Suriye’yi bölme söylemleri bir rüya değil. Aksine, sadece Suriye için değil, bütün bölge için yapılmış bir plan.
Al-i Suud rejiminin tekfirci Selefi düşünceye sahip aşırıcı gruplara mali destek sağlayarak, mezhepsel ve kabilesel fitne ateşini alevlendirmedeki başarısı, Suriye’nin bölünmesi söylemlerini daha da ciddileştirdi.
Suriye krizinin başladığı ilk yıllarda, Suriye’de aşiret sloganları atıldı ve bu konu dini ve mezhebi ihtilafların çekirdeğini oluşturdu.
Terörist grupların özellikle Adra, Lazkiye’nin kuzeyi ve Cermana bölgesinde Suriyeli vatandaşları toplu bir şekilde katlederek işlediği cinayetler ve aynı zamanda onların Hristiyan yerleşim bölgelerine saldırıları, Suriye’nin bölünmesi söylemlerini artırdı. Öyle ki, batılılar bu bahaneyle Suriye’de bulunan Hristiyanları koruma talebinde bulundular.
Arabistan’da Suriye’de itirazların yaşandığı atmosferi fırsat bilerek, Suriye’deki Sünni Müslümanları destekleme iddiasıyla Suriye’ye müdahaleye ve buna paralel olarak, İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı siyasi ve diplomatik savaşa başladı.
Suriye krizinin büyümesinin ve Washington’un Arap Müslümanlardan ılımlı muhaliflerin seçiminde başarısız olmasının ardından, Amerika Suriye’de hedeflerine ulaşmak için Kürtleri güvenilir bir araç olarak gördü.
Kürt savaşçılar güçlerini IŞİD ile mücadelede ispat ettiler ve özellikle PYD ve Suriye Demokratik güçleri şimdi IŞİD’e karşı savaşıyor ve bununla birlikte, IŞİD’in başkenti Rakka’ya yaklaşmak için Amerika’nın tam desteğini alıyorlar.
Amerika’nın Kürtlere desteği, Suriye’nin federalleştirilmesi ve Suriye’de bağımsız Kürt Devletinin kurulması planın uygulanmasını güçlendiriyor. Oysaki Türkiye’de kendi sınırlarında Suriye Kürdistan’ının kurulmasından endişe duyuyor.
Şu an Ruslar, Suriye’nin bölünmesi planı hakkındaki uyarılarını tekrarlıyorlar, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Suriye’deki mevcut krizin devam etmesinin Suriye’nin bölünmesini kaçınılmaz kılacağı yönünde uyarıda bulunuyor ve Rusya’nın asıl hedefi böyle bir senaryonun uygulanmasını engellemek.
Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikhail Bogdanov da, Rusya’nın, Suriye’nin bölünmesi ve dağılmasına karşı olduğunu ve Suriyelilerin geçiş aşamalarını kendileri belirlemeli gerektiğini vurguladı.
Rusya yetkililerinin şu anki noktada Suriye’nin bölünmesi hakkındaki uyarıları, Moskova’nın Batı ve Amerika’nın Kürtler vasıtasıyla Suriye’yi bölmek istediklerinden haberdar olması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Acaba Ruslar, Türkiye’nin etnik grupları istismar ederek, Suriye’nin kuzey bölgelerinde bulunan, Lazkiye kırsalının kuzeyindeki Türkmenleri desteklediği hakkında öngörüde mi bulunuyor?
Eğer Washington Kürtleri ve Türkiye’de Türkmenleri desteklemeye, ortaçağ Kilise hâkimiyetini yeniden ihya etmek isteyen Avrupalılar da Hristiyanlara destek iddiasına devam ederlerse, bunların hepsi Rusların şiddetli söylemelerini haklı kılar.
Amerika Rand Corporation Merkezi, Suriye hükümetinin ve tekfirci ve silahlı grupların kontrolü altındaki bölgelere dayalı olarak, Suriye’nin federalleşmesi hakkındaki bir plan sunup, perdeyi kaldırdı.
Rand Corportain, bu planın ayrıntılarını yayınladı ve şu öneride bulundu: “Suriye’de federal hükümet, Amerika ve müttefiklerinden oluşan mavi başlıklı Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin katılımıyla oluşturulsun.”
Bu plana göre Suriye’nin batı bölgeleri, Suriye hükümetinin, ama Irak sınırına yakın doğu bölgeleri Amerika ve müttefikleri tarafından yönetilen uluslararası barış güçlerinin kontrolü altında olacak.
Suriye’yi federalleştirme planının asıl hedefi; İran ve Lübnan ile ilişkileri kesmek ve neticesinde Hizbullah’ı izole ederek zayıflatmaktır. Ama bu eylem ilk aşamada İsrail ve Amerika’ya hizmet etmektir. Çünkü İsrail geçtiğimiz yıllar boyunca, Suriye’de Golan’ın işgal bölgelerinde Nusra Cephesini güçlendirmek için çalışmıştır.