Baş Müftü Hassun ödülü teslim alması ardından bugün basına yaptığı açıklamada; İslam’ın sevgi ve rahmet dini olduğunu belirtti. Hassun bu ödülün; din abasını giyinen, ölüm, yıkım ve fitne yayanlara bir mesaj olduğunu ifade ederken; gerçek İslam dini abasını giyinenlerin Hz. peygamberi örnek almaları ve insanlara rahmetli olmaları gerektiğini vurguladı.
İslam abası giyinenlerin uydu kanalları karşısında durup insanların din adına öldürülmesine çağırmaması gerektiğini belirten Hassun; semavi dinlerin tümünün insanın yaşamını kutsadığını belirtti. Hassun aldığı ödülün, İslam dinini terör, ölüm, yıkım ve kılıç olarak lanse etmeye çalışanlara, İslam dini ve değerlerini hedef alan saldırıya bir cevap olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet Baş Müftüsü Hassun; İslami İnsan Hakları Komitesinin bu ödülü Suriye’ye vermesinin; beş yıla yakın süredir Suriye’yi devleti, hükümeti, ordusu, halkı, medeniyeti, tarihi ve her şeyi ile hedef almaya çalışanlara açık bir mesaj niteliğinde olduğunun altını çizdi. Suriye’de terörü destekleyen devletlerin Cenevre’deki İnsan Hakları Konseyinin tüm bu terör ve vahşete ek olarak terörden kaçan Suriyeli binlerce kadın, çocuk ve erkeğin denizlerde boğulduklarını görmesiyle sessiz kaldığına dikkat çekti.
Ödülü teslim eden İran’ın Şam Büyükelçisi Muhammed Rıza Şeybani; İslam alemi arasında safları birleştirmenin yanı sıra tekfircilik ve radikalliğe, İslam dininin gerçek ilke ve değerlerinin çarpıtılmasını önleyen yoğun çabalarından dolayı ödülün Suriye Baş Müftüsü Hassun’a verilmesinin İslami İnsan Hakları Komitesi tarafından kararlaştırıldığını açıkladı.