Birleşmiş Milletler ’in iki yetkilisi öfkeli bir şekilde, Myanmar Ordusu’nun halka uyguladığı baskı eylemlerinde binlerce Rohingyalı Müslümanı öldürdüğünü açıkladı. Bu sayı, daha önce yayınlanan istatistiklerden çok daha fazladır.
Birleşmiş Milletler’in Bangladeş’te iki ayrı ajansında çalışan bu yetkililer, dünyanın Myanmar’ın kuzeybatısındaki Rakhine eyaletindeki krizin büyüklüğünü anlamamasından endişe duyduklarını söyledi.
Adlarının açıklanmasını istemeyen bu iki kişi şunları söyledi: “Şu yüz on kişinin ölümünden bahsediliyor ama bu yetersiz bir istatistiktir. Binlerce kişinin öldürüldüğünü söyleyebiliriz.”
Myanmar Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Zaw Htay daha önce şu ifadelerde bulunmuştu: “Askeri komutanların en son sundukları raporlarda, geçen yıl ekim ayından itibaren Rohinygya’da öldürülen kişilerin sayısının yüz kişiden az olduğu görülmektedir.”
Zaw Htay, Birleşmiş Milletler yetkililerinin açıklamaları ve raporları hakkında şunları söyledi: “Bu rakam bizim istatistiklerimizdeki rakamdan çok fazladır ve bu konuda araştırma yapılmalıdır.”
Birleşmiş Milletler birkaç gün önce Myanmar güvenlik güçlerinin bu ülkedeki Müslüman çocukları tehdit ettiğini, yaraladığını, eziyet ettiğini ve öldürdüğünü açıkladı.
Birleşmiş Milletler konuyla ilgili olarak Myanmar’dan Bangladeş’e kaçan Rohingyalı azınlık ailelerden 200’den fazla kişiyle röportaj gerçekleştirdi.
Bu röportajda bir anne, Birleşmiş Milletler araştırmacılarına beş yaşındaki kızının saldırılar karşısında kendini korumak isterken nasıl öldürüldüğünü anlattı.
Bu anne, bir adamın büyük bir bıçak çıkardığını ve kızının başını kestiğini söyledi.
Yaşanan diğer bir olayda da henüz sekiz aylık bir bebek, beş güvenlik görevlisinin silahlı saldırısında öldürüldü.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği şu ifadelerde bulundu:
“Röportaj yaptığımız kişilerin yarısından fazlası, aile mensuplarının öldürüldüğünü söylediler.
101 kadından 52’si, Myanmar güvenlik güçleri tarafından cinsel istismara uğramıştır.”
Bu röportajlara göre Myanmar güvenlik güçleri ya da ordusu Rohingyalı Müslümanlara ait yüzlerce evi, okulu, pazarı, marketi ve mescidi ateşe vermiştir.
Birleşmiş Milletlerin raporunda şu ifadeler yer aldı: “Verilen ifadeler, Myanmar ordusunun evleri bilerek aileler içerdeyken yaktığını doğruluyor ve ordu, Rohingyalıları yanan evlere girmeye zorlamıştır.
Kurbanların çoğu, dayak, işkence ve saldırı altında kalmıştır ve bu cinayetlere sebep olan kişiler onlara, “Sizin için Allah ne yapabilir, biz ne yapabiliriz, göreceğiz” demişlerdir.”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği komiserlerinden Zeyd Raad El-Hüseyin şu ifadelerde bulundu: “Rohingyalı çocuklara yapılan vahşet tahammül edilebilir gibi değildir. Bu nasıl bir nefrettir ki, annesinin sütü için ağlayan emzikli bir bebeği bıçaklatabilmektedir?
Myanmar yetkililerini ordunun bu eylemlerine bir son vermeye zorlamak için uluslararası toplumdan bütün gücüyle bana katılmalarını istiyorum.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü de Myanmar ordu ve polis komutanlarının cezalandırılmasını çünkü bu komutanların kuvvetlerinin Rohingyalı Müslüman kadın ve çocuklara saldırmasına izin verdiğini belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü yapılan röportajlar doğrultusunda 13 yaşın altındaki kızların saldırıya ve cinsel istismara uğradığının belgelendiğini ve bu belgelerin Myanmar’dan Bangladeş’e kaçan 69 bin Rohingyalı ile yapılan röportajlardan elde edildiğini söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü şunları vurguladı: “Yapılan cinsel istismarın rastgele ya da planlanmadan değil, Rohingyalı Müslümanların dini ve uyruğu nedeniyle planlanmış bir şekilde gerçekleştiği görülmektedir.”