İran'la 5 + 1 ülkeleri (BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi ülkesi ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin + Almanya) arasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da devam eden müzakerelerde anlaşma için öngörülen süre 7 Temmuz'da doluyor. Görüşmeye katılan taraflar, son aşamasına gelinen pazarlıklardan umutlu.

 

Viyana'da gazetecilere bir açıklama yapan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, pazarlıkların hala sürdüğüne dikkat çekerek kapsamlı bir anlaşmaya varılabilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

 

Pazarlıklar sürüyor

 

Heyetlerden gelen bilgiler de metindeki anlaşmazlık noktalarının azaldığı yönünde. Tarafları en çok zorlayan noktalardan birinin Tahran'a karşı uygulanan yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili takvim olduğu belirtiliyor.

 

Üzerinde uzlaşılmaya çalışılan anlaşma, İran'ın atom bombası üretmeden sadece sivil amaçlı nükleer enerji kullanabilmesini, bunun karşılığında da uluslararası toplumun İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımları aşama aşama kaldırmasını öngörüyor.

 

Pazarlıkların başarıya ulaşıp ulaşmayacağının hala belirsiz olduğunu belirten Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise 5+1 grubunun ne pahasına olursa olsun anlaşma için taviz vermeyeceği uyarısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de zorlu kararlar verilmesi gerektiğini, ancak bu hafta içinde bir anlaşmaya ulaşılabileceğini ifade etti.

 

Sokak gösterileri yasak

 

Öte yandan İran'da anlaşma sonrası için hazırlıklar başladı. Ancak 8 Temmuz'un dini bir gün olması nedeniyle sokaklarda kutlama yapılması yasak. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, sokaklarda çarşamba günü kutlama yapanlara göz yumulmayacağı belirtildi.

 

Nisan ayında müzakerelere başlanması kararlaştırıldığında İranlılar, sokaklara dökülmüş ve ABD Başkanı Barack Obama lehine sloganlar atarak sevinç gösterileri yapmıştı.

 

İsrail endişeli

 

İsrail, 5+1 ülkeleri ile İran arasındaki olası anlaşmadan rahatsız. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, görüşmelere katılan ülkeleri her gün daha fazla taviz vermekle suçladı ve müzakerelerde "Anlaşmaya varılmaması, kötü bir anlaşmadan daha iyidir" anlayışı ile hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

 

Ancak Viyana'da anlaşmaya varılırsa bu, sonuca ulaşıldığı anlamına gelmeyecek. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için ABD Kongresi'nin de onayından geçmesi gerekiyor.