Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti için Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani yönetimi gün sayıyor. Bu yıl içinde Bağdat'tan tamamen ayrılıp, bağımsızlık için Barzani yönetiminin kontrolündeki bölgelerde' bağımsızlık referadumu' yapılması planlanıyor.

 

Barzani'nin önündeki tek ciddi engel Bağdat'ı ikna edebilmek. Bu bağlamda bağımsızlık referandumu için görüşmelerde bulunmak üzere Barzani'nin talimatıyla KDP ve YNK öncülüğünde oluşturulan heyet yeniden Bağdat’a giderek temaslarda bulunacak. Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) yöneticilerinden Kakemin Necar, Bağdat’ı ikinci kez ziyaret edecek heyette tüm partilerden temsilcilerin yer alacağını bildirdi.

 

5 Nisan'da KDP ile YNK siyasi büro üyelerinden oluşan ortak bağımsızlık komitesi, Irak'ın başkenti Bağdat’a giderek Cumhurbaşkanı Fuad Masum, Başbakan Haydar İbadi, Meclis Başkanı Selim Ciburi ile bağımsızlık konusunu masaya yatırmıştı.

 

Irak Parlamentosu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Milletvekili Dr. Erdelan Nureddin, "Referandumun, IKBY'deki milletvekili ve başkanlık seçimleriyle birlikte eylül ayında yapılması planlanıyor. Heyet, referandum tarihini Bağdat'taki üst düzey yetkililere iletti" açıklamasında bulunmuştu. Var olan pürüzleri gidermek için ikinci kez heyet Bağdat'a gidecek.

 

'Bağımsızlık için en uygun zaman'

 

Bağımsızlık yolunda hızla ilerleyen Mesut Barzani, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin tam desteğini arkasına almış durumda. Böyle bir konjontür de kurulacak Kürt devleti için uygun bir ortam sağlıyor.

 

Bu bağlamda ABD medyasında Kürt devletinin kurulması için zamanın geldiği ifade ediliyor. The American dergisinde yayınlanan bir yazıda, Ortadoğu’daki mevcut sistemin artık bir Kürt devletinin oluşumuna engel olamayacağı vurgulandı.

 

Söz konusu yazıda, “Mevcut şartlar, Kürt bağımsızlığına uygun şekilde gelişiyor ve ABD’nin bu durumu dikkatle ele alması gerekmektedir, çünkü mevcut şartlar Kürdistan’ın bağımsızlığı açısından diplomatik tavrı gerekli kılmaktadır. Bu gelişmeler realitenin ürünüdür ve bunun olması gereklidir” denildi.

 

Amerikalı yazar John Haleen, Kürtler ve Filistinlilerin 1922’de İngiltere ve Fransa arasında imzalanan ve Osmanlı İmparatorluğunun yıkılıp yeni birçok ülkenin sınırlarının masa başında çizildiği anlaşmanın kaybeden tarafı olduğunu iddia etti.