“Hangi İslam’da Diktatörlerin Zulmüne Karşı Çıkmak Haram Sayılır?”
Ayetullah Şeyh Nemr ile beraberindeki içlerinde El Kaide üyelerinin de bulunduğu 47 kişinin 3 Ocak 2016 tarihinde Suud rejimi tarafından idam edilmesi, İran ve Şii dünyasında büyük tepkilere neden olmuştu. Ayetullah Nemr’in, terör ve fitne ile suçlanarak El Kaide teröristleri ile eş zamanlı idam edilmesi dünya kamuoyunun gündemine oturmuş, çeşitli çevreler tarafında uzunca bir süre tartışılmıştı.
Gazeteci analist Kemal El Halbevi, Kayhan gazetesinde yayımlanan yazısında, ” Hangi İslam’da zorbalığa ve diktatörlüğe karşı çıkmak haram sayılıyor?” diyerek Suud rejiminin idam kararını farklı açılardan ele aldı.
Kemal El Halbevi’nin Suud rejimi tarafından gerçekleştirilen idamlar hakkında kaleme aldığı yazısı şu şekilde;
” 1- Ayetullah Nemr, zorbalığa karşı kelimelerin gücüne inanan ve İslam ümmetinin vahdetini arzu eden bir şahsiyetti. Aynı zamanda Şii dünyasının önemli ruhani liderlerinden olan Ayetullah Nemr, hiçbir zaman silahlı mücadeleden yana olmadı. Suud rejimi aleyhinde gerçekleşen barışçıl gösterilerde önemli bir rolü olmuştur. Nitekim gerek Şii dünyasında gerek Ehli Sünnet arasında, diktatörlerin zulüm ve zorbalıklarına itiraz etmek suç sayılıp cezaya tabi tutulamaz.
2- Ayetullah Nemr’in, El Kaide üyesi olan teröristler ile birlikte idam edilmesi şeytanın büyük bir oyunudur ve tehlikeli sonuçları olacaktır. Şeyh Nemr hakkında iddia edilen tüm suçlamalar, gerçeklikten uzak ve idam edilmesine gerekçe olamayacak niteliktedir. Öne sürülen nedelerden bir tanesi de Müslümanların emiri olan kişiye itirazların gerekçe gösterilmesidir. İktidarı elinde bulunduran diktatörü, adil görmeyen tüm muhaliflerin idam edilmesi mi gerekmektedir? Hele de muhaliflerin kelimelerden başka bir silahı yokken. Ayetullah Nemr’i fitne ile suçlayarak idam edenler, fitnenin ta kendisidirler.
3-Suud rejimi tarafından gerçekleşen idamlar delilsiz ve hukuksuzdur. İdamlar açık bir şekilde yeni fitnelere kapı aralamaktadır.
4- Ayrıca, El Kaide terör örgütüne bağlı teröristlerin idam edilmesi, Suud rejiminin Batı ülkelerine verdiği bir mesaj olarak değerlendirilebileceği gibi aynı zamanda İslam topraklarına yönelik bir mesaj olarak da değerlendirilmelidir.
5- El Kaide ve IŞİD gibi tekfirci terör gruplarının patronluğunu yapan Suud rejimi, terör sahasını Batı’ya dönük genişletmek isteyen El Kaide terör örgütünün üzerine, terörü Batı’da değil İslam topraklarında genişletmek isteyen IŞİD’in sahipliğini yapma peşindedir. Irak’ta El Kaide terörünün üzerine bina edilmiş olan IŞİD ile Suud rejimi, yerel terör gruplarından ziyade, İslam topraklarını hedef alacak uluslararası terör şebekesinin patronluğunu yapmaktadır. El Kaide üyesi olan teröristlerin idamı da Suud rejiminin IŞİD’e olan muhabbetinden dolayıdır.”