19-05-2016 tarihinde eklendi
Alevi Kurumlarından Ortak Açıklama
Suriye’nin Hama şehri ez-Zara köyünde gerçekleşen son Alevi katliamı üzerine, Türkiye’deki belli başlı Alevi federasyon ve dernekleri bir araya gelerek BM’ye acil insani yardım çağrısında bulundu.

 Son olarak Suriye’de Hama ez-Zara köyünde gerçekleşen Alevi katliamı üzerine Türkiye’deki belli başlı Alevi federasyon ve derneği bir araya gelerek BM’ye acil insani çağrıda bulundu.
 
Alevi kurumları adına yapılan çağrının metni şu şekilde:
 
SURİYE’DEKİ SOYKIRIMIN DURDURULMASI İÇİN, BM’E ACİL İNSANİ ÇAĞRI!
 
Suriye’deki kendine muhalif diyen eli kanlı terör gruplarının giriştikleri savaşın demokrasi mücadelesi olmadığı, bunun Emperyalistlere hizmet amacıyla yürütülen bir vekâlet savaşı olduğu gerçeğini artık politikadan uzak, en sıradan insanlar bile telaffuz etmektedir.
 
Suriye’deki katliamlarda doğrudan; Alevilerin, Hıristiyanların, Dürzilerin ve Süryanilerin ve özellikle de Alevi kadınlarla çocukların hedef alınmasının tek tanımı vardır, o da SOYKIRIM!
 
Olayların ilk gününden itibaren kiralık protestocuların; “Hıristiyanlar Beyrut’a, Aleviler Tabuta!” slogan atmaları, kaynağını 13. asırda yaşamış İbn-i Teymiye’den alan ve Alevilerin toptan katline, kadınlarının ırzına geçilmesine ve mallarının yağmalanmasına dair verilen yüzlerce fetva bu olanların, önceden planlandığının ve doğrudan soykırıma yönelik olduğunun büyük bir göstergesidir.
 
BU YÜZLERCE FETVAYA SADECE BİRKAÇ ÖRNEK
 
1- Şeyh Salih El-Luheydan, 25.04.11’de yayınlanmış fetvasında Müslümanları (Sünnileri) Alevilere karşı cihada çağırmış ve “halkın üçte ikisini kurtarmak için üçte birini öldürmek caizdir” demiştir.
 
2- Ürdünlü İmam Şeyh Yasin Aluni, 12.03.2013’te facebook sayfasında; ÖSO militanlarına Alevi ve Dürzî kadınlarını seks kölesi olarak esir almaları çağrısında bulmuştur.
 
3- Haziran 2014’de Suriye’nin Duma imamları yayınladıkları fetvada, Alevi, Dürzî ve Hıristiyanların tüm mallarına zorla el konması ve Şam halkının ihanetten dolayı cezalandırılması çağrısında bulunmuştur.
 
4- Mısırlı İmam ve İslam Uleması Heyeti Bşk. Yusuf El-Kardavi, bu süreçte Alevi katlinin vacip (yani dini gereklilik) olduğunu ilan etmiştir.
 
Tüm bu olaylarla fetvalar göstermektedir ki; Suriye’de planlı bir soykırım vardır. Zaten delile ihtiyaç da yoktur. Çünkü failler Alevilerle hedeflerinde olan diğer grupların direncini kırmak ve sindirmek amacıyla, gerçekleştirdikleri tüm vahşetin videolarını yayınlamakta ve bu görüntülerde gerçek amaçlarının demokrasi değil, insanlıkla ve dinle alakası olmayan bir Emevi şeriat düzeni getirmek olduğunu ve bunun için de Alevi soykırımının şart olduğunu övünerek ilan etmektedirler.
 
BM, Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi 2. maddesinde soykırım şöyle tanımlanır: Ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle, grup üyelerinin öldürülmesi, üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi, yaşam koşullarının grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması, grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması ve çocukların zorla bir gruptan alınıp diğerine verilmesi.”
 
SURİYE’DE YAPILAN VE YUKARIDAKİ TANIMA UYAN VAHŞETE BİRKAÇ ÖRNEK
 
1- Hums / Ez-Zehra’da 05.02.2011’deki katliam.
 
2- Cısrus – Şuğur’da 06.06.2011’de yapılan katliamda resmi olmayan rakamlara göre 600 devlet memuru ile sivil katledilerek Asi nehri ile çöplüklere atılmıştır.
 
3- Hums / El-Muharram El-Fokani’de 11.11.2011’deki katliam.
 
4- Hums / El-Hula’da 25.05.12’deki katliamda 40’ı çocuk, 34’ü kadın, 108 kişi katledilmiştir.
 
5- Alevi Akrab köyüne 11.12.12’de ÖSO saldırıp 300’den fazla sivili katledip 250 kişiyi de kaçırmıştır.
 
6- Halep / Han El-Asel’de 27.07.2013’te Nusra canileri 150 kişiyi katletti.
 
7- El-Nusra ile Ceyş El-Muhacirin Vel-Ensar teröristleri, 04.08.13’te Kadir Gecesinde Lazkiye kırsalında Esterba’da 500 Aleviyi Fatiha okuyarak kesiyor, Balluta’da 200 Aleviyi kurşuna diziyor, Hırrata’da 40 ve Barude’de 33 Aleviyi katlediyor. Hambuşiye’de ise hamile kadınları delik deşik edip, Nabata’da su isteyen 4 yaşındaki çocuğun da boğazını kesiyor. Alevi din adamlarından Ş. Bedrettin Gazel’i de esir alıp ağır işkencelerden sonra onu şehit ediyor. Kaçırılan çoğu kadın ve çocuktan ise hala haber alınamamıştır. Human Rights Watch’un yayınladığı 105 sayfalık raporda, olayın ayrıntılarını anlatıp savaş suçu olduğunu söylemiş, HRW Ortadoğu direktörü Joe Stork da, katliamın başıboş çetecilerce tesadüfen değil, planlı – koordineli ve Alevileri katletmek amaçlı bir operasyon olduğunu belirtmiştir.
 
8- El-Nusra teröristlerince 11-12.09.2013’te Şam Kırsalı Adra’da yapılan katliamda çoğu Alevi 100’den fazla sivil öldürülmüştür. Şiddet mezhepçi duygularla Hıristiyan, Dürzi ve özellikle Alevilere yöneltilmiş ve mağdurların 2 gün boyunca kafaları kesilmiştir. Kayıp olan onlarca insanın akıbeti ise hala meçhuldür.
 
9- Yine Hums / El-Hula’da caniler 03.03.2014’te 2. defa katliam yapmışlardır.
 
10- Cund El-Aksa terör örgütü 09.02.2014’te Maan’a girerek çoğu kadın ve çocuk 60 Alevi’yi katletmiştir. BM Gn. Sekreteri Sn. Ban Ki Mon olaya tepki göstererek, katliamcıların adalet önüne çıkarılmasını istemiştir.
 
11- Hama / Zannuba köyünde 01.06.2014’te bir Alevi evini basan Işid militanları 102 yaşındaki bir dede ile tüm ailesini uykudayken katletmiştir.
 
12- Hums şehrinin Alevi Mah. İkrima’da, El-Mahzumi İlkokuluna 02.10.2014’te koyulan bir bomba, doğrudan küçük çocukları hedef almış ve 41 çocukla 7 yetişkini canice öldürmüştür. 13- Cisruş – Şuğur / İştebrak’ta 25.04.2015’te yapılan katliamda 550 kişi öldürülmüştür.
 
14- İdlip / Kalb Levza’da 12.06.2015’teki katliam.
 
15. Hama Kırsalı / El-Bahsa’da 08.10.2015’teki katliam.
 
16. En son 12.05.2016’da yapılan Hama / El-Zara katliamında ise 115 Alevi katledilmiş ve 150 kişi de kaçırılmıştır. Tüm bunların dışında esir alınan askerlerin Alevi ve Sünni olarak ayrılıp, Alevi askerlerin kurşuna dizildiği veya başlarının kesildiğine dair görüntüler ve tanık ifadeleri internette mevcuttur.
 
BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN GÖREVLERİNDEN BAZILARI
 
1- Birleşmiş Milletler’in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak.
 
2- Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.
 
3- Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını araştırarak, izlenecek yolu önermek. Tüm bunlardan yola çıkarak kuruluş amacı dünya barışını ve güvenliğini korumak olan, uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanılmasını ilk yasaklayan antlaşmanın sahibi Birleşmiş Milletler yetkililerine soruyoruz: Başta Aleviler olmak üzere Kürtler, Araplar, Türkmenler, Şiiler, Sünniler, Dürzîler, Süryaniler, Ermeniler, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Ezidiler, Şabatlar, Kekailer ve kendilerinden olmayan hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bu canileri niye durdurmuyorsunuz?
 
Sayısız delil içerisinden yukarıda sadece bazılarını açıkladığımız tüm bu kanıtlar ortadayken ve -kendi yapmış olduğunuz tanımlamalara göre- Suriye’de 5 yıldır planlı programlı bir soykırım gerçekleştirilirken niçin sessiz kalıyorsunuz? Bilinmelidir ki; bu sessizlik ne yazık ki; bizleri Birleşmiş Milletler örgütünün insanlığın barışının değil de belli bazı ülkelerin ekonomik çıkarlarının hizmetinde olduğu konusunda endişelendirmektedir. Olayların kimler tarafından planlandığı, katliamları yapan örgütlerin kimler tarafından eğitildiği ve kimler tarafından silahlandırıldığı ortadadır. Bunun için çok derin bir araştırmaya gerek de yoktur. Çünkü hem teröristler hangi ülkelerden yardım aldıklarını, hem de destekçileri olan ülkeler bu teröristlere yardım ettiklerini ve her geçen gün daha da fazla yardım edeceklerini çekinmeden açıklamaktadırlar. Tarihte Dünyanın her yerinden toplanmış olan sapık ve katillerin bu denli uluslararası bir destekle insanlık suçu işledikleri ikinci bir dönem yoktur.
 
Yine BM Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi 3. Maddesinde şunlar yazılmaktadır:
 
Aşağıdaki eylemler cezalandırılır:
 
a) Soykırımda bulunmak, b) Soykırımda bulunulması için işbirliği yapmak, c) Soykırımda bulunulmasını doğrudan ve aleni surette kışkırtmak, d) Soykırımda bulunmaya teşebbüs etmek, e) Soykırıma katılmak. Sözleşmenin 4. Maddesinde de bu filleri işleyenlerin, anayasaya göre yetkili yöneticiler, kamu görevlileri ya da özel kişiler dahi olsa cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.
 
TALEPLERİMİZ
 
Bizler, hala insan hakları ve barışa dair inancını yitirmemiş insanlar olarak: BM’in bu sözleşmeye uygun hareket etmesini, ilgili kurumlarını bir an önce harekete geçirip eli kanlı terör gruplarına verilen her türlü yardım ile desteğin durdurulmasını sağlamasını, Suriye’ye paralı asker gönderilmesinin önüne geçip bunların eğitilmesine ve donatılmasına dair her türlü projenin iptal edilmesi için yaptırım gücünü kullanmasını, Suriye’deki vekâlet savaşının başından beri bilinçli ve kasıtlı olarak yapılan soykırıma artık bir an önce son verilmesi için somut adımlar atmasını ve suçluların da uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasını önemle ve ivedilikle talep ediyoruz.
 
İMZACI KURUM ve KİŞİLER
 
Lübnan Alevi İslam Meclisi, E. Beyt Klt. Day. Vakfı Gen. Mrkz., Avrupa Arap Alevi Fedr., Kilikya Nehir Der., Alevi – Bektaşi Fedr., Alevi Klt. Dernekleri Gen. Mrkz., H. Bektaş Veli Anadolu Klt. Vakfı Gen. Mrkz., P. S. Abdal Klt. Der. Gen. Mrkz., Alevi Vakıfları Fedr., S.dağ AKAD, Alm. / Mannheim Defne Klt. Der., Hatay B. Şehir Dernekler Fedr., ASDA Vakfı, Mersin E. Beyt Klt. Day. Der., Adana İ. Ali Der., Karataş Alevi Klt. Day. Der., S.dağ Akdeniz Klt. Day. Der., Serinyol P. S. Abdal Day. Der., P. S. Abdal Klt. Der. Keçiören Şub., İst. / ASİ-DER, Ya Ali Der. / İ. Hüseyin Mescidi, Alevi Klt. Dernekleri Defne Şub., Armutlu Camisi Sosyal Yrd. Der., Ekinci Sosyal Yrd. Day. Der., Kuzeytepe Sosyal Yrd. Day. Der., Yaylıca Sosyal Yrd. Day. Der., Arap Alevi Gençlik Meclisleri, Alevi Üniversiteli Gencler Derneği, Hatay M. Vekilleri; Sn. Hilmi Yarayıcı, Sn. Serkan Topal, Eski Vekillerden Sn. Refik Eryılmaz, Sn. M. Ali Ediboğlu, Sn. Ümit Özgümüş
http://caferider.com.tr/alevi-kurumlarindan-ortak-aciklama_h16821.html