29-01-2015 tarihinde eklendi
Kudüs işgalcileri Hizbullah depreminin altında kaldı
Deprem misali bir operasyon Siyonistler’i salladı, “Kuneytra Şehidleri” adı altında Direniş savaşçıları kahramanca bir operasyonda Siyonistler’in son cinayetinin öcünü aldı.

Bu operasyonda Siyonistler’in bir kaç araçı Hizbullah’ın tuzağına düşerek imha edildi. Operasyon sonucunda en az 17 Siyonist rejimin askeri öldürüldü ve bir çoğu yaralandı.
 
Kudüs İşgalcilerin Çaresizliği Nihayetine Erdi
 
Siyonist rejimin bu operasyona yanıtı bütünüyle pasif ve çaresiz bir karşılık oldu. Siyonist rejim başbakanı Netanyahu tedirgin bir açıklamada ‘ Kimse bizim gücümüzü sınamasın’ ve İsrail ordusunun kudretle yanıt verebileceğini söyledi.
 
Çarşamba sabah Şe’baa işgal toprakları,  Hizbullah güçlerinin siyonist rejimin son cinayetinde şehid düşen altı şehidin öcünü alma operasyonuna tanık oldu.
 
El-Celil’de işgalcilerin tedirginliği doruk noktaya varmış durumda, bu şehir Nasrullah’ın İsrail’in bir delilik yapıp yeni bir savaş açtığında Hizbullah güçlerinin ilk hedefi olarak gösterdiği yerdir.
 
Siyonist rejimin askeri ve siyasi yetkililerinin Hizbullah’ın bu onurlu operasyonunun ardından şaşkın ve ihtilaf içersinde oldukları görülmektedir. İsrail medyası İsrail’de bu operasyona karşı nasıl tepki verilme hususunda büyük ihtilaflar yaşandığını bildiriyor.
 
İsrail medyası ayrıca bu rejimin askeri ve siyasi liderleri olan başbakan Nertenyahu,  Ordu Kordinatörü Beni Gantez, Savaş Bakanı Moşe Yalun’un olağanüstü toplantılarından haber verdi.
 
Siyonistler‘in Sınırları Aşan Korkusu
 
Siyonistler’in korkusu sadece işgal ettikleri toprkalar içersine sınırlı kalmadığıbildiriliyor.  Yurtdışındaki elçiliklerinin de özel güvenliğe ihtiyaç duyulduğunu dış işlerinde görüşüyorlar.
 
Bu rejimin yetkililerinin operasyonda aldıkları zayiatı tam olarak kamuoyuna vermemelerinin sebebi tedirgin Siyonist toplumunda beklenmedik menfi yansımasından korktuğundan olmalı.
 
Direniş Cephesinde Sevinç ve Mutluluk
 
Direniş cephesi ve bu cephenin sevenleri arasında bu kahramanca operasyonun ardından büyük çoşku ve sevinç yaşandı. Irak’tan Yemen’e, Filistin’den tüm Siyonist rejime karşı olanlara kadar eşsiz bir mutluluk ve gurur yaşadılar. İlk olarak Filistinli direniş grupları Hizbullah’ı tebrik edip kutladılar. Hamas, İslami Cihad, Filistin Kurtuluş Cephesi ve Lübnan’ın İslami Emel grupları Hizbullah’ın bu zaferini kutlayanların başında yer aldılar.
 
İslami Emel , Hizbullah’ın bu operasyonunu kahramanca ve cesurca işgalci düşmana vurulan bir darbe olarak nitelendirdi.
 
Bu Lübnanlı hareket, bu operasyonu direnişin diğer operasyonları gibi İsral’in aralıksız terörüne son olarak Kuneytre cinayetine karşı  haklı bir tepki olarak yorumladı.
 
Lübnan’ın önde gelen Sünni alimlerinden Şeyh Ahmed Al-Katan, Hizbullah’ı, Direniş’in cephesini ve dünyanın hür insanlarını, başta ve özelde Seyyid Hasan Nasrullah’ı bu zaferden dolayı kutlayarak, bu operasyonun Kuneytre saldırısına karşı haklı ve tabii bir tepki olduğunun altını çizdi.
 
Abdurrahman Al-Bezri Lübnan’ın Seyda kentinin eski başkanı bu zaferi Lübnan ve Filistin direnişine  ve tüm Araplar’a tebrik ederek , İsaril’in saldırılarına karşı yeterli güç ve üstün bir askeri teknolojiyle yanıt verme potansiyelini bildirdi.
 
Al-Bezri şu değerlendirmede bulundu: Bazıları Araplar’ın birbirleriyle çatıştığı dönemlerde Direniş’in işgalci rejime karşı gücünü yitirip İşgalci güce göz yumduğunu düşünüyor. Ama Şe’baa operasyonu bu tür varsayımları ve hesapları çürüttü.
 
Suriyeli Sosyal Ulus Partisi de Direniş’in işgalci güce karşı yaptığı kahramanca ve cesurca bu operasyonun  Hizbullah’ın İsrail’in Suriye’nin Kuneytere bölgesinde Direniş’in savaşcılarını katl etmesine karşı nitelik bakımından dikkate alınacak bir tepki gücünün kanıtı olarak değerlendirdi.
 
Bu operasyon doğru zaman ve yerde yapıldı. Düşmanın acılı ve doğal olarak alması gereken bir darbeydi.  Siyonist rejim Direniş’e ve Suriye yönetimine karşı bir çok saldırı ve terör uygulaması  geliştirdi. Şe’baa bölgesinde yapılan operasyon, Direniş’in güç bileşenlerinin bütününe sahip olduğunu gösterir, öyleki düşmanın tüm saldırılarına karşı tepki verebilir ve tüm olasılıklara da hazırdır.
 
Bu zafer koşulunda ve Şe’baa bölgesinde yapılan başarlı operasyonun arkasından herkesin Şe’baa tarlalarının bütününü ve Kefrşuba tepelerini düşmanın elinden kurtarmada ve bu toprakları Lübnan’a geri kazandırma yolunda Hizbullah’ın yanında bulunma görevi vardır.
 
Lübnan’ın önde gelen isimlerinden Hişam Abdulrezzak, Hizbullah’ın bu zaferinin ardından İslam Ümmeti’nin yeniden gurur ve izzet duygusunu yaşayıp Direniş’in elde ettiklerinden övünç duyacaklarını belirtti.
 
Bu operasyonun ardından Lübnan içersinde ulus birliği hissi yükseldi, öyleki bir çok siyasi ve dini gurup ve teşekkül, Direniş’in yanında yer alıp işgal altında toprakların geri alınmasında destek olacaklarını açıkladılar.
 
Lübnanlı parti ve grupların büroları Ordu ve Direniş’in, Lübnan’ın güvenliği ve sebatı için desteklenmesi gerektiğini deklere edip, Direniş’in Lübnan’ın düşmana karşı durabilecek en güçlü unsur olduğunun altını çizdiler.
 
Temam Selam Lübnan’ın Başbakanı Siyonist rejimin Güney Lübnan’a taaruzlarına son vermesi gerektiği mesajını verdi.
 
Irak, Muritani, Lübnan, Yemen, ve Filistin gibi bir çok İslam ülkesinde İslami gruplar Hizbullah’ın izzetli operasyonunu kutladılar ve bunu İslam Ümmeti için bir zafer olarak tanımladılar.
 
Selim Cerisani eski Lübnan bakanlarından: Direniş kendi doğal hakkını kullandı ve düşman Siyonist devlet ateş ile oynamamalıydı.
 
Hizbullah mantık esaslı hareket eden bir örgüttür, bundan dolayı kesin kazanacaktır. Kim baskı ve zulüm görüyorsa kıyam etmeli ve düşmana yeter diyebilmelidir. Direniş 2006 yılından beri düşmana durması gerektiğini ve ateş ile oynamanın tehlikeli olduğunu anlatıyor. Dolaysıyla  ateş ile oynayanın gerekli yanıtı alacağı kesindir.  
http://caferider.com.tr/kudus-isgalcileri-hizbullah-depreminin-altinda-kaldi_h13709.html