Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de gazetecilerin sorularını cevapladı

 

Çavuşoğlu, Suriye'de krizin derinleşerek çözülemez hale geldiğini ve bu nedenle çabaları artırmak gerektiğini belirterek, "Dün gelirken Tahran'a uğramamızın sebebi de buydu. Bu konuda tekrar görüş alışverişinde bulunduk. Son derece faydalı bir durak oldu." dedi.

 

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefon görüşmeleri hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, Kerry ile iki kez görüştüklerini, ilk görüşmede Münbiç operasyonu sonrası PYD'nin geri çekilmesi, IŞİD ile mücadele ve Halep'teki durum gibi konuları değerlendirdiklerini söyledi.

 

Dün akşamki görüşmelerinde de PYD'nin Fırat'ın doğusuna geri dönmesi konusunu ele aldıklarını ifade eden Çavuşoğlu, her iki görüşmede de Kerry'nin sözlerine sadık olduklarını ve bunun gerçekleşmesi için gerekli olan çalışmaları yapacaklarını söylediklerini aktardı.

 

İRAN ZİYARETİ

 

Çavuşoğlu, dün yaptığı İran ziyaretine de değinerek, İran'ın darbe gecesi Türkiye'ye çok güçlü bir destek verdiğini ve akabinde Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in Türkiye'ye geçmiş olsun ziyaretine geldiğini hatırlattı.

 

Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

 

"Orada Suriye, Irak, Yemen gibi bölgesel konuları ve ortak düşmanı olan ya da bize tehdit oluşturan PKK, PJAK gibi terör örgütlerini konuşmuştuk. Suriye'de ateşkesin sağlanması konusunda tüm muhataplarımızla birçok platformun dışında ikili ya da çoklu görüşmelerimizi de yapıyoruz. Esasen, genel olarak konuştuğumuz bu konuları biraz daha detaylı...

 

Biz her zaman söylüyoruz, bölgede Suriye, Irak gibi ülkelerde sorunu çözmek için İran ve Rusya'nın rolü çok önemli ama yapıcı rolü çok önemli. Negatif rol devam ederse çatışmalar devam eder. Dolayısıyla bu rolün pozitif olması için biz de elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. İşbirliğine hazırız. Yeter ki Suriye'nin toprak bütünlüğü korunsun. Bu konuda zaten İran ile aynı düşünüyoruz. Rusya da aynı düşündüğünü bize iletmişti. Tüm bu konularda önümüzdeki süreçte birçok ülkeyle telefonda ya da yüz yüze görüşmeye devam edeceğiz. Çabalarımızı artırmamız lazım. Zaman geçtikçe sorun daha da derinleşiyor, çözülemez hale geliyor. Dün gelirken Tahran'a uğramamızın sebebi de buydu." dedi.