“Böl-parçala-yut” stratejisini büyük İsrail hayaliyle kullanan terör devletini şimdilerde iç savaş korkusu sardı… MOSSAD eski başkanlarından Tamir Pardo, Daliyet El-Kermel köyünü ziyareti sırasında yaptığı açıklamada İsrail’in varlığına yönelik tehdidin dışarıdan değil içeriden geldiğini belirtti.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl Mayıs ayında İsrail askerlerinin Etiyopyalı başka bir İsrail askeri Damas Pakada’yı dövdüğü videoların yayılmasının ardından sokaklar savaş alanına dönmüştü. Gösterilerin uzamasının ardından ortaya çıkan manzara karşısında paniğe kapılan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Knesset Başkanı devreye girmek zorunda kalmıştı…
PEŞ PEŞE “HATA YAPTIK” AÇIKLAMALARI GELMİŞTİ
Geçtiğimiz yıl yaşanan olaylarından ardından İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, “Hata yaptık. Yeterince onları dinlemedik” derken İsrail Başbakanı Netanyahu, dövülme görüntüleri ortaya çıkan Etiyopya asıllı İsrail askeri Damas Pakada ile görüşmüştü. Knesset Başkanı Yuli Edelstein de, Etiyopyalı Yahudilerin gösterilerinin devam etmesi halinde ülkenin iç savaşın eşiğine gelebileceğini söylemişti.
İSRAİL’İN YUMUŞAK KARNI 135 BİN ETİYOPYA YAHUDİSİ
İsrail’de yaşayan on binlerce Etiyopya asıllı Yahudi’nin büyük çoğunluğu, 1984 ve 1994’teki Musa ve Süleyman adı verilen iki operasyonla ülkeye getirilmişti. İsrail’deki sayıları 135 bin civarında olduğu belirtilen Etiyopyalı Yahudiler, devletin kendilerine karşı uyguladığı ayrımcılık, ırkçılık ve yoksulluktan şikayetçi.
Ortadoğu’da yaşananların içeriden gelen tehdidin hükümetlerin yıkılmasına yol açtığını gösterdiğini kaydeden Pardo, bölge ülkelerindeki silahlı örgütlerin büyük çoğunluğunun hedefi o ülkelerin vatandaşları olduğuna dikkat çekti. Mossad eski başkanı Pardo ayrıca, işgal rejimindeki taraflardan herhangi birini suçlamaktan kaçındı. Pardo’dan önce de işgal rejimi yetkililerinden bazıları faşizmin arttığına ve sol grupları tehdit ettiğine dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Geçtiğimiz yıl Mayıs Ayında, İsrail askerlerinin Etiyopyalı başka bir İsrail askerini dövdüğü videolarının yayılmasının ardından İsrail sokaklarında gerilim yükselmişti. İsrail’de yaşayan Etiyopya Yahudileri sokağa dökülerek, İsrail’deki aşırı sağcılığı ve ırkçılığı protesto etmişti. Gösteriler uzayınca İsrailli siyasiler paniklemiş, iç savaş çıkabileceği endişelerini yansıtmışlardı.
Hata yaptık açıklaması yapılmıştı
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, İsrail vatandaşı Etiyopyalıların gösterilerine ilişkin, “Hata yaptık. Duyarlı olmadık ve yeterince onları dinlemedik” şeklinde bir açıklama yaptı. Rivlin, cumhurbaşkanlığında ultra-ortodoks belediyelerin başkanlarıyla yaptığı görüşme öncesinde basına açıklamalarda bulunmuştu. Rivlin’in İsrail vatandaşı Etiyopyalıların gösterilerine ilişkin, “Hata yaptık. Duyarlı olmadık ve yeterince onları dinlemedik. Tel Aviv ve Kudüs’teki protestolar, İsrail toplumunun kalbinde derin bir yara açmıştır. Etiyopyalıların ayrımcılık, ırkçılık ve haykırışlarına cevap bulamamalarından kaynaklanan bir acıları söz konusu” sözleri basına yansımıştı.
NETANYAHU, DAYAK YİYEN ASKERİ KABUL ETTİ
İsrail Başbakanı Netanyahu, dövülme görüntüleri ortaya çıkan Etiyopya asıllı İsrail askeri Damas Pakada ile görüşmüştü. Netanyahu, Başbakanlık’ta kabul ettiği Pakada’nın dövülme görüntülerini izledikten sonra şok geçirdiğini söylemişti. İsrail Knesset Başkanı Yuli Edelstein de, ülkede tansiyonun yükselmesinin ardından Etiyopyalı Yahudilerin gösterilerinin devam etmesi halinde ülkenin iç savaşın eşiğine gelebileceğini söylemişti.
* İsrail’de 135 bin Etiyopya Yahudisi var
* İsrail’de yaşayan on binlerce Etiyopya asıllı Yahudi’nin büyük çoğunluğu, 1984 ve 1994’teki Musa ve Süleyman adı verilen iki operasyonla ülkeye getirilmişti. Dan kabilesinin soyundan geldikleri söylenen Etiyopya asıllı Yahudiler, “Beta İsrail ( İsrail Evi ya da İsrail toplumu) ismiyle de biliniyor.
* İsrail’deki sayıları 135 bin civarında olduğu belirtilen Etiyopyalı Yahudiler, devletin kendilerine karşı uyguladığı ayrımcılık, ırkçılık ve yoksulluktan şikayetçi. Ülkede yaşayan Etiyopya Yahudilerinin yarıdan fazlasının yoksul olduğu ve ancak yarısının liseyi bitirdiği belirtiliyor. İsrail vatandaşı Etiyopya Yahudilerinin öfkesinin sokağa taşmasının ardında, ülkeye geldiklerinden beri maruz kaldıkları “ırkçı ve ayrımcı” uygulamaların yattığı ifade ediliyor.