Amerika'nın eski Başkanı oğul Bush'un Irak'a ve Afganistan'da başlattığı savaşlar Amerikalı vatandaşlara 4 ila 6 trilyon dolara mal oldu. Bu yüzden yeni Başkan Obama Amerika'nın zaten ekonomik kriz yaşayan ekonomisine yeni bedeller dayatmama sözü verdi. Ancak buna rağmen Obama Suriye, Irak, Pakistan, Yemen, Libya, Somali ve Afganistan'da yeni bir tarzla yedi savaş başlattı.
Amerika Başkanı Obama demokrat partinin 2009 yılının başında zafer kazanmasının ardından beyaz saraya girdi. Obama dış politikasını oğul Bush'un Ortadoğu bölgesinde başlattığı savaşları sonlandırma şeklinde açıkladı ve bundan böyle küresel politikalarında zora ve askeri müdahale gibi imkanlara baş vurmama sözü verdi ve ancak Amerika'nın milli güvenliği açıkça ve doğrudan ani ve yakın bir tehlike ile tehdit edildiği takdirde bu imkanları kullanacağını ileri sürdü.
Evet, Amerika'nın eski Başkanı oğul Bush'un Irak'a ve Afganistan'da başlattığı savaşlar Amerikalı vatandaşlara 4 ila 6 trilyon dolara mal oldu ve bu yüzden Obama daha fazla bedel ödetmeme sözü verdi. Fakat tüm bu sözlere ve vaatlere rağmen Pentagon Obama'nın başkanlık döneminde müslüman milletlere yedi zalimane savaşı dayattı. Obama Suriye, Irak, Pakistan, Yemen, Libya, Somali ve Afganistan'da yeni bir tarzla yedi savaş başlattı. Şimdi gelin bu savaşları bir bir gözden geçirelim.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri Suriye savaşıydı.
Washington yönetimi Suriye'de krizin patlak vermesinde temel rolü ifa etti ve açık gizli, Suriye'de siyasi ve güvenlik sorunlarının tırmanmasında ve bu sorunların karmaşık hale gelmesinde etkili oldu.
Obama Mart 2011'de Suriye krizi patlak verdiğinde Şam yönetimi karşıtı oluşan cephenin kurulmasında anahtar ve stratejik rol ifa etti. Amerika yönetimi türlü siyasi ve güvenlik taktikleri ve entrikaları kullanarak Suriye krizini yaydı ve uzamasına sebebiyet verdi.
Öte yandan Şam çevresine düzenlenen kimyasal saldırı olayında Amerika yönetimi Suriye'yi resmen askeri müdahale ile tehdit etti, fakat İran, Çin ve Rusya'nın diplomatik girişimleri ve Amerika'nın iç arenasındaki muhalefetler Obama'nın Suriye'ye askeri müdahalesini engelledi.
Aslında Amerika'nın Suriye ve Irak'a doğrudan askeri müdahaleleri tekfirci IŞİD terör örgütünün tehdidi büyümeye başlayınca başladı. Amerika'nın Suriye topraklarında IŞİD mevzilerine ilk hava operasyonu 8 Ağustos 2014'te başladı. Amerika ilk operasyonlarda İHA'larını kullandı. 24 Eylül 2014'te ise beş Arap ülkesi Suriye'de IŞİD'e karşı başlatılan operasyonlara katıldı. Bahreyn, Ürdün, Katar, Arabistan ve BAE, Suriye'de IŞİD mevzilerine yönelik bombardımanların dört merhalesine katıldı.
Amerika ve müttefiklerinin Suriye topraklarına yönelik askeri saldırıları Ağustos 2015'e kadar Ürdün ve Akdeniz bölgesindeki üslerden yapıldı, fakat daha sonra Ankara ile Washington'un İncirlik üssünü kullanma konusunda uzlaşınca Amerika'nın Suriye'de IŞİD mevzilerine hava akınları 15 Ağustos 2015'ten sonra Türkiye'deki İncirlik üssünden düzenlenmeye başladı. Amerika'nın Suriye'de IŞİD mevzilerine düzenlenen saldırılarda payı ise %93 olarak açıklandı.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşların bir başkası Irak savaşıydı.
Gerçekte gözlemciler Obama beyaz saraya girdikten sonra Amerika'nın Irak topraklarından tamamen çekileceğini düşünüyordu. Ancak Pentagon, Amerikan ordusu Irak topraklarından resmen çekildikten üç yıl sonra tekrar 3350 askerle ve IŞİD tehdidini bahane ederek Irak topraklarına geri döndü. Şimdi ise Amerika'nın IŞİD tehdidi ile mücadele bahanesi ile Irak'taki askeri varlığı 6300 askere yükseldi. Oysa başta Irak milleti olmak üzere bugün herkes Amerikalı askerlerin IŞİD tehdidini bertaraf etmekte hiç bir etkisi ve ciddiyeti bulunmadığını çok iyi biliyor.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri de Somali savaşıydı.
Afrika boynuzunda yer alan bu ülke vahabilerin terör ihracatı ve selefilerin ve Suud hanedanının müdahalelerinin kurbanı olan ülkelerden biridir. Somali cihatçı selefi tabir edilen zümrenin türediği ve geliştiği ilk atölye oldu ve Eşşebab terör örgütü Suud rejiminin Somali'de yaptığı yatırımlar ve paralarla ve selefi ideolojisinin temelinde büyümeye ve yayılmaya başladı.
Öte yandan Amerikalılar geçen yüzyılın 90'lı yıllarından itibaren bu bölgede aktif varlık sergiledi ve Somali'nin mazlum milleti çok kez Amerikan ordusunun askeri saldırılarına maruz kaldı.
Bu arada Somali'nin mücahit gençler hareketi adlı terör örgütünün Kenya'ya ve Somali yönetimine yönelik terör saldırılarının ardından Amerikan ordusu 14 Temmuz 2015'te söz konusu selefi tekfirci terör örgütünün mevzilerine art arda operasyon düzenledi.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri ise Pakistan savaşıydı.
CIA Pakistan'ın Taliban terör örgütü ve diğer tekfirci selefi örgütlerine karşı askeri operasyonları yönetti ve Amerikan ordusu da 2012 yılından itibaren İHA'ları ile söz konusu örgütlere karşı askeri operasyon düzenledi. Pentagon şimdiye kadar Pakistan topraklarında 350 askeri saldırı düzenledi, bu saldırılarda Pakistan halkından iki bin kişi hayatını kaybetti.
Oğul Bush dönemine kıyasla Obama döneminde Pakistan'da düzenlenen askeri operasyonlar tam yedi kat oldu. Oğul Bush döneminde Pakistan halkının kaybı 410 kişiydi. Amerika terörle mücadele bahanesi ile Pakistan'da en çok Kuzey Veziristan eyaletinde operasyon düzenliyor.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri de Yemen savaşıydı. Amerika Yemen'de terörle mücadele bahanesi ile 2002 yılından biri birçok kez bu ülkeye askeri müdahalede bulundu ve şimdiye kadar İHA'ları ile Yemen'de tam 64 hava operasyonu düzenledi. Bu saldırılarda Yemen halkından 393 kişi hayatını kaybetti.
Pentagon 2014 yılında Yemen'de İHA'ları ile 13 ve savaş uçakları ile üç hava akını düzenledi. Öte yandan Amerika Suud rejimi ve müttefiklerinin Yemen topraklarına saldırılarında da anahtar ve temel rolü ifa etti ve Suud rejiminin Yemen'de işlediği cinayetlere göz yumdu.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri ise Libya savaşıydı.
Obama yönetimi baskı araçlarını kullanarak BM güvenlik konseyini 17 Mart 2011 tarihli ve 1973 sayılı kararnameyi onaylamaya zorladı. Bu kararnameye göre NATO ve Arap müttefikleri Libya milletini diktatör ve zalim lider Muammer Kaddafi rejiminin zulmüne karşı korumak ve inkılapçıları kontrol altına almak amacıyla Libya topraklarını işgal etti. Ancak Libya eski diktatör Kaddafi'den kurtulduğu günden beri rahat yüzü görmedi ve Ömer Muhtar'ın ülkesi enkaza döndü ve petrol kaynakları yağmalandı.
Gerçekte Amerika ve NATO Müslüman Libya halkının katliamı ve bu ülkenin krize sürüklenmesinde baş rolü oynadı, nitekim Libya milletinin çektiği acılar da Amerika ve NATO'nun müdahalesinden sonra derinleşti.
Obama'nın İslam dünyasına dayattığı savaşlardan biri de Afganistan savaşıydı.
Afganistan toprakları çok eskiden beri Batılı orduların saldırılarına maruz kalan topraklardır. Ancak Amerikan ordusunun Afganistan saldırısı 7 Ekim 2001'de başladı ve oğul Bush'un başlattığı ve Afgan halkına dayattığı bu savaş Obama'ya miras kaldı. Amerika'nın Afganistan işgali 2014 yılının son gününde son bulması gerekiyordu, fakat Kabil ile Washington arasında Eylül 2014'te imzalanan güvenlik anlaşması, bu sürenin uzamasına neden oldu ve 2015 yılının başında Amerika'nın Afganistan'daki asker sayısı 9800'e indirilmesi ve aynı yılın sonunda da yarı yarıya indirilmesi kararlaştırıldı. Gerçekte Amerika ile Afganistan arasında imzalanan güvenlik ve askeri anlaşmalar Afganistan savunma bakanlığı ve içişleri bakanlığının Amerika'ya olan bağımlılığını daha da arttırdığı gibi Amerika'nın Afganistan'daki askeri varlığı da sürekli hale getirdi.
Evet, Amerika'nın bölgedeki şom varlığı şimdiye kadar bölge ülkelerinin savunma ve güvenlik bedellerini arttırmak, tecavüz, yıkım ve bağımlılıktan başka bölge milletleri için hiç bir getirisi olmadı. Oysa Obama Amerika Başkanı olduktan sonra eski Başkan oğul Bush'un savaş mirasını eleştirerek Kahire ve İstanbul'da Amerika'nın Müslümanlara yönelik politikalarının değişmesinden dem vurdu, ama bu sözlerini hiç bir zaman hayata geçirmedi.