11-05-2017 tarihinde eklendi
Bin Salman’ın Sert İfadeleri Ve İran’a Yönelik Tehdidi Arabistan’ın Zararına Olacaktır
Arabistan Savunma Bakanı’nın, 30 yıldan fazla bir süredir yaptırım altında bulunan İran’a karşı geçtiğimiz günlerdeki sert ve tehditkâr üslubu, Arabistan’ın güvenlik ve istikrarının zararına olacaktır.

Rey el-Yevm Gazetesi Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed Bin Salman’ın geçtiğimiz günlerde İran’a yönelik tehditkâr açıklamalarını değerlendirdi ve şunları yazdı:
 
Arabistan Veliaht Yardımcısı ve Savunma Bakanı Muhammed Bin Salman’ın 30 yılı aşkın bir süredir yaptırım içerisinde olan İran’a karşı sert ve tehditkâr üslubu, Arabistan’ın istikrar ve güvenliğinin zararına olacaktır.
 
İran İslam Cumhuriyeti Savunma Bakanı Hüseyin Dehgan’ın görülmemiş bir şekilde Mekke ve Medine dışında Suudi Arabistan’ı tamamen ortadan kaldırmakla tehdit etmesi, İran liderlerinin Muhammed Bin Salman’ın savaşı İran içerisine sürükleme tehdidini ciddiye aldıklarını ve bu tehditleri İran’ın güvenlik ve istikrarı için ciddi bir tehlike olarak gördüklerini göstermektedir.
 
Hüseyin Dehgan bir cümle ile şu ifadelerde bulundu ‘Arabistan herhangi bir ahmaklıkta bulunursa, bu ülkede Mekke ve Medine dışında hiçbir bölge kalmayacaktır.’
 
Resmi itirazını Birleşmiş Milletlere ileten İran hükümeti, Bin Salman’ın ifadelerinin açık bir şekilde tehdit ve Birleşmiş Milletler Anlaşmasının ihlali olduğunu belirtmiştir. Öyle görünüyor ki İran ne bu itirazla ne de Dışişleri Bakanlığının diplomatik tepkisiyle yetinmiştir ve İran, Savunma Bakanını Suudi Arabistan’ın tehdidine güçlü bir tepki vermekle görevlendirmiştir.
 
Bin Salman’ın tehditleri boşuna sarf edilmiş ifadeler miydi?
 
Hiç şüphesiz Bin Salman, savaşı İran içerisine sürükleme konusundaki tehdidini boşuna gündeme getirmedi ve bu tehditler bir dil sürçmesi de değildi. Bin Salman bu tehditleri, bütün Suudi Arabistan televizyon kanallarında ve yine Körfez Arap ülkelerindeki bazı televizyon kanallarında yayınlanan kaydedilmiş bir televizyon programında gündeme getirdi. Bin Salman’ın konuşmaları kaydedildikten birkaç gün sonra ve bütün açıklamaları ve ifadeleri incelendikten sonra yayınlandı.
 
Bin Salman’ın ifade ettiği, savaşın İran içerisine sürüklenmesi, Suudilerin aynı Suriye’de yaptıkları eylem gibi, milyarlarca dolar para ve Amerika’nın müttefikleri olan Afganistan ve Pakistan sınırından binlerce ton silah aktarımı anlamına geliyor. Afganistan da Amerika’nın işgali altındaki bir ülkeydi ve Amerika’nın 30 binden fazla askeri, tank, zırhlı araç, top, insansız hava aracı, çeşitli helikopterler ve uçaklardan oluşan onlarca bin ağır teçhizat desteği altında bu ülke topraklarında bulunmaktadır.’
 
Rey El-Yevm Gazetesi şu hatırlatmada bulundu: ‘İran Savunma Bakanı, İran’ı tehdit eden Arabistanlı mevkidaşına hitaben şunları söyledi: Eğer siz, F-15 ve F-16 gibi Amerika uçaklarını kapsayan güçlü hava kuvvetlerine sahipseniz biz de Rusya’nın gelişmiş S-300 füzelerine ve Arabistan’ı enine ve boyuna hedef alabilecek menzilde yüzlerce karardan karaya füzeye sahibiz.’
 
Savaş ateşini alevlendirmek Arabistan’ın lehine değildir
 
Arabistan’ın Amerika’nın Todd füzelerini ve diğer teçhizat ve mühimmatları almak için milyarlarca dolar ayırdığı ve bu anlaşmanın Amerika Başkanı Donald Trump’ın 23 Mayıs’ta Riyad’a gerçekleştireceği ziyarette açıklanacağı doğrudur ama savaş ateşini alevlendirmek, kemer sıkma politikası içerisinde olan, mali krizler yaşayan ve aynı zamanda doğrudan Yemen savaşında ve dolaylı olarak ta Suriye savaşında bulunan Arabistan’ın lehine değildir. Bu durum sadece Arabistan’ın kendini savunması suretiyle makul olabilir ama şu an İran’ın Suudi Arabistan’a saldırmak için planlar yaptığına dair hiçbir alamet bulunmamaktadır.
 
Suudilerin İran’a karşı sözlü çatışması ve tehditleri, 30 yılı aşkın bir süredir yaptırım içerisinde olan İran’dan ziyade, Arabistan’ın güvenliğinin ve istikrarının zararınadır. Çünkü güvenlik ve istikrar, Suudi Arabistan’ın asıl sermayesidir ve Arabistan bu durumdan dolayı gece gündüz vatandaşlarını minnet altında bırakmaktadır.
 
Burada şunu söylemeliyiz ki, Arabistan bütün savaşlarını başkalarının topraklarında ve Suudiler dışındakileri kullanarak gerçekleştirmektedir ve bu konuda da çok başarılıdır. Çünkü istikrarsızlık ve savaştan korku ve endişe, yatırımların ve yatırımcıların kaçmasına neden olmaktadır.
 
Konuyla ilgili olarak Economist Dergisinin son sayısında şu ifadeler yer almaktadır: ‘Bu yatırımın yüzde 50’si batının güvenli sığınaklarına taşındı ve bu sermayelerin sahipleri de Avrupa ve Amerika vatandaşlığı almaya çalışıyorlar.’
 
Rey El-Yevm Gazetesi son olarak şunları yazdı: ‘Arabistan ve İran arasındaki savaş, tehditler ve buna tepki, yeni ve tehlikeli bir aşamaya girmiştir. Öyle ki bu durum, birinin bölge genelindeki çatışmaların başlangıcı olması için iki taraf arasında savaş çıkarmaya çalıştığını göstermektedir.’
http://caferider.com.tr/bin-salmanin-sert-ifadeleri-ve-irana-yonelik-tehdidi-arabistanin-zararina-olacaktir_h19250.html