İnsan Hakları Örgütlerinin açıklamalarına göre, tekfirci gruplar ve Al-i Suudi rejimine bağlı güvenlik güçleri son sıralarda Şiilere yönelik girişimlerini arttırdı. Son iki ayda onlarca Şii tekfirciler ve Al-i Suud güçlerinin düzenlediği saldırılarda yaralandı ve gözaltına alındı. 

 

Al-i Suud güçlerinin cenaze törenine katılanlara saldırısı sonrasında birkaç kişi yaralandı ve bir grup da gözaltına alındı. İşte bu olayın ardından, Suudi Arabistan'ın muhtelif noktaları rejim karşıtı gösterilere sahne oldu. 

Geçtiğimiz hafta Suud güçleri, ülkenin doğusunda yer alan Avamiye bölgesinde düzenlediği saldırıda biri çocuk 5 Şii hayatını kaybetti. Dün Suudi Arabistan'da bu saldırıda hayatını kaybeden 4 kişi için cenaze töreni düzenlendi. 

İki ay önce de Suudi Arabistan'ın doğusunda yer alan ve Şiilerin yoğun olarak yaşadığı el-Ehsa kentinde İmam Hüseyin –as- yas törenine katılanlar, Vahhabi teröristlerin saldırılarına maruz kalmış, bu saldırılarda Hüseyni matemcilerinden 8'i şehit olurken 30'dan fazla Ehl-i Beyt –as- aşığı yaralanmıştı. 

 

Bu olayın üzerinde bunca zaman geçmesine rağmen Al-i Suud rejimi şimdiye kadar, bu teröristleri tespit etme ve yakalama konusunda ciddi bir girişimde bulunmuş değil. 

Suudi Arabistan'da sadece Şiiler bastırılmıyor, geçen 4 yılda Başkent Riyad başta olmak üzere ülkenin çeşitli noktaları bölgede İslam uyanış dalgasının başlamasıyla birlikte, rejim karşıtı gösterilere sahne olmuştur ve olmaya devam ediyor. Ancak rejim güçleri, barışçıl gösterileri bazen kanlı bir biçimde bastırıyor. 

Suudi Arabistan'ın nüfusunun yüzde 20'si Şiilerden oluşuyor olsa da, ikinci sınıf vatandaş muamelesine maruz kalmaktalar. 

Al-i Suud rejimi Şiiler başta olmak üzere vatandaşlarına yönelik ayrımcı bir politika izliyor ki bu da insan haklarına aykırılık teşkil ediyor. Bu yüzden Riyad yöneticileri defalarca, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından insan haklarını ihlal etmekle suçlanmıştır. 

 

Fars Körfezi ülkelerinden Bahreyn'de gösterileri şiddetle bastırıldığı bildiriliyor. Al-i Halife rejiminin izlediği polisiye yaklaşımdan ciddi endişe duyulmakta. 

Göstericiler ve aktivistlere karşı şiddet kullanan Al-i Halife rejimin demokratik karşıtı kimliği her geçen gün daha da netleşiyor. 

Her türlü sivil faaliyetlerinden endişe duyan Al-i Halife, bütün barışıl faaliyetlerini durdurmaya çalışıyor. 

 

Bu bağlamda Bahreyn rejimi, Vefak Cemiyeti Genel Sekreteri Şeyh Ali Selman'ı gözaltına aldı. Vefak Cemiyeti, Bahreyn'de en önemli rejim karşıtı gruplardan biri sayılmakta. Rejimin yaptığı bu girişime ülke içinden ve dışında geniş tepki gelmekte. 

Bu bağlamda 37 insan hakları kurumu ortak bir açıklama yaparak, Bahreyn Milli Vefak Cemiyeti Genel Sekreteri Şeyh Ali Selman'ın derhal ve kayıtsız şartsız serbest bırakılmasına vurgu yaptı. İfade özgürlüğünden yararlandığı için tutuklanmasının sürmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. 

 

İnsan hakları kurumları, Bahreyn rejiminin mantıksız politikasına temasla, Bahreyn rejiminin ifade özgürlüğüne ipotek koyma, vatandaşların cemiyet kurma hakkını ihlal etmek ve muhalefet liderleri hakkında soruşturma açma politikasını izlemek amacıyla bu politikayı sürdürdüğünün altını çizdi. 

Bahreyn'li büyük âlimler de Şeyh Selman'ın tutuklanmasını kınayan açıklamalar yaparak, bu girişimi Bahreyn halkına büyük bir ihanet olarak niteledi. 

İRİB