Arap dünyası uzmanı Abdel Hadi Zagami Tesnim Haber Ajansına yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın Lübnan emniyeti ve geleceği adına önemine işaret ederek; “Her ülkede ordu halkının güvenliğini ve huzurunu sağlamak için varlığını sürdürmektedir. Ancak Lübnan birçok farklı milliyet ve dine mensup gruplardan oluşmaktadır. Lübnan ordusu ülkenin emniyeti sağlamada yeterli değildir” ifadelerini kullandı.
Lübnan’ın Siyonist İsrail rejimi tarafından işgal edilişini hatırlatan Abdel Hadi, 2006 yılında 33 günlük İsrail işgalinde Lübnan ordusunun tek vücut halinde ülkesini savunacak durumda olmadığını belirterek; “Ancak Hizbullah, ordu ve diğer direniş grupları ile birlikte Lübnan topraklarını korumayı başarmışlardır. Bu durum 2012 yılında gerçekleşen tekfirci Ahmet el Esir fitnesinde de tekrarlanmıştır. Bu nedenle ordu ile birlikte direniş grupları da Lübnan’ın huzuru ve emniyeti için varlıklarını sürdürmelidir” açıklamasını yaptı.
“2014 yılında görevi sona eren Lübnan Cumhurbaşkanının ardından 2,5 yıl Lübnan’da hükumet kurulamadı” diyen Abdel Hadi, Lübnan’ın 2,5 yıl hükümetsiz yönetildiğini vurgulayarak; “Direniş grupları bu süre zarfında ordu ile birlikte Lübnan’ın emniyeti sağladılar. Ayrıca Suud rejimi bu dönemde orduya birçok sözler vererek kandırmaya çalışmış ancak aradan 2,5 yıl geçmesine rağmen orduya söz verdiği hiçbir yardımı yapmamıştır” dedi.
Direnişin 2016 yılında Lübnan’daki tüm grupları Lübnan’ın emniyeti ve huzuru için bir araya getirdiğine işaret eden Abdel Hadi, Hizbullah’ın Lübnan’ın yeni Cumhurbaşkanını tanıdığını ve kendi silahını ordunun silahı olarak gördüğünü kaydederek; “Suud rejimi, Lübnan’daki tekfirci grupları destekleyerek daha önce Lübnan ordusuna verdiği sözleri tekrarlamak istemektedir ki orduya 1 milyar dolar askeri eğitim ve teçhizat sözü vermişti. Ancak Lübnan’da yeni hükumetin kurulmasının üzerinden 8 ay geçmesine rağmen henüz söz konusu bu yardımları görememekteyiz” ifadelerini kullandı.
Said Hariri’nin Suud rejimi ile olan yakınlığına işaret eden Abdel Hadi, “Hariri, Suudi Hanedanını bugün korumaya çalışmakta ve yakın durmaktadır. Ancak tüm uzmanlarında belirttiği gibi eğer Hizbullah Lübnan’da silah bırakır ise Lübnan’da emniyet ve huzurdan artık söz edemeyiz” açıklamasını yaptı.
Hizbullah’ın, Lübnan’da silah bırakmasının Lübnan halkı ve geleceği için büyük bir felaket olacağını vurgulayan Abdel Hadi; “Böyle bir durumda Siyonist İsrail rejimi bölgeye yönelik planlarını uygulamaya başlayacaktır. Tahran’dan başlayarak Bağdat, Şam ve Beyrut’a uzanan direniş hattı kesinlikle Siyonist İsrail rejiminin bölgede Suud rejiminin mali destekleri ile ilerlemesine izin vermeyecektir” dedi.