Son zamanlarda İsrail ve  Al-i Suud’un yakınlaştığı ve Suudiler ’in Kudüs’ün işgalcileriyle ilişkilerini normalleştirmek istediği yönünde haberler yayınlandı ve iki taraf arasında yapılan açık görüşmeler, Al-i Suud rejiminin er ya da geç Filistin topraklarını gasp edenlerle barış anlaşması imzalaması ihtimalini arttırdı.

 

Al-i Suud ve Siyonistlerin ortak yönleri

Al-i Suud ve Siyonistleri birbirine bağlayan en önemli ortak yön, İran İslam Cumhuriyeti liderliğindeki direniş eksenine karşı kin ve düşmanlıklarıdır.

Konuyla ilgili olarak Tesnim Haber, Suriyeli İslami Konular Uzmanı Hassam Şuayip ile bir röportaj gerçekleştirdi. Hassam Şuayip, Suudi Rejimin, istihbarat servislerinden ve Siyonist Rejim ordusundan Lübnan İslami Direniş Hareketine karşı operasyon başlatmasını istediğini çünkü Suudilerin Direniş ve Suriye Ordusunu destekleyen ve savaşta büyük başarılan elde eden diğer grupları engellemek istediğini” belirtti.

Hassam Şuayip sözlerine şunları ekledi: “Suudi Arabistan’ın Arap-İsrail ilişkisindeki rolü açıktır ve bu ilişki sadece diplomasi alanında değil, güvenlik, askeri, ekonomik ve yine uluslararası hukukta da kendini göstermiştir. Öyle ki son günlerde Birleşmiş Milletler Hukuk Komitesi başkanlığına Siyonist rejimin seçilmesi için, Suudilerin Arap ülkelerinin oy vermesi üzerindeki büyük rolüne şahit olduk ve bu girişim ilk defa Arap ülkeleri tarafından önerildi.

 

Bununla birlikte Suudi devlet kurumları ve Siyonist Rejim arasındaki görüşmelere ve oturumlara da değinmek gerekir ve bu artık gizli bir sır değildir, bu görüşmelerin bir kısmı Suudi hükümetinin talebi üzerine gerçekleşmiştir. Riyad, Tel Aviv’den özellikle Nusra Cephesi ve Suriye’nin güneyinde Yermük Şehitleri olarak adlandırılan Suriye’deki terörist ve tekfirci gruplara desteğini artırmasını ve bu ülkeye güvenlik ve istikrarın yeniden gelmesini engellemesini istemiştir.”

 

Bu Suriyeli uzman, Suudi rejimin istihbarat servislerinden ve yine Siyonist Rejim ordusundan özellikle Hizbullah olmak üzere Lübnan’a askeri operasyon gerçekleştirmesini istediğini çünkü Suudilerin Direniş ve Suriye Ordusuna destek veren güçlerin Suriye’nin birçok köy ve bölgelerini teröristlerin elinden kurtararak sağladıkları savaştaki başarısını ve çabalarını sabote etmek ve engellemek istediğini vurguladı.

 

Arabistan’ın en önemli isteği nedir?

Suriyeli uzman şu ifadelerde bulundu:

“Suudi Arabistan özellikle Hizbullah olmak üzere Suriye’deki Lübnan Direnişinin çabalarını kırmak ve Hizbullah’ın istediği kişiyi Lübnan Cumhurbaşkanlığı Sarayına getirmesine engel olmak istiyor. Suudiler kendileriyle aynı yönde, kendilerine bağlı ve Lübnan halkı ve milli menfaatler için değil, Suudi rejimin menfaatleri için çalışan birinin Cumhurbaşkanı seçilmesini istiyorlar.”

Hassam Şuayip Suudi Rejimin İran İslam Cumhuriyetini bölgede ve dünyada deforme etmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi:

 

“Suudi Arabistan şimdi Avrupa ülkeleri ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri gerginleştirmeye çalışıyor. Çünkü İran ve 5+1 ülkeleri arasında imzalanan Nükleer Anlaşmaya da karşı çıkmışlardı zira bu rejim bu konuya gözlerini dikmiş durumda ve İran’ın dünyanın ve insanlığın tek düşmanı sayılmasını istiyor. Oysaki bu gün Arabistan’ın kendisi bölgede tekfirci ve Vahhabi düşünceyle terörizmi ve terörizmin bütün dallarını oluşturuyor ve destekliyor. Bu konuya Amerika ve Avrupa basını da değinerek, Suudi Arabistan’ın dini inanç ve ideolojiyi dünyadaki teröristlerin lehine tasarladığını belirttiler.”

Suriyeli bu uzman, “İsrail ve Suudileri yan yana tutan şey, iki rejimin de terörist ve işgalci olması ve bölge halkının iradesini dikkate almamasıdır. Al-i Suud, Hicaz ve Necd halkının temsilcisi değildir ve Siyonistler de işgal altındaki Filistin’de, dünyadaki gerçek Yahudilerin temsilcisi ve Filistin topraklarının asıl sahibi değildir” dedi.