Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Lübnanlı bu şahsiyetlerle gerçekleştirdiği görüşmede şu ifadelerde bulundu: ‘Sağlanan bütün ateşkeslerin geçici bir aşama olduğunu düşünmeyin. Suriye ordusu gücü ele geçirmiştir ve biz Hizbullah ve Rusya’nın desteğine sahibiz.
Yardımda bulunmak için Arap ülkelerinden savaşçılar geldiler ve Erdoğan, Katar ve Arabistan’ın planı tamamen başarısız oldu. Ürdün bir şey yapamaz. Irak Haşd-i Şaabi kuvvetleri Suriye ordusunu bütün cephelerde destekliyor ve iki yıl içerisinde bütün Suriye’yi kurtaracağız ve ortam eski haline dönecek.
Biz büyük yabancı mevduat rezervlerine sahibiz ve henüz bunları kullanmadık ama Suriye’nin yeniden yapılandırılmaya başlamasıyla birlikte onları kullanacağız. Rusya Suriye’yi silah yönünden teçhizatlandırdı ve her geçen gün Suriye ordusunun gücü artmaktadır. Biz bu silahlı haydutlardan kurtulacağız ve onları Suriye’nin köy ve kasabalarından çıkaracağız. Suriye’nin yeniden yapılandırılmasından sonra mültecilere kapıları açacağız.
Bütün tekfirci terörist gruplar rejimi devirme konusunda yenilgiye uğradılar. Biz kazandık ve en kısa sürede Deyrizor ve Rakka’ya girecek ve IŞİD’den kurtulacağız. Daha sonra İdlib’e girecek ve Nusra Cephesini sonlandıracağız ama Şam kırsalından Cuber bölgesi, Duma ve Haresta’ya kadar olan bütün bölgeler konusunda gizli planlar bulunmaktadır ve bu bölgedeki teröristlerin varlığını da tamamen bitireceğiz.’
Lübnanlı bu kişiler Beşşar Esad’dan naklen şu açıklamalarda bulundu: ‘Astana Anlaşması, İdlib şehrinin güvenli bölge ya da çatışmasızlık bölgesi olduğunu söylüyor. Bu yüzden Eş-Şuğur, Mağra En-Numan, Seragip, Han Şeyhun ve El- Zaviye dağı olmak üzere bu bölgelerin tamamı ve hatta Türkiye sınırına yakın tarım arazileri güvenli bölgeler değildir ve Suriye ordusunun bu bölgeleri bombalamaya, hedef almaya ve İdlib şehri dışında bu bölgelere girmeye hakkı vardır. Oysa Türkiye bütün İdlib eyaletinin çatışmasızlık bölgesi olduğunu söylüyor ve muhalifler de aynı bunu söylemiş ve sadece İdlib şehrinin güvenli bölge olarak açıklanmasına karşı çıkmış ve Astana ve Cenevre müzakerelerinden geri çekilmişlerdir.’
Beşşar Esad aynı zamanda şu ifadelerde bulundu: ‘Eğer iki yıl içerisinde Suriye’yi kurtarmazsam istifa edeceğim ama ben Suriye’nin kurtulacağına dair yüzde yüz garanti veriyorum. Müzakereler ve bunun gibi konulara bakmayın, Suriye’nin teröristlerden ve tekfircilerden kurtarılmasının gerçek planı, Suriye’nin bölgesel rolünün yeniden kazandılımasıdır. Ben Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile barışmadım. Çünkü o Suriye halkının öldürülmesine neden oldu ve Arabistan da çok pişman olacaktır.
Biz Rusya’nın Barum petrol şirketi ile Suriye sahillerinden gaz çıkarılması konusunda anlaşma imzaladık ve dünyada gaz ihraç eden üçüncü ülke olacağız. Bu konu başlı başına Suriye’nin yeniden yapılandırılmasına etkili olacaktır. Biz büyük yabancı mevduat rezervlerine sahibiz ve bunun da Suriye’nin gelişmesinde ve yapılandırılmasında rolü olacaktır.
Suriye, Arap kimliğinin merkezi ve kalbidir ve Suriye olmadan Arap kimliği olmaz. Bırakın Arabistan ve diğer düşman Arap ülkeleri ne istiyorlarsa yapsınlar.’