Suudi Arabistan krallık rejiminin güvenlik ve istihbarat örgütleri son üç haftada 71 kişiyi terör eylemleri sanığı olarak tutukladı.
Arabistan güvenlik teşkilatı cumartesi günü yaptığı açıklamada, tutukluların çoğunun Arabistan vatandaşları, bir kısmının Suriye, Yemen ve Mısır vatandaşları olduklarını bildirdi. Arabistan'a hüküm süren Suudi hanedan rejimi selefi Vahhabi eğitim merkezlerinde, aşırı tekfirci düşünceleri aşılıyor. Bu bağlamda İslam ve bölge ülkelerinde aşırıcı ve tekfirci terör örgütlerini kurdurup, besliyor.
Suudi krallık rejimi, son yıllarda Irak ve Suriye'de tekfirci selefi vahhabi terör örgütlerine mali ve silah desteğinde bulunuyor. Bu nedenle çok sayıda milis güç, bu tekfirci katil terör örgütlerine katılmış bulunuyor. Arabistan yarım adası ve Hicaz bu tekfirci Vahhabi aşırıcı gruplar tarafından da tehdit edilmektedir. Suudi krallık rejimi de beslediği bu terör örgütlerince tehdit edilmektedir. Suudi Arabistan rejimi ülke içinde ve dış ilişkilerinde selefi Vahhabi teröristlerin saldırılarından dolayı büyük bir itibar kaybına uğramıştır. Suudi krallık rejiminin tekfirci terör örgütlerini Irak ve Suriye'de bir silah olarak kullandığında, bu silahın geri tepip, bizzat kendisini de vuracağını ummuyordu. Fakat bu terör örgütleri Arabistan halkını da tehdit etmeye başladı. Suudi Arabistan ve bölgesel müttefikleri, Suriye'de DAEŞ ile diğer ılımlı muhalifler olarak yansıtılan tekfirci teröristleri bir silah olarak kullanıp, kendi karanlık emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Tekfirci DAEŞ, sınır tanımayan bir terör örgütüdür. Ilımlı muhalefet olarak yansıtılan Nusra cephesi, İslam ordusu, Ahraruşşam, Fetih ordusu gibi tekfirci teröristler; Suriye sınırların içinde faaliyet gösteren ve sınıraşırı olmayan terör örgütleridir. Fakat DAEŞ ile aynı hedefleri paylaşmaktadırlar. Çarpık ve Harici ideolojiyle beslenen Tekfirci teröristler, ağaç kurdu misali Arabistan'ı da içten içe kemirmekte ve sahipleri Suudi krallık rejimine başkaldırmaktadırlar. Suudi krallık rejimine karşı terör örgütlerinin tehditleri, Arabistan'a karşı tehlike çanlarını çaldırmaktadır. Bu nedenle Riyad yönetimi, içlerine sızan bu terör böceklerinin saldırılarından endişe duyup önlem almak zorundadırlar. Suudi Arabistan Krallığı, son 30 yılda Afganistan ile Pakistan'dan tutun, Irak, Suriye ve Yemen ile Bahreyn, Nijerya, Libya, Lübnan ve Mısır gibi İslam ülkelerinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde, hatta Kafkaslar ve orta Asya ülkelerinde çeşitli adlar atında tekfirci selefi vahhabi terör örgütlerini kurdurup, beslemiştir.
El-Kaide, Taliban, Leşgeri cengvi, Sepahe sahabe, Bokoharam, Nusra cephesi, İslam ordusu, DAEŞ, Ahraruşşam ve diğer terör örgütlerinin kanlı saldırıları ve korkunç katliamları, Suudi krallık rejiminin İslam ülkelerindeki yıkım ve kanla çizdiği şaheserleridir. Suudi krallık rejimi Yemen halkına devlet terörü estirmekle birlikte Yemen El-Kaidesini de Yemen halkına ve Husi Kabilelerine karşı bir katliam silahı olarak kullanmaktadır. Suudi Arabistan'ın iliklerine kadar sızan, selefi vahhabi terör anlayışı, artık kontrol edemez bir canavara dönüşüp, Arabistan'da içini kemirmekte ve kanıyla beslenmektedir. Suudi krallık rejimi artık Arabistan'daki totaliter polis devletini daha takviye edip, güvenlikçi korku ortamını yaratıp, her gün şüphelendiği kimseleri tutukluyor. Bu uygulama, Suudi krallık rejiminin aşırıcı terör çetelerinin kontrolünü kaybettiklerini, bu nedenle korkuya kapıldıklarını gözler önüne seriyor.
Suudi krallık rejimi son yıllarda İslam ülkelerini tekfirci terör örgütlerini kurdurup besleyerek, çarpık fetvalar çıkararak kan gölüne çevirip, İslam ümmetine telafisi imkânsız kayıplar verdirmektedir. Fakat bumerang misali kullandığı bu terör örgütleri kendine geri dönüp Suudi Vahhabi krallık rejimini de vurmaktadır.