Yemen’e yönelik Suudi Arabistan ve ortaklarının başlattığı işgal amaçlı saldırganlığa bir tepkide Mersin Tarsus’tan geldi. Tarsus Yarenlik alanında buluşan Musalla Halkı gerçekleştirdikleri yürüyüş ve basın açıklamasıyla ‘Suriye’den Yemen’e direnen halklara sizinleyiz’ dedi.

 

Yemen direnişine önderlik eden Ensarullah Hareketinin lideri Albulmelik el Husi ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın posterlerinin taşındığı etkinlikte Tarsus Musalla halkı adına okunan basın açıklamasının metnini paylaşıyoruz.

 

‘’BASINA VE KAMUOYUNA"

 

Emperyalizm ve gerici saldırganlık bu kez Yemen’de hortladı. Bu defa YEMEN’de farklı olarak ortaya çıkan saldırı kiralık kan emici katiller tarafından değil bizzat onları eğiten donatan kiralayan gerici ve haydut ülkeler tarafından YEMEN’in istila edilmesiydi. Bu tablo artık emperyalizmin ve bölgedeki işbirlikçilerinin direnen halklar karşısındaki çaresizliğinin en açık göstergesidir. Açıkça söylüyoruz ki gerici haydut devletler ve onların hamileri Amerika ve Avrupalı emperyalistler çaresiz durumda. Çünkü Yemen halkı baş eğmeden direniyor. Gerici ve emperyalist boyunduruğu reddediyor. Aynı 15 mart 2011 den beri bu boyunduruğa girmeyi ve gericileşmeyi reddeden Suriye gibi direniyor. Evet Suriye gibi diyoruz. Çünkü Yemen Suriye gibi direniyor ve Suriye gibi bedel ödüyor. Bu bedellerin en başında ülkenin altyapısının yıkıma uğratılması, sivil-masum-çocuk-kadın-yaşlı ayırt edilmeden vatandaşlarının katledilmesi. Bizler Tarsus Musalla halkı olarak ‘Arap baharı’ adı verilen ama ne yazık ki bölgemize ve kardeşlerimize baharı değil, kanı gözyaşını ve katliamları getiren bu emperyalist projenin yaşattığı acılara karşı birçok kez gücümüz yettiğince tepkimizi koymaya çalıştık. Etnik kökenine ve mezhebine bakmadan, acıları ayrıştırmadan.

 

Şimdi ise Yemen saldırı altında Yemen’de kan ve gözyaşı var. Yemen’de katliam var. İnsanlık düşmanlarının istilası var. Emperyalistler ve uşaklarının güdümündeki medyanın yalanları var. Fakat tüm bunlara rağmen Yemen’de büyük bir direniş var. Ve o direnişin etrafında mezhepçi yalanlara rağmen Şii’si ve Sünni’si ile özgürlükleri için direnen, mücadele eden ve bu uğurda bedel ödeyen bir halk var.

 

BİZ DE YEMEN’DE Şİİ VE SUNNİ HALKIN EMPERYALİST HAYDUT DEVLETLERE KARŞI VERDİĞİ BU ONURLU VE KAHRAMANCA MÜCADELEYİ DESTEKLİYOR VE TARSUS’TAN YEMEN DİRENİŞİNE SELAM GÖNDERİYORUZ. 

 

Değerli halkımız. Biz yapacağımız bu etkinliğe hazırlanırken. Ne yazık ki Suriye’den bir katliam haberi daha geldi ve yüreğimiz bir kez daha yandı. Hama’nın Maabuja köyünde çoğunluğunu Alevilerin oluşturduğu ve içinde Sünnilerin de olduğu onlarca sivil masum insan kafaları kesilerek diri diri yakılarak katledildi. Ve biliyoruz ki bu sonda olmayacak. Çünkü Suriye bu katliam emrini verenlerin boyunduruğu altına girmeyi reddediyor ve direniyor. Müslümanı-Hıristiyanı ile direniyor. Alevi-Sünni ve Dürzisi ile direniyor. Arabı Kürdü Türkmeni ile direniyor bu gerici emperyalist saldırganlığa.

 

Yeri geldi Suriye’de bu direnişi zayıflatmak için en ahlaksız yalanı ve fitneyi yani mezhepçiliği ortaya attılar. Suriye cumhurbaşkanı BEŞŞAR ESAD’ın Alevi olduğu ve oradaki Sünni halka zulüm ettiği yalanını yayarak başarılı olacaklarını sandılar. Suriye’yi bilmeyenleri bu konuda aldatabilirlerdi ama Suriye halkını asla. Ordu ve komutanlarının %80nin Sünni olduğu bir ülkedir Suriye. Suriye’li Sünni kahramanlar bu fitnenin merkezinin neresi olduğunu çok iyi biliyorlardı.1925 Cizire doğumlu olan, dünyanın en büyük Sünni alimleri arasında gösterilen ve kimilerine göre de dünyanın en büyük Sünni alimi olan RAMAZAN EL BUTİ Suriye’de yaşananların siyonist ve emperyalist merkezli olduğunu her fırsatta dile getirdiği için emperyalistlerin güdümündeki bu fitneciler tarafından camide katledilmedi mi? “bütün kabeyi yıksanız bile Allah huzurunda tekbir bebeği öldürmekten çok daha kolaydır” anlayışının Suriye’deki merkezi olan Sünni diyanet işleri başkanı ŞEYH BEDREDDİN HASSUN’un oğlunu bu fitneye karşı çıktığı için öldürmediler mi? Yine bu mezhepçi fitneci emperyalist merkezli odakların “Suriyeli Sünniler katlediliyorlar yalanını yine bu odaklar tarafından katledilen aslen Türkmen-Sünni olan Suriye’nin eski genel kurmay başkanı HASAN TÜRKMEN boşa çıkarmadı mı?

 

Emperyalistlerin ve onun bölgesel kuklalarının hiçbir zaman derdi ne din olmuştur nede Sünnilik. Bu gerici zihniyet kendisini var eden emperyal çıkarlara karşı gelen herkese düşmandır. Tıpkı geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin desteklediği El Kaide’ye bağlı El Nusra çetelerinin girip işgal ettikleri İdlip’te Fransız sömürgesine karşı simge isimlerin isimlerinden biri olan Sünni liderin heykelini yıkmaları bu zihniyetin din değil emperyalist efendilerine itaat oldu açık ve net değil midir?

 

Bizler biliyoruz ki Suriye’de tutmayan fitne tohumları Yemen’de hiç tutmayacaktır. Herkesin bilmesini istediğimiz konu şudur: Yemen’deki direniş bize gösterilmeye çalışıldığı gibi sadece Şiilerden oluşan bir direniş değil, Husi Şiilerle Şafi Sünnilerin hatta sosyalistlerin vatan ve özgürlük mücadelesidir. Ve bizde bu mücadelede emperyalizme karşı kahramanca mücadele veren YEMEN halkının yanında olduğumuzu bir kez daha beyan ediyoruz. Yemen halkının bu halkı vatansever mücadelesini sahiplenmeye çağırıyoruz. Çünkü Yemen’in bu mücadelesi aynı zamanda kendilerine saldıran emperyalist güçlerin her zaman hedefinde olan bizler içindir. Bu saldırı BOP’un bir parçasıdır. Ve unutmayalım ki, BOP bizim ülkemizi dışında bırakan bir proje değildir. Bugün bu gelişmelere ses çıkartmazsak bölgemizde gelişen olaylara seyirci kalırsak, bu kirli savaş ülkemize girdiğinde ölülerimizi gömmek için dahi fırsat bulamayacağız. 

 

Din adına başlatılan emperyalist merkezli gerici politika ve savaşlara karşı durmak sadece devrimcilerin görevi değil, kendine aydın, ilerici hatta en başta kendine Müslümanım diyenlerin vazifesidir. 

 

Unutmayın ki, hepsi İsrail dostu 10 Arap diktatörünün 25 milyonluk yoksul Yemen’in üstüne çullanmasını kalleşçe bulmuyorsan insanlıktan nasibin tükenmiştir.

 

Bizler Tarsus Musalla halkı olarak diyoruz ki Yemen halkı yalnız değildir. 

 

Suriye‘de, Irak’ta, Filistin’de, Bahreyn’de ve YEMEN’de emperyalizme karşı direnen Ortadoğu halkları kazanacak. 

 

SENİNLEYİZ YEMEN.’’