İran ile P5+1 ülkeleri arasında varılan uzlaşıya göre İran, nükleer bomba için uranyum zenginleştirilmesinde kullanılabilen santrifüjleri yaklaşık 3’te 2 oranında azaltacak, uranyum zenginleştirmesi nükleer silah yapmaya yetmeyecek düzeye inecek ve bunlar Fordo'da değil, sadece Natanz tesislerinde eski teknolojiyle yapılacak. Arak'taki reaktör de nükleer silah için plütonyum üretmeyecek şekilde yeniden dizayn edilecek.
P5+1 ile İran arasında yürütülen nükleer müzakerelerde nihai metnin 30 Haziran’a kadar yazılmasında karar kılınırken, çerçeve anlaşmasının parametreleri de belirlendi.
ABD yönetimi de çerçeve anlaşmasında uzlaşıya varılan noktaları duyurdu.
Buna göre, İran, nükleer bomba yapmak için uranyum zenginleştirilmesinde kullanılabilen santrifüjlerini yaklaşık 3’te 2 oranında azaltmayı kabul etti. Haziran’da varılacak anlaşmayla, İran’ın şu anki 19 bin civarındaki santrifüjlerinin sadece 5 bin kadarının faaliyet gösterilmesine izin verilecek.
Ayrıca İran, uranyum zenginleştirmesini, 15 yıl boyunca, nükleer silah yapmaya yetmeyecek düzey olan yüzde 3,67 ile sınırlayacak ve zenginleştirilmiş uranyum stokunu da 10 bin kilogramdan 300 kilograma düşürecek. Kalan tüm santrifüjler ile zenginleştirilmiş altyapılar ise Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun (UAEK) izlediği depolarda tutulacak ve bunlar, sadece işleyen santrifüjler ile ekipmanın değiştirilmesinde kullanılacak.
İran’ın şu anda bir tane nükleer bomba yapmak için yeterli materyale ulaşma süresi 2-3 ay iken, bu zaman en az bir yıla çıkarılacak.
FORDO'DA URANYUM ZENGİNLEŞTİRİLMEYECEK
Çerçeve anlaşmasına göre İran, 15 yıl boyunca uranyum zenginleştirilmesi amacıyla yeni bir tesis de inşa etmeyecek.
Anlaşma kapsamında İran, Fordo’daki tesisini en az 15 yıl uranyum zenginleştirmek için kullanmayacak, sadece barışçıl amaçlara yönelik bir tesis haline getirecek. İran ayrıca, bu tesiste 15 yıl boyunca uranyum zenginleştirilmesiyle ilgili Ar-Ge faaliyetleri yürütmeyecek ve nükleer fizyona girebilen "fisiyon" maddesi bulundurmayacak.
Ayrıca, anlaşma çerçevesinde, Fordo’dan 3’te 2 civarındaki santrifüjler ile ilgili altyapılar sökülecek ve UAEK'in izlemesi altına verilecek. Kalanlarla da uranyum zenginleştirmeyecek.
SADECE NATANZ'DA ESKİ TEKNOLOJİYLE URANYUM GELİŞTİRME
Uzlaşı noktasında, İran 10 yıl boyunca sadece Natanz nükleer tesisinde ve sadece birinci nesil 5 bin 60 IR-1 ile uranyum zenginleştirebilecek, uranyum zenginleştirmedeki daha gelişmiş santrifüjleri ise UAEK’in denetimindeki depolara kaldıracak.
İran, “IR-2, IR-4, IR-5, IR-6 veya IR-8” olarak adlandırılan modellerdeki santrifüjleri ise uranyum zenginleştirmek için en az 10 yıl boyunca kullanmayacak ve gelişmiş santrifüjleriyle sadece sınırlı Ar-Ge yapabilecek.
UAEK'E GENİŞ ÇAPLI İZİN
İran’ın nükleer faaliyetlerinin izlenebilmesi ve şeffaflığın sağlanabilmesi açısından UAEK’in, Natanz ve Fordo dahil İran’ın nükleer tesislerine düzenli girişi olabilecek.
Müfettişlerin İran’ın nükleer programının tedarik zincirine, uranyum madenlerine de erişimi olacak. İran, UAEK’in şüpheli gördüğü veya gizli tesis olduğu iddialarının yer aldığı noktaları inceleyebilmesine olanak vermesi zorunluluğu getirilecek. İran, UAEK’ye daha fazla erişim ve bilgi sağlayan UAEK’in ek protokolünü uygulamayı da kabul etti.
ARAK'TAKİ AĞIR SU DEPOSUNA DÜZENLEME
Bunun yanında, İran, P5+1 ile karar kılınan dizayna göre ve nükleer silah elde etmeye uygun plütonyum üretmeyecek şekilde Arak’taki ağır su reaktörünü yeniden inşa edecek. Reaktörün, silah yapmaya uygun plütonyum üreten orijinal ana kısmı ise imha edilecek ve ülkeden çıkarılacak.
İran bu reaktördeki kullanışmış yakıtları ülkeden gönderecek, kullanılmış nükleer yakıtı geliştirme ve yeniden üretme işlemlerine girmeyecek.
İran ayrıca 15 yıl boyunca ek bir ağır su reaktörü de inşa etmeyecek.
TAAHHÜTLERE UYARSA YAPTIRIMLAR KALKACAK VEYA ASKIYA ALINACAK
İran’ın bu taahhütlere uyması halinde ise ülkeye yönelik bazı yaptırımlar kaldırılacak.
UAEK’in İran’ın nükleerle ilgili tüm kilit adımları attığını teyit etmesinin ardından ABD ve AB’nin, İran’a, nükleer programına yönelik getirdiği yaptırımlar askıya alınacak. BM Güvenlik Konseyi’nin de İran’ın nükleer meselesiyle ilgili tüm geçmiş yaptırımları, İran’ın kilit kaygıları gidermesiyle eş zamanlı olarak kaldırılacak. Ancak, hassas teknolojilerin transferiyle ilgili bölümler yeni bir BM Güvenlik Konseyi tasarıyla tekrar düzenlenecek.
İran’ın herhangi bir zamanda taahhütlerinden cayması halinde ise bu yaptırımlar geri yerine getirilecek.
OBAMA: TARİHİ BİR ADIM OLDU
BD Başkanı Barack Obama, P5+1 ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasını "tarihi" diye nitelendirerek, "Bu iyi bir anlaşma, tüm çekirdek konuları ele alan bir anlaşma" dedi.
Obama, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre’nin Lozan kentinde yapılan görüşmelerde uzlaşıya varılmasının ardından Beyaz Saray’da medya mensuplarına açıklama yaptı.
Müttefik ve ortaklarıyla ABD’nin, İran'ın nükleer programı üzerinde "tarihi uzlaşıya" vardığını belirten Obama, anlaşmanın tamamen uygulanması halinde İran’ın nükleer silah elde etmesinin önleneceğini bildirdi.
Başkan ve başkomutan olarak ABD halkının güvenliğinden daha büyük bir sorumluluğu bulunmadığını ifade eden Obama, bugün varılan çerçeve anlaşmasının, kapsamlı anlaşmaya dönüşmesi halinde ABD, müttefikleri ve dünyayı daha güvenli kılacağına işaret etti.
Obama, İran’ın nükleer programını on yıllardır geliştirdiğine dikkati çekerek, başkan olarak ilk göreve başladığında Tahran yönetiminin nükleer bomba için materyaller üretebilecek konumda olduğunu hatırlattı.
"İRAN TÜM SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRDİ"
Daha önce İran’ın nükleer meselesini diplomatik yollarla çözmeye hazır olduklarını belirttiğini anımsatan Obama, buradaki tek şartlarının ise İran’ın masaya ciddi şekilde gelmesi olduğunu söyledi.
Obama, İran’ın bu yönde adım atmaması üzerine tarihteki en sert yaptırımların uygulanmaya konulduğuna vurgu yaparak, "Tek başına yaptırımlar İran’ın nükleer programını durduramazdı ancak yaptırımlar İran’ın masaya getirilmesine yardımcı oldu" değerlendirmesini yaptı.
Diplomatik çabalar sonucu P5+1 ülkelerinin de kendileriyle bir araya gelerek hareket ettiklerini anlatan Obama, bir yıldan daha uzun bir süre önce İran’ın nükleer programındaki ilerlemeyi durduran ve önemli noktaları tesirsiz hale getiren bugünkü çerçeve anlaşması için ilk adımı attıklarını söyledi.
Obama, o dönemde İran’ın aldatıcı adımlar atabileceği ve dolayısıyla çerçeve anlaşmanın başarısızlıkla sonuçlanabileceğine yönelik eleştirilerin bulunduğunu bildirerek şunları kaydetti:
"Bunun yerine, planlandığı gibi (çerçeve anlaşma) tam olarak başarılı oldu. İran, tüm sorumluluklarını yerine getirdi. Tehlikeli nükleer materyallerinden oluşan stokunu eledi, İran’ın nükleer programına yönelik denetlemeler arttı ve kapsamlı bir anlaşmaya ulaşabilmeye yönelik müzakerelere devam ettik. Bugün, aylarca süren zorlu diplomasinin ardından, bu anlaşma için çerçeveyi belirledik. Bu iyi bir anlaşma, tüm çekirdek konuları ele alan bir anlaşma."
"GÜVENE DEĞİL, TEYİDE DAYALI"
Obama, çerçeve anlaşmasının İran’ın nükleer silah geliştirmesini sağlayacak her yolu kapattığını belirterek, İran’ın programı noktasında ciddi kısıtlamalarla yüz yüze kalacağını bildirdi.
İran’ın, tarihteki, en güçlü ve izne gerek duyulmadan yürütülen teftişleri ve şeffaflığı kabul ettiğini ifade eden Obama, "Dolayısıyla bu anlaşma güvene dayalı değil, anlaşma daha önce eşi görülmemiş bir teyide dayalı" diye konuştu.
Birçok kilit ayrıntının gelecek üç ayda sonuçlandırılacağını ve her şeyde mutabık kalmadan hiçbir şeyde anlaşmış sayılmayacaklarını dile getiren Obama, sonuçlandırılacak söz konusu ayrıntılara değindi.
"İRAN EN AZ ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL URANYUM ZENGİNLEŞTİRMEYECEK"
Obama, anlaşmayla İran'ın plütonyum kullanarak bomba elde edemeyeceğini, Arak’taki ana reaktörün dağıtılacağını ve değiştirileceğini, İran’ın yeni ağır su reaktörü inşa etmeyeceğini ve var olan reaktörlerinden de yeniden yakıt üretmeyeceğini belirtti.
Anlaşmanın İran’ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah elde etmesinin yolunu kapattığını aktaran Obama, İran'ın mevcut santrifüjlerin 3’te 2 oranında azaltılmasını kabul ettiğini söyledi.
Obama, "İran en az önümüzdeki 10 yıl gelişmiş santrifüjleriyle uranyum zenginleştirmeyecek. İran, Fordow tesislerinde artık uranyum zenginleştirmeyecek. İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının büyük çoğunluğu nötr hale getirilecek" diye konuştu.
İran’ın şu anda bir tane nükleer silah yapmaya sadece 2-3 ay uzak olduğuna dair işaretler bulunduğunu ifade eden Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlaşma altında İran, silah elde etmek için gerekli olan materyali stoklamayacak. Eğer önümüzdeki 10 yılda anlaşmayı ihlal ederse de İran bomba yapmak için yeterli düzeydeki materyalden en azından bir yıl uzak kalmış olacak. İran’ın stoklarına yönelik katı sınırlamalar da 15 yıl geçerli olacak."
BM GENEL SEKRETERŞ BAN
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, nükleer müzakerelerde varılan anlaşma ile ilgili olarak, "İran'ın nükleer programının müzakere edilerek kapsamlı bir şekilde çözülmesi, bölgede barış ve istikrara katkı sunacak ve tüm ülkelerin ciddi güvenlik problemleriyle işbirliği içinde yüzleşmesine imkan sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İran ile yapılan müzakerelerde varılan sonucu olumlu karşıladığı bildirildi.
RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, P5+1 ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının, Ortadoğu'nun güvenliğine olumlu katkı sağlayacağı belirtildi.
KAPSAMLI ANLAŞMAYA KADAR YAPTIRIMLAR YÜRÜRLÜKTE KALACAK
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, İran'ın nükleer programıyla ilgili kapsamlı bir anlaşmanın parametreleri üzerinde uzlaşıldığını belirterek, "Kapsamlı bir anlaşmaya varılana ve bu anlaşma uygulanana kadar İran'a yönelik yaptırımlar yürürlükte kalacaktır" dedi.
Hammond, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan görüşmelerde uzlaşıya varılmasının ardından yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer programıyla ilgili önemli parametreler üzerinde kapsamlı bir anlaşmaya vardıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu anlaşma uranyum zenginleştirme kapasitesini, seviyesini ve stoğunu belirlenen bir süre boyunca kısıtlamayı kapsamaktadır. Araştırma ve geliştirme, üzerinde uzlaşılan sınırlar çerçevesinde yürütülecektir. İran ayrıca aktivitelerinin daha geniş bir gözetim altında tutulmasını kabul etmiştir. Bu parametreler çerçevesindeki kapsamlı bir anlaşma, programın barışçıl olduğuna dair güveni artıracaktır. Bunun karşılığında İran, ekonomik ve mali yaptırımlar konusunda önemli ölçüde rahatlığa kavuşacaktır."
Bir anlaşmaya varılmasının 18 ay önce düşünülemeyeceğini belirten Hammond, "Ancak daha yapılacak çok iş var. Herhangi bir anlaşmanın en ince detayı bile çok önemli olacaktır" dedi. Tüm taraflardan diplomatların ve teknik uzmanların Haziran ayı sonuna kadar detayları tamamlamak üzere çalışacağını kaydeden Hammond, "Kapsamlı bir anlaşmaya varılana ve anlaşma uygulanana kadar yaptırımlar yürürlükte kalacaktır" dedi.
Hammond müzakerelerin zorlu geçtiğini vurgulayarak, "İran'la birçok başka konuda farklılıklarımız olmaya devam edecektir, özellikle de önemli bölgesel konularda. Ancak kapsamlı bir anlaşma, güven ve diyaloğu geliştirecek ve en önemlisi de bölgede nükleer silah yarışını engelleyecektir" ifadesini kullandı.
UAEA BAŞKANI AMANO: MEMNUNİYET VERİCİ
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Yukiya Amano, İran ile müzakerelerde uzlaşılmaya varılmasını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Amano, yaptığı yazılı açıklamada, "Uluslararası Atom Enerji Ajansı, İran ile P5+1 ülkeleri tarafından ortak Kapsamlı Eylem Planı için duyurulan ana parametreleri memnuniyetle karşılamaktadır. UAEA Yönetim Kurulu'nun onayı ile ajans, anlaşma tamamlandığı zaman nükleer faaliyetlerle ilgili önlemlerin uygulanmasını doğrulamadaki rolünü icra etmek için hazır olacaktır" ifadelerini kullandı.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında Kasım 2013'te varılan geçici anlaşmaya göre UAEA'nin, İran'ın açıkladığı nükleer faaliyetlerini denetleme yetkisi bulunuyor.