20-01-2015 tarihinde eklendi
Abdulbari Atvan, Fransa'daki Yahudilere seslendi; Göç etmekte acele etmeyin
Abdulbari Atvan, İsrail’in Hizbullah konvoyuna saldırısını ele aldığı yazısında, Hizbullah’ın savaşa hazırlandığının sinyallerinin arttığını ve yeni bir savaşın kapıda olabileceğini belirtti

Re'yu'l-Yevm haber sitesi editörü gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, İsrail’in Hizbullah konvoyuna yönelik saldırısını ele aldığı yazısında, Hizbullah’ın savaşa hazırlandığının sinyallerinin arttığını ve İsrail’le yeni bir savaşın kapıda olabileceğini belirtti.
 
“Önümüzdeki günler büyük sürprizlerle dolu… Belki de bu sürprizler İsrail’in ve Arap müttefiklerinin lehine olmaz” diyen Atvan, Fransa’daki Yahudilere göç etmeye karar vermeden önce biraz beklemelerini,  önce kimin göç etmeye mecbur kalacağını kendi gözleriyle görmelerini tavsiye etti.
 
İslami Analiz Sitesi tarafından tercüme edilen makaleyi sizler için yayınlıyoruz;
 
Bundan 3 sene önce siyasi bir etkinliğe katılmak amacıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’a gitmiştim. Orada bulunduğum esnada başörtülü bir genç kız beraberinde erkek kardeşiyle birlikte bana doğru yaklaştı ve kendisinin Şehid İmad Muğniye’nin kızı Fatıma olduğunu, yanındakinin ise kardeşi Cihad olduğunu söyledi. Cihad mütevazi bir gençti, babasına benziyordu. Bu ilginç karşılaşma beni çok etkilemiş ve mutluluktan ağlamıştım. Şehid Muğniye ve binlerce şehit Filistin davasına sahip çıkmak, ümmetin izzetini muhafaza etmek uğruna canlarını feda ettiler.
 
Daha sonra İslami Cihad Hareketi lideri Dr. Ramazan Abdullah Şallah’ın Şehid İmad Muğniye’yle ilgili anlattığı şu hadiseyi hatırladım: Şehid Muğniye kendisiyle birlikte sabah namazını eda ettikten sonra kendisine çok önemli bir hadisenin vuku bulacağı haber verilmiş ve aceleyle Lübnan’ın yolunu tutmuştu. Daha sonra bu kadar acele etmesine sebep olan olayın Ehud Olmert’in 2006 Savaşı’nda Lübnan’a saldırmak için bahane gösterdiği 3 İsrailli askerin kaçırılması meselesi olduğu ortaya çıkmıştı. Savaş İsrail tarafında büyük bir yenilgiyle son bulmuştu. Şehid Muğniye savaşı komuta etmiş ve büyük bir imtihanı başarıyla atlatmıştı.
 
***
 
Bugün İsrail savaş uçakları işgal altındaki Golan yakınlarında bulunan Kuneytra civarında 2 araca saldırı düzenledi. Saldırı sonucunda Hizbullah’ın iki askeri komutanı ve 4 İranlı subay öldürüldü. Şehit edilenlerden biri de Şehid İmad Muğniye’nin oğlu Cihad Muğniye… O da babasının ve yol arkadaşlarının hattından yürüyerek şehitler kervanına katıldı.
 
Hizbullah, İsrail’in bu saldırısına karşılık verilmesi yönünde ısrarla çağrı yapıldığı bir ortamda olağanüstü bir toplantı düzenledi. Doğrusu bu çağrıların karşılık bulma ihtimali çok da düşük değil… İsrail’in Hizbullah’la kuzey cephesinde savaşa girilme ihtimalinden söz edilen raporları incelendiğinde, yine Seyyid Hasan Nasrallah’ın iki gün önce El-Meyadin Kanalı Genel Yayın Yönetmeni ve arkadaşı olan Gassan bin Cedv’e yaptığı açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, Lübnan’ın güney cephesinin kızışması ihtimalinin kesinlikle imkânsız olmadığı, hatta Golan’daki saldırının bir “önsöz” niteliğinde olduğu anlaşılacaktır.
 
Seyyid Hasan Nasrallah El-Meyadin Genel Yayın Yönetmeniyle yaptığı söz konusu görüşmede Hizbullah’ın işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeyinden güneyine, en uzaktaki topraklarına kadar her türlü mesafeye ulaşma imkânına sahip, 200 km.’den daha uzak mesafelere ulaşabilen Fatih-110 tipi İran füzelerini ellerinde bulundurduklarını açıkladı. Yine Nasrallah, İslami direnişin güney cephesinin tamamıyla hazır olduğunu vurguladı. Bu anlamda önceliklerinin Siyonist düşmanla mücadele olması hasebiyle direnişin büyük ölçüde gücünün bu cepheye aktarılacağını da belirtti.
 
Seyyid Hasan Nasrallah ayrıca İsrail’in içinde yer alan su, elektrik santrali, havaalanları, limanlar vs. her türlü bölgeyi hedef alacaklarını da ısrarla ve açıkça vurguladı. Nasrallah 2000 yılında Filistinlilere yaptığı konuşmada söylediği sözü bir kez daha dile getirerek “İsrail’in örümcek ağından bile daha zayıf olduğunu”, ancak Arap hükümetler ve diğer bazı devletler tarafından korunduğunu ifade etti.
 
Seyyid Hasan Nasrallah önümüzdeki savaşın yalnızca füze savaşı olmayacağını, aynı zamanda savaşın hedeflerinden birinin El-Celil’de ilerlemek olduğunu da belirtti. Nitekim aynı konuyu bana Hizbullah’ın askeri kanadındaki önemli komutanlardan Samir Kuntar birkaç sene önce dile getirdiğinde o zaman çok şaşırmıştım.
 
Bu olay İsrail’le bir savaşın patlak vermesine ve bu anlamda Suriye ve Irak cephelerinin, hatta belki bölgenin karışmasına sebep olabilir mi?
 
Bu soruların cevabını bilmiyoruz. Ancak Seyyid Hasan Nasrallah’ın İsrail’in bu saldırılarına şimdi ya da daha sonra, karşılık vereceklerini defalarca ifade ettiğini biliyoruz.
 
İsrail’in resmi olmayan raporlarında Hizbullah’ın farklı ağırlık ve mesafelerde 100.000’den fazla füzeye sahip olduğu belirtiliyor. Bu anlamda İran’ın Amerika’yla ve büyük devletlerle aralarındaki nükleer krizin soruşturmasından kaçınmak amacıyla Lübnan ve Suriye cephesini İsrail karşıtlığıyla harekete geçirmeye karar verdiği de söylenebilir.
 
***
 
İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral Ali Fedevi bugün (Pazar günü) Amerika’nın uçak gemilerini batırma gücüne sahip olduklarını ifade etti. Ali Fedevi’nin bu açıklaması Umman Milli Savunma Akademisi Komutanı Tümgeneral Salim Bin Müslim Bin Ali Katan’ın başkanlığını yaptığı Ummanlı askeri bir heyetle yapılan görüşmede gündeme geldi. İranlı yetkili Amerika’nın bu gemileri inşa etmek için 13 milyar dolar sarf ettiğini, ancak kendilerinin basit yöntemlerle bu gemileri yıkma imkânına sahip olduklarını belirtti. Peki, tuğamiral bu açıklamaları yapmak için neden böyle bir zamanı seçti?
 
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bundan birkaç gün önce Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a ülkesinin Fransa’dan daha güvenli olduğunu söylemiş, Fransa’daki Yahudileri de İsrail’e göç etmeye çağırmıştı. Ancak ilerleyen günlerde durumun söylendiği gibi olmadığı ortaya çıkmış oldu. Bir yandan Hamas Hareketi yeni füzelerinin denemesini yaparken diğer yandan kuzeydeki Hizbullah savaşçılarını Golan Tepelerine savaşmaya gönderiyor.
 
İsrail geçtiğimiz birkaç yıl boyunca güvenliğin ve istikrarın tadını çıkardı. Turistik ziyaretler ya da göç edenler sayesinde ekonomik anlamda güçlendi. Bir yandan da barışçı ya da silahlı her türlü Filistinli direnişçi hareketi engelledi.
 
Önümüzdeki günler büyük sürprizlerle dolu… Belki de bu sürprizler İsrail’in ve Arap müttefiklerinin lehine olmaz. Fransa’daki Yahudilere göç etmeye karar vermeden önce biraz beklemelerini,  önce kimin göç etmeye mecbur kalacağını kendi gözleriyle görmelerini tavsiye ediyoruz. Hiçbir şey imkânsız değildir!
 
Çeviri: Sena Duman
http://caferider.com.tr/abdulbari-atvan-fransa-daki-yahudilere-seslendi-goc-etmekte-acele-etmeyin-_h13616.html