daveti “Arap-İslam ülkeleri ile ABD arasındaki zirve” başlığı ile duyurdu. Suudi Arabistan’ın, Trump’ı karşılama hazırlıkları için 68 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığı iddiası medyada geniş yer bulmuştu.
 
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi haftalık rutin basını bilgilendirme toplantısında bu davranışları siyonist İsrail bir komplosu niteleyerek, Arabistan’ın Telaviv ile olan yakın ilişkisinden dolayı bu oturuma farklı bir isim takarak İsrail’le olan ilişkisini dikkatlerden uzak tutmaya çalıştığını bildirdi.
 
Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini İsrail ve Arabistan’a yapması, bir İslam ülkesi olan Arabistan’ı kullanarak İsrail için bir güven şeridi oluşturmayı ön plana aldığı ve bunun için de yine İslam ülkelerinin kendi imkanlarını kullanarak Müslümanlar arasında bir şii-Sünni savaşı çıkarmak istediği artık kesinlik kazanmış ve Arabistan’ın kurmak istediği İslam NATO’su da gerçekte İsrail’in varlığına hizmet amacını taşımaktadır.
 
Trump’ın Suudi ziyareti sırasında bu ülkeyle bir de 100 milyar dolarlık bir silah anlaşması imzalayacağı açıklanmıştır. Buna ilaveten Suriye’de konuşlanan 900 Amerikan askerine ek olarak Amerikan askeri güçleri için bin kişilik kapasiteli büyük askeri bir üssün kurulması masrafları da Suudi rejimi petro-dolarlarıyla karşılanacak. Suudi rejimi yıllardır Amerika için bir süt veren inek misali ABD siyasetlerine hizmet etmektedir.
 
Küresel güçlerin Suriye ve Irak’ın bölünüp parçalanmasıyla Ortadoğu’yu ve topyekûn İslâm dünyasını mezhep çatışması ve savaşıyla mezhebî tefrikaya atma stratejisinin tezâhürleri özellikle son dönemde daha da artmış durumda.
 
ABD ziyaretinde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’la buluşması öncesinde, Pentagon’un Suriye’de peşpeşe askerî üsler kurması, Kuzey Suriye’deki kantonlarda şimdiden sayıları yediye çıkarılan “güvenli–çatışmasızlık bölgeleri”nin kurulması; keza Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip Kerkük’ü topraklarına katma emr-i vakisi ve Irak’tan koparan “bağımsızlık referandumu”na gitmesi, mevzu bahis mezhebî iftirak fitnesini ateşliyor.
 
Trump’la İran karşıtlığının yeniden tahriki, ABD’nin en büyük silâh tedarikçisi olduğu Suudî Arabistan’ın başını çektiği Fars Körfezi ülkelerinin Amerika ve işgal-savaş koalisyonunun yanında yer alıp, son dönemde Şiî yönetimlerin hâkim olduğu Tahran’ı, Bağdat’ı ve Şam’ı hedef almalarıyla dehşetli komplo iyice açığa çıkmıştır. Ve tüm bu olup bitenlerin ardından şimdi de Vehhabi Suudi rejimi, Sünni İslam ülkeleri liderlerini Riyad’da toplayarak bir İslam NATO’sunun kurulmasına ve bununla Şii-Sünni savaşının daha da alevlendirmeye çalışmakta.
 
Beyaz Saray’dan bir yetkilinin Reuters’a verdiği bilgiye göre Suudi Arabistan’ın savunma yeteneklerini artırmasına yardımcı olmanın amaçlandığı silah paketinin on yılda 300 milyar doları aşması bekleniyor. Ayrıca ABD, bu anlaşmayla müttefiki İsrail’in komşularına karşı askeri avantajını da koruyor.
 
Paketle ilgili çalışmaların Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyaretiyle çakışacak şekilde yürütüldüğünü bildiren Beyaz Saray yetkilisi, “Bir dizi anlaşmanın son safhasındayız” dedi.
 
Suudi Arabistan’ın askeri ihtiyaçlarının baş tedarikçisi durumundaki ABD, bu ülkeye F-15 savaş uçaklarından, komuta-kontrol sistemlerine kadar on milyarlarca dolarlık pek çok silah sattı. ABD Başkanı Trump da seçildiğinde üretimi artırarak ABD ekonomisini canlandırma sözü vermişti. 100 milyar doları aşacağı açıklanan son paket ise, gemi, hava savunma füzeleri ve deniz güvenliğiyle ilgili silahları ve bakımlarını kapsıyor. Beyaz Saray yetkilisi, “Çok önemli bir taahhüt. Bu paket Suudi Arabistan’a karşılaştığı pek çok tehdide karşı savunma yeteneği kazandırmayı amaçlıyor” dedi.
 
Böyle kritik bir ortamda Amerika, Suudi Arabistan, İsrail ve bazı İslam ülkesi arasındaki siyasi-iktisadi-askeri ilişkilerde bir dönüm noktası yaşanmaya başlamış bulunuyor ve Trump’ın Arabistan’ı ziyaret etmesi de muhtelif açılardan büyük önem taşımaktadır. Bölgenin Jeopolitiğini değiştirmek ise Trump’ın bu ziyaretten en önemli amacı olarak açıklanmıştır. Amerika’nın Arabistan’ı kullanması sadece bu ülkeye daha fazla silah satarak maddi menfaat elde etmesiyle sınırlı kalmamakta bilakis bölge denklemlerini değiştirmek, BOP planı çerçevesinde resmi stratejisi haline getirdiği 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmek ve Müslümanları Şii-Sünni kavgasıyla birbirine kırdırtmak bu hedeflerin başında gelmektedir. Bunun için de Trump ilk yurt dışı gezisini bu siyasetinde mihenk taşı özelliği taşıyan Suudi Arabistan ve işgal altındaki Filistin topraklarıyla başlamış bulunuyor.
 
parstoday
http://caferider.com.tr/suudi-rejim-yillardir-amerika-icin-bir-sut-veren-inek-misali_h19291.html