Myanmar'dan alınan haberler, Myanmarlı Müslüman bir gencin radikal Budistlerce öldürüldüğünü gösteriyor. 969 hareketine bağlı radikal ve totaliter Budistler Rohingyalı bir Müslüman genci vahşi işkencelerle Arakan eyaletinde öldürdüler. Myanmar'ın batısında olan Arakan eyaleti, en fazla Müslüman nüfusu barındırmakta. Müslümanlar'ın bölgedeki iskanı, çalışması ise Myanmar'ın İngiliz sömürüsünden 1947 yılındaki bağımsızlıktan önceye dayanıyor.
İşte tam da bu yüzden Myanmar'ın askeri cuntası 1962 yılında iktidara gelince, Müslümanları hüviyetsizleştirmeye çalıştı. Soğuk savaşın tüm yıllarında Myanmar'daki askeri cunta başta Çin olmak üzere dünyadaki komünist düzenlere paralel olarak Müslümanları hüviyetsizleştirmek hedefi ile onlara uygulanan şiddet ve işkenceleri görmezden geldiler.
Buna ilaveten batı hiçbir zaman askerlerin bu tutumuna hassasiyet göstermedi, fakat San Suçi'nin Myanmar'a hakim olan askeri cuntaya karşı demokratik mücadelesi nedeni ile her zaman askerlerin gazabına uğraması nedeni ile batı ve en başta Amerika, Suçi'yi insan hakları savunucusu ve Myanmarlı vatandaşların sosyal haklarının taraftarı olarak savundu.
Gerçi Suçi şiddet içermeyen mücadelesinin bedelini 15 yıl ev hapsi ile ödeyerek, 2009 yılından itibaren insan hakları ve medeni hakların taraftarı bir şahsiyet tanınmasına rağmen, bayan Suçi ve partisi, Myanmarlı vatandaşlar ve özellikle de Rohingyalı Müslümanlar tarafından, bu çok kavimli ve kültürlü ülkede her zaman ayırımın simgesi oldu.
Irk ve etnik türü olmadan dünya kamuoyu muhakkak bayan Suçi'ye birkaç soru soracaktır, örneğin tarihi belge ve kanıtlara göre Myanmar'ın en köklü kavimlerinden olan Rohingyalılar hakkında adalet sağlanmamalı?
Bayan San Suçi 14 yılı aşkın din, ayırım ve ırk karşıtı mücadelesi nedeni ile neden Müslümanlar ve özellikle Arakan bölgesindeki Müslümanların öldürülmesine kayıtsız kalıyor? Arakanlı Müslümanları çoğu çiftçi olarak, toplumun üretken kesiminden sayılıyorlar.
Uzun süreli kesinti nedeni ile bölgedeki Müslümanlar bilimsel olarak ilerlemediler, fakat baskıcı hükümetlere karşı uzun süre mücadele eden bayan Suçi Müslümanlara karşı uygulanan ırk ayırımını yok etmek için neden etkili adımlar atmıyor?
Hali hazırda bayan Suçi parlamentoda sahip olduğu konum ve kendi adayını cumhurbaşkanı atayabildiği nedeni ile Suçi'nin giderek Myanmar'ın liderliğini üstlenebileceği düşünülüyor.
Myanmar'da bu gelişmeler yaşanırken, bazı yorumcular bayan Suçi'nin bir mücadeleci olarak herkesten daha fazla tarihi gerçekler ve günümüz Myanmar toplumunun ihtiyaçlarını anlamsı gerektiği kanaatinde. Müslümanların Myanmar'da köklü tarihe sahip olması, inkar edilemez bir gerçektir, acaba bayan Suçi bu tarihi gerçeği inkar mi edecektir?
Gaffari