New York Times gazetesi, batı toplumunun Müslümanlara karşı kötü tutumuna değinerek Batı’daki İslam karşıtı politikaların Hitler dönemini hatırlattığını belirtti.
Amerikan gazetelerinden New York Times, gazetede yer alan yazısında, Batı’da İslamofobi politikasının yayıldığına ve bu durumun Hitler dönemini hatırlattığına değinerek, “Avrupa’nın kalbinde İslam karşıtı politikalar gün be gün artmaktadır” diye yazdı.
Söz konusu haberde, 2016 Amerika Başkanlığı seçimlerinde aday olan, Donald Trump’ın, Müslümanların Amerika’ya girişinin yasaklanmasını istediği son konuşmalarına değinildi.
New York Times şöyle yazdı:
“Dünyada İslam baskı altındadır. Örneğin Almanya’da Euro ve Yunan mali teşvikine karşı, Almanya için Alternatif Partisi (AFD) de anti- İslam saflarına katıldı.
Bu parti son haftalarda, mezhep karşıtı çok sert bir bildiri yayınladı ve bu bildiri de, Almanya topraklarındaki Müslüman sayısındaki artışa ve gelişmeye dair uyarıda bulunuldu.
Alman yetkililer geçtiğimiz hafta Perşembe günü, bu aşırıcı partinin kampanyalarını provoke ederek, üç Suriyeli mülteciyi tutukladı. Bu Suriyeli mültecileri IŞİD adı altında, tarihi mekânlardan olan Düsseldorf’a saldırı girişiminde bulunmakla suçladı.”
New York Times Avrupa’nın düşünce özgürlüğündeki çelişkili politikalarına değinerek şunları yazdı:
“Kadın haklarını ve Almanya’nın milli güvenlik ve kültürünü korumak istediklerini söyleyen bu Alman Partisi, şimdi de okullarda ve üniversitelerde başörtüsünün yasaklanmasını istiyor ve ilmi bir araştırmaya dayalı olarak, İslam karşıtı bir bildiri yayınlamaya hazırlanıyor.
Bu yıl içerisinde Almanya’da en az iki üniversite, mescitlerini kapattı ve yükseköğretim bölgelerinin laik olması gerektiğini de bu eylemlerine sebep olarak gösterdi. İslam’a ayrıcalık tanınmamasını, namaz kılmak isteyen Müslüman öğrencilerin, tüm öğrenciler için tasarlanmış olan sükût odalarında namaz kılmaya teşvik edilmeleri gerektiğini belirtti.
Almanya’da da, Avrupa’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi, mescitlere saldırı dalgası yaşanmış ve mescitler ateşe verilerek, Müslümanlara karşı yıkım gerçekleşmiştir.
Bu habere göre, bahsedilen konular Hitler dönemini hatırlatıyor ve bu konu sadece Müslümanları değil, birçok kişiyi de endişelendiriyor.
Erfurt solcu valisi Budo Krumlov konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:
‘(İkinci Dünya Savaşı Boyunca) Efrut’ta zorunlu işler kampı için gruplar oluşturuldu. Buchenwald ve Dora zorla çalıştırma kampları da, buradaydı. İlk büyük ırkçılık akımı Yahudi yerleşimcilere karşı meydana geldi. Biz, bir kez daha, çoğunluğun oyunun, azınlığın ilerlemesini engellemesine izin vermemeliyiz.’
Almanya’daki Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Eymen Mazic, AFD partisinin İslam karşıtlığıyla ilgili olarak şunları söyledi:
‘İkinci dünya savaşından sonra, ilk kez bir parti gelerek mezhebi bir toplumun varlığını tamamen sınırlamaya ve onu tehdit etmeye çalışıyor. Bu da, Hitler zamanını hatırlatıyor.’
Bu haber daha sonra, diğer Avrupa ülkelerinde de İslamofobinin yayılmasına değinerek şunlar yazıldı:
“2009 yılında, İsviçre etki altında kalarak, camii yapımına karşı çıktı ve bir yıl sonra da Fransa, umumi ortamlarda başörtüsü kullanmayı yasaklayan yasayı onayladı ve Müslüman toplum liderleri, İslam karşıtlığı duygusunun Batı genelinde tekrardan artmasından endişe duyuyorlar.”
Amerika’da Trump, Müslümanları hedef aldı ve geçen ay Avusturya’da savaştan kaçan mülteci Müslümanlara saldırı, başkanlık seçimi rekabetlerinin asıl konusuna dönüştü ve bu konuda sağcı parti yenildi.
İngiltere’de, ilk Müslüman belediye başkanı provokasyonla karşı karşıya kaldı. İngiltere Başbakanı David Cameron, onu aşırıcılarla ilişkilendirmek için çabaladı.
Fransa İçişleri Bakanlığı’nın raporlarına göre, Fransa’da Müslümanlara karşı şiddet eylemleri 2015 yılında üç kat arttı ve 133 konudan 429 konuya kadar yükseldi.
Mayıs ayında, Polonya polisi, Karako’daki üniversitelilerin yurtlarına girerek, yabancı öğrencilerin terörizmle ilişkilerini soruşturdu. Bu, ırkçı politikalardandı ve Müslümanlarla çatışmaydı.
Ocak ayında Danimarka’nın Randers şehrinde, devlet kurumlarını domuz eti servis etmeye zorlayan bir kanun onaylanmaya çalışıldı. Bu kanunu savunanlar, bu konuya destek için protesto düzenlediler ve Danimarka yemek kültürünün Müslüman muhacirlere galip gelmesinin şart olduğunu söylediler.
Nisan ayında, İtalya’da da, kanunda değişiklik yapılarak, camii inşa etmek daha da zorlaştırıldı.”