Irak'ın Kerkük kentinde yerel yönetimin paylaşımı konusunda siyasi taraflar arasında yıllar önce imzalanan anlaşmalara riayet edilmemesi Türkmenlerin tepkisine yol açıyor.

 

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı ve milletvekili Hasan Turan, bu durumun son örneği olarak, Kerkük Eğitim Müdürlüğü görevinin Türkmenlere ait olmasına rağmen verilmemesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

 

Türkmenlere hak ettikleri görevlerin verilmemesinin kasıtlı olduğunu ifade eden Turan, şunları söyledi: "Irak'ta Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı Kerkük gibi kentlerde, bazı siyasi taraf ve çevreler Türkmen seçmenle, Türkmen siyasi temsilciler arasında bir boşluk, mesafe ve güvensizlik yaratmaya çalışıyor. Bunu da seçim sandığına yansıtarak Türkmen oyunu parçalamayı hedefliyorlar. Kerkük yerel yönetiminde Türkmenlerin görev almalarına engel olan siyasi çevreler, Türkmen seçmende 'temsilcilerin başarısız olduklarını ve haklarını elde edemedikleri' algısını yerleştirerek oylarını, kendilerine kaydırmak istiyorlar."

 

Kerkük'ü yıllardır KYB yönetiyor

 

Kerkük'ün yıllardır Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından yönetildiğine dikkati çeken ITC sözcüsü Ali Mehdi ise Türkmenlerin temsil haklarının verilmediğini dile getirdi.

 

Sözcü Mehdi, ''KYB tarafından yönetilen Kerkük'te ne yazık ki Türkmenlerin tüm yönetme hakları ellerinden alınmıştır. Kerkük İl Meclisi Başkanlığı, Kerkük İlçe Meclisi Başkanlığı, Kerkük Eğitim Müdürlüğü ve Kerkük Polis Müdür Yardımcılığı görevi Türkmen kontenjanı olmasına rağmen KYB buna engel oluyor'' dedi.

 

Kerkük İl Meclisinin salı günü düzenlediği haftalık toplantısında Kerkük Eğitim Müdürlüğü görevinin, hakkı olduğu halde Türkmenlere verilmediğini vurgulayan Mehdi, bu durumun iyi niyet taşımadığını, birlikte yaşamın gerekliliklerine uymadığını aktardı.

 

Kerkük'te son olarak 2005 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerin ardından (Kerkük İl Meclisi seçimleri) Türkmen, Kürt ve Arap gruplar arasında varılan anlaşmayla tüm tarafların yerel yönetimde eşit söz hakkına sahip olması konusunda mutabakat sağlanmıştı. Ancak söz konusu anlaşma zamanla uygulanmamaya başladı.