21-10-2016 tarihinde eklendi
Savaşı Kazanacağımıza Eminim
Cumhurbaşkanı Beşşar Esad Halep’te ve daha başka bölgelerde sivilleri korumanın, mutlak bir şekilde terörü yok etmeyi gerektirdiğini, bunun da anayasa ve kanunlar kapsamında Suriye devletinin görevi olduğunu vurguladı.

 
Esad İsveç SRF 1 TV Kanalına verdiği röportajının başında gazetecinin sorusu üzerine istediği istisnasız her soruyu sorabileceğine dikkat çekti.
 
Röportajı vermek için eksiksiz bir şekilde yayınlanması ya da açıklamalarının çarpıtılması endişesi konusunda soruya cevabında ise Esad; kanalın röportajı çarpıtacağını sanmadığını, fakat ilişkinin karşılıklı güvene dayalı olması gerektiğini ifade etti.
 
Asıl Savaş Suçluları Terörü Destekleyen Batılı Yetkililerdir
 
Dünyanın kendisine ‘savaş suçlusu’ ithamında bulunmasının doğru olup olmadığına ilişkin soruya cevabında Esad; bu suçlamada uluslar arası kanunlar ya da Batılı ajandanın temel alınmasının önemli olduğunu belirtti. Esad bu suçlamanın Batılı kimi yetkililerin özel çıkarları doğrultusunda belirledikleri politika çerçevesinde olduğunu ifade etti.
 
Suriye’nin cumhurbaşkanı, hükümet ve ordu olarak vatanı ve halkını savunduğunun altını çizen Esad; muhtelif devletlerden gelen ve Suriye’ye istila edip halkına karşı vahşet dolu katliamlar işleyen teröre karşı savaş verildiğine vurgu yaptı.
 
Dolayısıyla ‘savaş suçlusu’ olarak ilk yargılanmaları gerekenlerin Batılı yetkililer olduğunu vurgulayan Esad; ABD eski başkanı Bush’un BMGK onayı olmaksızın Irak’ı, Fransa ve İngiltere başbakanlarının da aynı şekilde Libya’yı yıkıp işgal ettiklerini hatırlattı. Esad bu suçlama altında yargılanmaları gerekenin beş yıla aşkın süredir dünyanın her yerinden gelen radikal teröristlere muhtelif tür destek temin eden Batılı yetkililer olduğunu ifade ederken, bu yetkililerin teröristlere siyasi şemsiye temin etmekle birlikte her türlü askeri ve medyatik destek temin ettiklerine de vurgu yaptı. Aynı zamanda Suriye ve halkına kanunsuz ekonomik yaptırımlar da uyguladıklarına dikkat çeken Esad; teröre destek ve bu yaptırımlar sonucunda Suriyeli binlerce sivil insanın kurban gittiklerine vurgu yaptı.
 
Çünkü Hiçbir Güvenirlikleri Yoktur
 
ABD dışişleri bakanı John Kerry’nin kendisini Adolf Hitler ve Saddam Hüseyin olarak nitelendirmesi konusunda soruya cevabında Esad; hiçbir güvenirliği olmamasıyla bunun kendisi açısından hiçbir önemi olmadığını söyledi.
 
Sözlerine devam eden Esad; kendisi açısından asıl önemli olanın Suriye halkının kendisini nasıl gördüğü olduğunu vurguladı. Esad güvenirliği olmayan şahısların kendisini nasıl gördüğünden ziyade, Suriye ve halkının gerçek dostlarının nasıl gördüğüne önem verdiğini kaydetti.
 
Batılı bir kısım yetkililerin kendi ajandaları ve şahsi çıkarları kapsamında gerçek planlarını örtbas etmek için durumları kişiselleştirdiklerini belirten Esad; bu yetkililerin bir kısım ülkelerde yönetimleri değiştirmek ve kukla yöneticiler yerleştirmeyi planladıklarını kaydetti.
 
Suriyelilerin Tehcirinde Birçok Neden Vardır
 
Suriyelilerin vatanı terk edip yurtdışına gitmelerine ilişkin soruya cevabında Esad; bunun kendisiyle bir alakası olmadığın, kendisinin Suriye ve halkını savunduğunu vurguladı.
 
Yüksek sayıda yaşanan tehcirin iki nedeni olduğunu kaydeden Esad; ilk nedenin teröristlerin direk saldırıları olduğunu belirtti. İkinci nedenin ise teröristlerin altyapı ve hizmet kurumlarını sabote etmek olduğuna dikkat çeken Esad, bir diğer nedenin ise Suriye ve halkına uygulanan yaptırımlar olduğunu ifade etti.
 
Esad tüm bu nedenlerde yaptırımları uygulayan ve teröristleri destekleyen devletlerin oynadığı role vurgu yaptı.
 
Silah Kuşanıp Halka ve Devlete Saldıran Herkes Teröristtir
 
Teröristlerden kastinin kim olduğuna ilişkin soruya cevabında Esad; dünyanın her ülkesinde olduğu gibi silah kuşanıp halka saldıran, kadın çocuk demeden katliamlar işleyen, hizmet kurumları ve altyapıyı sabote eden herkesin terörist olduğunu belirtti.
 
Bunun mukabilinde istediği her değişimi değiştirmek için siyasi bir yöntem izleyen herkesin de terörist değil, muhalif olduğunu vurgulayan Esad; silah taşıyan ve insanları katledenlere muhalif adını vermenin kesinlikle doğru olmayacağını söyledi.
 
Suriye’de hür bir muhalefete ilişkin soruya cevabında Esad; Suriye’de yaşayan ve Suriye halkından olup bu halka tabi olan hür bir muhalefetin bulunduğunu belirtti.
 
Ne Türkiye, ne Fransa, ne İngiltere ne de dünyanın başka bir ülkesinde değil, Suriye’nin içinde teşkil edilen ve faaliyet gösteren yurtsever hür bir muhalefetin bulunduğuna dikkat çeken Esad; isteyen herkesin de bu muhaliflerle bir araya gelebileceğini, vizyon ve düşüncelerini alacağını belirtti.
 
Türkiye ve Diğer Devletlerin Desteği Üzerinden Anlatmak Daha Doğrudur
 
Halep’te yaşananları kendi çocuklarına nasıl izah ettiğine ilişkin soruya cevabında Esad; sadece Halep’te değil, tüm Suriye’de yaşananları izah ettiğini belirtti.
 
Esad Suriye’de yaşananları izah etmek için de teröristlerin yaptıklarını, Türkiye, Suudi Arabistan Katar ve terörü destekleyen daha başka devletlerin oynadıkları rolü izah etmek gerektiğini belirtti. Gerçek anlamda ne olduğunu izah etmek için Batılıların terör desteğini izah etmek gerektiğine dikkat çeken Esad; teröre sağladıkları askeri, lojistik, siyasi ve mali desteği anlatmak gerektiğini kaydetti.
 
Devletin Sivilleri Hedef Almada Ne Çıkarı Olabilir
 
Halep’te hastanelerin bombalanması konusunda bir soruya cevabında Esad; devletin sivilleri hedef almada ne çıkarı olabileceği sorusuna dikkat çekti.
 
Esad hiçbir devletin, özellikle de Suriye’de yaşanan durumlar gibi halkın desteğine ihtiyaç duyulan bir durumda sivilleri hedef almanın mantıklı hiçbir yanı olmadığını belirtti. Bu gibi suçlamaların Suriye devleti ve ordusunu karalama amaçlı asılsız suçlamalar olduğunu kaydeden Esad; Suriye halkının büyük çoğunluğunun devletini ve ordusunu desteklediğine dikkat çekti. Esad iddia edildiği gibi ordunun sivilleri hedef alıyor olması halinde halkın orduyu desteklemesi ya da teröristlerin bulundukları bölgelerden ordunun kontrolündeki bölgelere kaçmalarının mümkün olmayacağını ifade etti. Esad bunun yanı sıra halkını hedef alan bir devlet ya da ordunun bunca zamandır evrensel güçlerin yönlendirip destekledikleri teröre karşı bu denli uzun ve başarılı bir mücadele vermenin mümkün olmadığını kaydetti.
 
Sözlerine devam eden Esad fakat savaşın her durumda kötü olduğunu, her savaşta da masum insanların kasıtsız bir şekilde kurban gideceklerini söyledi.
 
Bu iddialarda bulunanların destekledikleri teröristlerin sivil insanlara karşı adeta katliamlar işlediklerini ifade eden Esad; suçlamaların dikkate alınması halinde IŞİD, Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi ve daha başka terör örgütlerin halkı korudukları sonucu çıkacağına, bunun da mantıkla alakası olmadığına dikkat çekti.
 
Halep’te durumları değiştirme olanağına sahip olup olmadığına ilişkin soruya cevabında Esad; anayasa ve kanunlar çerçevesinde kendisinin ve devletin temel görevinin halkı kormak olduğunu ifade etti.
 
Esad Halep’te çocuk ve tüm sivillerin can ve mal güvenliğini temin etmek için terörü yok etmenin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna dikkat çekti. Bu terörü yok etmek ve halkı korumanın devletin anayasal görevi ve sorumluluğu olduğunu da ifade eden Esad; teröristlerin baskısı altında bulunan halkı bu terörden kurtarmadan korumanın mümkün olmadığını söyledi.
 
Teröristlerin sivil halka saldırıları ve baskılarına dikkat çeken Esad; bu çerçeve içinde devletin eli kolu bağlı kalıp izleyici olarak kalmasının mümkün olmadığını vurguladı.
 
‘Omran’ Fotoğrafı Tamamen Dezenformasyondur
 
İnternette ‘Omran’ adı altında dolaşan ve terör örgütlerine ilaveten destekçi medya araçları tarafından yürütülen propaganda konusunda Esad; bunun Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesini aklama amacıyla ‘Beyaz Bereliler’ adıyla bilinen ekiplerin işi olduğunu ifade etti.
 
Fotonun tamamen dezenformasyon amaçlı hazırlandığına dikkat çeken Esad; bu fotonun birden fazla haberde kullanılmış olduğunu, sahte bir görüntüden ibaret olduğunu belirtti. Esad bu foto ve yürütülen propagandadan amacın ‘Beyaz Bereliler’ olarak adlandırılan ve gerçekte Nusra Cephesinin kendisi olan grupların portresini güzelleştirmek olduğunu söyledi. Savaşta kurban giden çocukların mutlaka mevcut olduğuna dikkat çeken Esad; fakat söz konusu fotonun kesinlikle sahte olduğu ve internette faklı haberlerde kullanıldığını söyledi.
 
O Zamanlarda Batılı Medyanın Sesi Bile Çıkmadı
 
Şu an Halep için uluslar arası düzeyde yürütülen propaganda konusunda ise Esad; bundan amacın siviller değil, zor durumda kalan teröristler olduğunu belirtti.
 
Esad Halep ve halkının dört yıl boyunca teröristlerin ablukası, baskılar ve gelişigüzel saldırıları altında kaldığına vurgu yaparken, Batılı yetkililer ve Batılı medyanın neden o zamanlarda sesini bile çıkarmadığı sorusuna dikkat çekti.
 
ABD ve müttefiklerinin Halep’te son kozlarını kaybetmek üzere olduklarını fark etmeleriyle şu ana uluslar arası düzeyde Halep konulu bir propaganda başlattıklarını ifade eden Esad; anların amaçlarının Halep halkını değil de, Halep’teki teröristleri korumak olduğunu kaydetti.
 
Hiçbir Savaşta Her Şeyi Kontrol Altında tutmak Mümkün Değildir
 
Savaşta kendisi açısından her şeyin mubah olup olmadığına ilişkin soruya cevabında kuşkusuz olmadığını ifade etti.
 
Esad bağlı kalınması gereken uluslar arası karar ve kanunların yanı sıra bunlardan daha önemlisinin de insani kurallar ve haklar olduğunu vurguladı. Fakat her şeye rağmen hiçbir savaşta her şeyi kontrol altında tutmanın da mümkün olmadığını vurgulan Esad; her savaşta da bir kısım hataların olmasının gayet normal olduğunu kaydetti.
 
Esad her savaşın kötü olduğunu bir kez daha ifade derken, ferdi hataları da devletin politikasından ve temel amacından ayırt etmenin gereğini vurguladı.
 
Temel Terörle Mücadele ve Diyaloga Dayalıdır
 
Bu savaşta kendisinin hata işleyip işlemediğine ilişkin soruya cevabında Esad; kendisinin anayasa ve kanunlar çerçevesinde terörle mücadele ettiğini, buna eş zamanlı olarak da Suriyeliler arasında diyalog ikame çabasında odluğunu belirtti.
 
Bir diğer faktörün ise ulusla uzlaşma olduğunu belirten Esad; bu bağlamda da birçok bölgede gayet önemli başarılar kaydedildiğine vurgu yaptı.
 
Her Savaşın Birçok Yönü Vardır
 
Hala diplomatik çözüme inanıp inanmadığına ilişkin soruya cevabında ise Esad; her savaşın birçok yönü bulunduğunu kaydetti.
 
Esad Suriye’de askeri yönün yanında diyalog ve diplomatik yönün de bulunduğuna dikkat çekti. Bunların ikisinin dengeli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirten Esad; IŞİD, Nusra Cephesi ve benzeri radikal örgütlerle diplomatik çözüm ya da diyalogun mümkün olmadığını vurguladı.
 
Terörü bertaraf etmeden siyasi çözümü hayata geçirmenin mümkün olmadığını kaydeden Esad; Suriye devletinin de bu iki yönü dengeli ve eş zamanlı bir şekilde yürüttüğüne dikkat çekti. Esad Suriye devletinin silahını bırakmak isteyen ve vatan kucağına dönmek isteyen herkesi kucakladığını ve normal yaşamına dönmesine yardımcı olduğunu ifade ederken, şu ana dek on binlerce kişinin bu yöndeki icraatlardan faydalandığını, bir kısmının da ordu saflarında teröre karşı savaştıklarını ifade etti.
 
Kuşkusuz Önemli Bir Adımdır
 
Halep’te ilan edilen insani amaçlı çatışmaları durdurma durumuna ilişkin soruya cevabında Esad; bunun kuşkusuz önemli bir adım olduğunu belirtti.
 
Bunun insani yardımların Halep’in tüm muhtelif bölgelerine ulaştırılmalarına yardımcı olduğunu belirten Esad; aynı zamanda teröristlerin bulundukları bölgelerde mevcut olup devletin kontrolündeki bölgelere çıkmak isteyen sivillerin çıkmalarına da fırsat verdiğini kaydetti.
 
Fakat bunun yeterli olmadığını kaydeden Esad; asıl önemli olanın sürdürülmesini mümkün kılmak, terör bölgelerinde bulunan sivillere yardımcı olmak gerektiğini vurguladı. Esad bu sivillerin büyük çoğunluğunun devletin kontrolü altındaki bölgelere çıkmak istediklerini, fakat Batılı devletlerin kollayıp yönlendirdikleri teröristlerin bunları canlı kalkan olarak kullanmalarıyla çıkmalarına izin vermediklerine dikkat çekti.
 
Benim Yanımda değil, Teröristlerin Karşısında Duruyor
 
Rusya’nın kendisinin yanında durması konusunda soruya cevabında Esad; Rusya’nın kendisinin değil, uluslar arası kanunların ve Suriye halkının yanında olduğunu, başka bir değişle terörün karşısında yer aldığını belirtti.
 
Esad Rusya’nın terörün bölge ve dünyaya yayılmasını engellemeye çalıştığını, hükümetlerin sömürü ve hegemonya amaçlı ajandalar kapsamında değiştirilmesini engellemek, uluslar arası kanunların üstünlüğünü korumaya çalıştığını söyledi.
 
Hiçbir Kanıt Yada Gerçekçi Bilgi Öne Sürülmedi
 
BM raporlarında Suriye ordusunun halka karşı kimyasal kullanmasının yer almasına ilişkin soruya cevabında Esad; Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığı konusunda şu ana dek hiçbir kanıt ya da gerçekçi bilginin bulunmadığına dikkat çekti.
 
Esad bu suçlamaların gerçekle ilgisi olmayan asılsız iddialar olduğunu, bunlarla da zaman kaybetmenin doğru olmayacağı kanaatinde olduğunu vurguladı.
 
BM raporları konusunda ise Esad; sahte bilgilere dayalı olup hiçbir gerçekçi yada güvenirliği olmadığını belirtti. Suriye’de kimyasal silah kullanımına ilişkin soruşturmanın yapılmasını asıl talep edenin Suriye devleti olduğunu ifade eden Esad; fakat gerçeklerin ortaya çıkmaması için ABD ve müttefiklerinin Suriye’nin bu talebini BM’de sabote ettiklerine dikkat çekti.
 
Varil Bombaları Normal Bombalardır
 
Varil bombalarının kullanımına ilişkin soruya cevabında ise Esad; Suriye ordusunda ‘varil bombaları’ diye bir şeyin bulunmadığını, bunların klasik bombalar olduğunu belirtti. Teröre karşı savaşta bombalar kullanmanın da gayet normal olduğunu kaydeden Esad; Batılı yetkililer ve kimi medya araçlarının Suriye devleti ve ordusunu karalamak için kendi propagandalarına uygun terimler kullandıklarına dikkat çekti.
 
Batılı yetililer ve medya araçlarının kendi içlerinde çeliştiklerine dikkat çeken Esad, hesaplarına göre bazen Suriye ordusunun gelişigüzel saldırılarda bulunduğunu, bazen de kasıtlı saldırılar yaptığı iddialarında bulunduklarını söyledi.
 
Suçlamalar Suriyeli Kurumlarla Tartışılabilir
 
Cezaevlerinde işkence söylemleri ve Uluslararası Af Örgütünün bu konudaki raporlarına ilişkin soruya cevabında Esad; Suriye’de cezaevleri kapılarının Suriyeli kurumlarla koordinasyon içinde tarafsız ve bağımsız denetmenlere açık olduğuna işaret etti.
 
Uluslararası Af Örgütünün tarafsız olmadığını belirten Esad; bu örgütün Katar’ın paralarıyla hazırladığı sözü geçen raporun hiçbir güvenirliği olmadığını belirtti. Esad herhangi bir suçlamanın Suriyeli kurumlar ile tartışılıp incelenebileceğini söyledi.
 
Savaşı Kazanacağından Neden Eminsiniz?
 
Savaşı kazanacağından neden emin olduğuna ilişkin soruya cevabında Esad; vatanını savunan birinin bu haklı savaşında zaferden emin olması gerektiğini belirtti.
 
Haklılığına inanılan savaşın zaferle sonuçlanacağına dikkat çeken Esad; zaferin her şeyden önce inançla başladığını kaydetti.
 
Bu Konuda Karar Halkın Kararıdır
 
Her yerde kendisinin fotoğrafının bulunması ve bunun diktatörlüğün bir belirtisi olduğu sorusuna cevabında Esad; kendisinin hiç kimsenden fotoğrafını asmasını istemediğine dikkat çekti.
 
Bir diğer önemli noktanın ise birini diktatör olarak nitelendirmeden önce bunu halkına sormak gerektiğini belirten Esad; diktatör sıfatının medya araçları ya da Batılı yetkililer tarafından değil, halkın çoğunluğu tarafından verildiğinde doğru olacağının altını çizdi.
http://caferider.com.tr/savasi-kazanacagimiza-eminim_h17924.html