İsrail Ordusu eski komutanlarından olan Şaul Yenay Tel-Aviv Üniversitesi’nde yaptığı ” Suudi Hanedanı ateşle oynuyor” konulu konuşmasında şunları söyledi:

“Suudi gençler arasında artan ifrata yöneliş onları ifratçı grupların safına katmış ve bu gençlerden bazıları herşeyden önce Arabistan’ın  içinde bir inkılâp olması için çalışıyor.

 Suudi toplum son 10 yılda iki zıt kutuba ayrıldı: Modernlik ve ifratçılık.” 

Yenay’a göre Arabistan bugün, batıda eğitim gören kişiler vasıtasıyla ve bu kişilerin toplumsal etkinlikleri nedeniyle eskisinden daha fazla uluslararası olmaya doğru gidiyor. Ancak burada sorun şudur; Batı tipi ifratçı yöneliş Suudi toplumsal kültüre ve kabile anlayışına aykırıdır. 

 

Suudi hükümetin yönetimdeki başarısızlığı

Öte yandan gençler günümüz dünyasındaki değerlere doğru yönelişleriyle, Arabistan tutucu politikalarına karşı tepkilerini dile getirmektedirler. Bu nedenle Suud hanedanı ülkeyi yönetme konusunda herşeyden önce şüphe ve tereddüt yaşamaktadır. 

Ancak ikinci adım, aşırıcı yönelimlerdir bunun nedeni Arabistan’ın Ehl-i Sünnet dünyasında radikal İslam’ın en büyük kurucusu olarak tanınmasıdır. Çünkü son yıllarda dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar arasında Vahabiliği yaymak amacıyla yaklaşık bir milyon dolar harcadı.

 

Ancak Arabistan rejiminin kötü şansı, ülkedeki gençler arasında mezhepsel aşırıcılığa yönelişin artmasıdır bu nedenle onbinlerce Suudi genç aşırıcı gruplara katıldı ve bu gruplardan bazıları herşeyden önce Arabistan’ın içinde bir inkılâp olmasını istemektedir. 

Buna karşın, veliaht prens Muhammet Bin Naif ve onun halefi olan Muhammet Bin Selman sıkı uygulamalar başlattılar bu uygulamalar; hapis cezası, idam ve kırbaç cezalarıdır. Buna ilave olarak aşırıcı yönelişlerle mücadele etmek amacıyla din adamları ve camilerdeki imamlarla işbirliği yapmaktadırlar. 

İsrailli generale göre, bu uygulamalar şiddeti azaltmada bir noktaya kadar başarılı idi ancak Suudi gençlerin yönelişlerini engelleyememiş ve düşüncelerini değiştirememiştir.