Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Bölgelerin 2014-2018 Sosyoeonomik Kalkınma Programı" yıllık değerlendirme toplantısında, bakanlar, üst düzey bürokratlar ve valilere hitap etti.
Konuşmasında dünyanın birçok bölgesinde çatışma ve savaşların yaşandığını hatırlatan Aliyev, siyasi krizlerin sürdüğünü, finansal ve ekonomik krizin yeni aşamasının başladığını bildirdi.
Aliyev, Orta Doğu, Avrupa, Ukrayna'da yaşanan çatışma ve krizler ile petrol fiyatlarındaki düşüşe değinerek, dünyada yaşanan bu olumsuzluklara rağmen Azerbaycan'ın kalkındığını vurguladı.
Gelecek yıllarda bölgedeki gerginliğin daha da artacağını, ekonomik ve finansal krizlere bağlı yeni sınavlarla yüzleşebilecekleri uyarısında bulunan Aliyev, "Her şeye rağmen biz bölgelerin kalkınma planını başarıyla uygulamalıyız. Zorluklar yaşayabiliriz fakat her şeye hazır olmalıyız ve hazırız. Çünkü zamanında tüm önlemlerimiz aldık. Popülist demeçler vermedik. Yurt dışındaki herhangi bir kuruma hoş gözükmek için adımlar atmadık. Sadece pragmatik politika yürüttük ve halkımızın çıkarlarını düşündük" diye konuştu.
"1 manat 1 avro ile eşdeğer olmalı"
Petrol fiyatlarındaki gerilemenin ülkenin ulusal parası manata etki etmediğini ve manatın değer kazandığını hatırlatan Aliyev, "Bu durum, ekonomi ve ihracat potansiyelimiz için çok da olumlu durum değil. Manatın avro karşısında değer kazanmasını doğru bulmuyorum. Bir manat, bir avroya eşdeğer olursa daha doğru olur" dedi.
İlham Aliyev, ülkenin döviz rezervinin 50 milyar dolardan fazla olduğunu ve bu rakamın olası krizlere karşı sigorta görevi gördüğünü dile getirerek, şunları ifade etti:
"Buna rağmen istesek de istemesek de petrol fiyatlarının düşüşü bizim gelirlerimizi etkileyecek. Önceki yıllarda olduğu gibi döviz rezervlerimizi artıramayacağız. Bu realiteyi herkes bilmelidir. Bu nedenle israfın önü alınmalıdır. Daha önce öncelik taşımayan projeleri de yatırım programımıza alıyorduk fakat artık o devir bitti. Yatırım programında sadece öncelikli konular yer alacak. Aynı zamanda ciddi denetim yapılmalıdır. Devlet kurum ve şirketleri gereksiz harcama yapmamalıdır. Petrol zengine ülkeler bütçelerini kısıtlıyor, harcamalarını azaltıyor. Bu da doğaldır. Herkes ayağını kendi yorganına göre uzatmalıdır."