13-01-2015 tarihinde eklendi
Hüsnü Mahalli: "İbret"


IŞİD’in Nijerya kolu Boko Haram’ın her tarafını patlayıcılarla sarmalayıp pazardaki insanların üzerine saldığı 10 yaşındaki çocuğu anlatmayacağım. 
‘Çocuk’ diyorum ama o, bildik kafa yapısına sahip olanların gözünde evlenme yaşını çoktan geçmiş belki de evlenip boşanmıştır.
Belki de İstanbul’da intihar saldırısında ölen IŞİD’çi kadın gibi hamile de olabilir.
 
Ne kadar da iğrenç konular.
Üstelik o çocuk ya da kadın ölümüne yol açtığı insanlar gibi yaşamıyor artık.
 
Ama Suriye’li Esid yaşıyor.
Geçen hafta Irak askerlerine teslim olan Esid’in hikayesini özetle kendisinden dinleyelim:
“Ben 14 yaşındayım. Yaklaşık üç yıl önce ÖSO, Nusra ve IŞİD militanları birlikte gelip Halep’e bağlı kasabamız Munbic’i (Türkiye sınırına 30 km) işgal ettiler. Sonra IŞİD onları kovdu ve kasabayı tek başına kontrol ederek bildik uygulamalarına başladı. Bu uygulamalar arasında çocuklara Kur’an öğretmekti. Camide açılan kursa gittiğimde Şeyhimiz ‘Kur’an’ı öğrenmekten çok daha önemli işleriniz olmalı. İslam düşmanı Alevileri, Şiileri ve gerekirse kafir Sünnileri yok etmek için savaşmalısınız’ dedi ve kurs süresince bize bu yönde ayet ve hadisler öğretildi. Kurs bitince bizi önce İdlib ( Türkiye sınırına 20 km) sonra da Hama yakınında bir kampa götürdüler. Orada her milletten ve yaştan insanlar vardı. Benden küçük olanlar da vardı. Bize silah kullanmayı öğrettiler. Kamp yöneticilerinin İslama ve insanlığa aykırı davranışları beni hem rahatsız ediyor hem de tedirgin ediyordu. ‘Nasıl kurtulurum’ diye düşünmeye başladım. Ama bir sabah ‘Kalkın Rakka’ya gidiyoruz’ dediler ve bizi otobüslere doldurdular. Rakka’dan sonra Deyrezor ve Haseki üzerinden Musul’a gittik. Musul’da bir kaç gün kaldıktan sonra Beyji üzerinden Ramadi’ye götürüldük. Yol boyunca kurtulma şansımın kalmadığını düşünüp durdum. Ramadi’ye vardığımızda bölge Emiri intihar eylemcisi olmak isteyenlere böyle bir şans tanınacağını söyledi. Çünkü dışardan katılanlara göre cihat yolunda şehadet en yüce mertebedir. Bir çoğu ne kadar kafir öldürür ve hızla şehit olursa direk cennete gideceğine inanıyor ya da inandırılıyordu. Aralarında konuşurken hep cennetteki huri ve cariyelerden söz ederlerdi. Ben ise bunun kaçmak için bir fırsat olabileceğini düşünerek ‘Ben varım’ dedim. 3-5 dakikada sayımız 20 kadar oldu. Hepimiz Bağdat’a götürüldük ve benden Şii bir caminin önünde kendimi havaya uçurmamı istediler. Başkalarına da benzer görevler verildi. Dört kişi kısa bir motivasyon konuşmasından sonra beni ve bir Almanı patlayıcılarla donattıktan sonra hedef caminin yakınına getirdiler. 30’lu yaşlarındaki Alman bölgede bulunan ve Şiilerin geldiği bir lokantayı havaya uçuracaktı. Bu arada adamların arkamda olup görevimi yerine getirmezsem beni vurabileceklerini düşünüyordum. Caminin önüne geldiğimde ezan okunuyor ve insanlar namaza yetişmek için koşuşturuyordu. Duvara yaslandım ve ‘Demek ki ben bu Müslümanları öldürecek ve belki de benim yaşımda yüzlerce çocuğu yetim bırakacaktım. Üstelik bize kafir dedikleri bu Şiiler bizim gibi Müslüman ve namaza yetişmek için işini gücünü bırakıp gelmişler’ diye düşünüp dalmıştım. Tam bu sırada Irak askerlerinin caminin avlusuna doğru ilerlediklerini gördüm ve koşarak gidip teslim oldum.”
 
Şimdi Esid’in gerçek hikayesini zenginleştirelim.
IŞİD, işgal altında tuttuğu Suriye ve Irak’ın şehir, kasaba ve köylerinde binlerce çocuğu özel kamplarda eğitti, eğitiyor. Bunların kaçı intihar eylemcisi olarak yetiştirildi bilinmez ama son üç yılda IŞİD’in Suriye ve Irak orduları, ÖSO ve Nusra’ya karşı gerçekleştirdiği intihar saldırısı sayısı en az beş yüzdür.
Önceki gece IŞİD’çi iki intihar bombacısı Lübnan’nın Trablus şehrinde Alevilerin takıldığı bir kahvehaneye dalarak 12 kişiyi öldürdü elli kadarını yaraladılar.
Ruh hastalığının tipik örneği, Neden bir değil de iki kişi?
Kobini’de 63 IŞİD’çi intihar saldırısında öldü ya da hedefine varmadan öldürüldü.
Bunların tümü yabancı yani Suriyeli ya da Iraklı değil.
İslam düşmanlarına karşı ‘cihat’ için dünyanın dört tarafından gelip müslümanları öldürenler.
 
Bu da normal.
IŞİD’in fikir ve ideoloji babası Kaide’nin 2003-2010 yılları arasında Irak’ta gerçekleştirdiği intihar saldırısı 4 bin kadar. Bunların 3500’ü Şii, geri kalanları da Amerikan ve işbirlikçisi Sünni hedeflere karşı. Şii ve Sünni hedeflerde en az 500 bin insan öldü ve yaralandı.
Özetle şimdiki yapısı ile IŞİD Suriye, Irak, Libya, Somali ve benzer yerlerde gücünü korur ve buralarda 3-4 yıl daha kalırsa o zaman tüm dünyaya yetecek intiharcı yetiştirecektir.
 
Fabrikasyon.
Arada Esid gibi defolu mallar da olacak ama arz ve talep göz önünde bulundurulduğunda kazançlı taraf taşaron Bağdadi ve onun patronları olacak.
Çünkü Paris olayında olduğu gibi büyük iş becerdikçe hayranları artacak ve dünyanın her yerinde binlerce ruh hastası sıraya girip ‘Halife Hazretleri ne olur önce beni al, intiharcı olmak istiyorum’ diyecek.
Aralarında ‘mücahitlere seks hizmeti vermek isteyen’ kızlar da olacak
Onlar da yetmezse Ezidilerde olduğu gibi tüm güzel kızlar kaçırılacak.
Yaşlarının küçük olmasına özellikle dikkat edilecek.
Önce ‘cihat nikahı’ sonra boşayarak yolla ‘cennete’..
Adamlar hem ruh hastası hem sapık.
İyi de hayranlarına ne demeli?
Hüsnü MAHALLİ - YURT
http://caferider.com.tr/husnu-mahalli---ibret-_h13538.html