09-02-2016 tarihinde eklendi
Lübnanlı Sünni alim: Suriye rejimi, Filistinli direniş gruplarına sınırsız destek vermedi mi?
Lübnan’ın önde gelen Sünni alimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki Cuma hutbesinde Cenevre’deki görüşmeleri değerlendirdi.

Lübnan’ın önde gelen Sünni alimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki Cuma hutbesinde Cenevre’deki görüşmeleri değerlendirdi.
 
 Şeyh Mahir Hammud’un 5 Şubat 2016 tarihli Cuma hutbesi şöyle:
 
 “Kur’an-ı Kerim’de hiçbir gerekçe göstermeden cihada katılmayan ve geride kalan 3 kişinin kıssası anlatılır. Ancak bu kişiler Efendimiz cihad meydanından döndüğünde katılmamalarının gerekçesi olarak herhangi bir bahane üretmemiş ve durumu dosdoğru bir şekilde açıklamışlar, bu yüzden Kur’an-ı Kerim’de “dürüstlük” sembolü olarak anlatılmışlardır.
 
 Müslümana düşen en küçük bir meselede dahi hangi halkı ya da grubu temsil ederse etsin dürüstlüğü kendine şiar edinmektir.
 
 Cenevre görüşmelerinin yapıldığı şu günlerde bu mevzu ayrıca önem kazanıyor. Bir yanda dosdoğru görüşünü, açık bir dille beyan eden Suriye resmi heyetinin karşısında “muhalefet” olarak isimlendirilen, kendini doğru düzgün tanımlamaktan aciz, birbiriyle çelişkili ifadeler kullanan, görüşünü kabul ettirmek için yalanlardan destek alan bir taraf var. Söz konusu muhalefet, Seyyide Zeyneb türbesindeki patlama IŞİD tarafından üstlenilmesine rağmen Suriye rejimi tarafından düzenlediğini iddia ediyor. Rus uçaklarının sivilleri vurduğu yalanını savunuyor.
 
 Sonra Riyad’dan katılan bir heyet Suriye halkı adına konuştuğunu söyleyerek demokrasi ve özgürlük talebinde bulunuyor. İnsan haklarının gözetilmesi ve demokrasinin tesisi için çağrı yapan bu heyet Suud’un şimdi Yemen’de, daha önceden Irak ve Şam’da insani standartlarını nasıl da aşağı seviyelere çektiğini hiç düşünmüyor.
 
 Ümmet yolunu kaybetti. Doğrular çarpıtıldı. Suriye’deki yıkımın boyutuna ve akan kana rağmen hala batıl üzerinde ısrarcı olmaya devam ediliyor. “İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?” (Hadid: 16)
 
 Hataları itiraf etmenin, doğruya yönelmenin zamanı gelmedi mi? Tüm bu yaşananlar yetmedi mi? Daha ne zamana kadar Allah korkusu olmayan ve asla bizim iyiliğimizi istemeyenlere işlerimizi teslim edeceğiz?
 
 Rejimin suçlandığı temel iki konu zulüm ve mezhepçilik… Muhalefetin suçlandığı temel konular ise casusluk, tekfircilik, kendi aralarında savaşmaları, ihanet, mezhepçilik vs. şeklinde devam ediyor.
 
 İman edenlerin artık büyük hata ve küçük hata arasında ya da büyük zulüm ve küçük zulüm arasındaki ayrımı yapma zamanı gelmedi mi? Muhalefetin listesinde olumlu olarak sayılabilecek tek bir şey yok. Buna karşılık Suriye rejimi bu zamana kadar sınırsız bir şekilde Filistinli direniş gruplarına, ayrıca Lübnan direnişine destek vermiştir. Amerika’nın bölgedeki siyasetine daima muhalif bir tavırla yaklaşmıştır. O halde kurulan komploların farkına varmanın ve gereken tavrı ortaya koymanın zamanı çoktan gelmiş demektir.”
http://caferider.com.tr/lubnanli-sunni-alim--suriye-rejimi-filistinli-direnis-gruplarina-sinirsiz-destek-vermedi-mi---_h16135.html