Lübnanlı el Binaa gazetesinin bugün yayınladığı makalesinde Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat, Suriye’de yönetimin maruz kaldığı saldırının, halkının ilkelerini, toprağı, şerefi, onuru ve vatandaşlarını savunmadaki hakkını savunduğu ve yabancı zorbalık, istibdat ve işgale karşı savaşacağı herhangi yönetimin maruz kalacağıyla eşdeğer olduğunu söyledi.
Mikdat; “Ümmetinin ilkeleri, Araplılığa, halkının davalarına, egemenliğine ve karar bağımsızlığına olan imanına doğru uzun yıllardan beri savunan Suriye’ye yönelik şu anda gördüğümüz vahşileşmiş batılı politikalara karşı yaptıklarından başka daha neyi beklerdik?” sorusunu dile getirdi.
Mikdat, başka ülkelerin ekonomilerini bozmak ve tek taraflı yaptırımlar dayatmanın, asılda ABD, AB ve diğerlerinin Suriye, Rusya, Çin, İran ve başka ülkeler hakkında bu ülkelerin kalkınsal güçlerinden öç almak için olan, ahlaksız politikaların artık fayda getirmeyeceğini vurguladı.
Avrupalıların bir kaç gün önce AB’nin Brüksel’deki merkezinde Suriye’yle ilgili şeytani fikir ve rüyalarla dolu bir “şeytani kağıt” hazırladıklarını, bu kağıtta planlar çizerek sözde Suriye’nin geçtiği durumlarla ilgili çözümler koyduklarını ancak işin aslının Fransa, İngiltere, “İsrail” ve meşruiyetini kaybeden Avrupalı yöneticilerden baskıyla yapıldığını, bu fikirlerin de terörle kahramanca mücadele eden Suriyeli kahramanlara karşı, Suriye halkını öldürmeye devam, terörü destekleme, Suriye halkının inşa ettiği alt yapıyı yıkma, BM’nin Suriye özel temsilcisi rolüne şartlar koyma, “IŞİD”, “Nusra Cephesi, ve “Kaide” terör örgütü dallarına yeni destek sağlama fikirleri olduğunu açıkladı.
Kibirli imparatorluklar kurma, başka ülkelerin ilkelerini ve değerlerini görmezden gelme politikalarının bugünkü dünyamızda kesinlikle kabul edilmeyecek bir durum olduğuna dikkat çeken Mikdat, Avrupalıların rejiminin henüz ortaçağlardan çıkmayan Suudi rejimi ile Katar ve diğerlerinden kendilerine varan rüşvetleri kabul etmeleri gibi Körfezdeki aşağılık rejimlerle koalisyon kurmaları yoluyla kendi kendilerinin duyumlarını yerle bir ettiklerinin farkında olmadıklarına dikkat çekti.
Mikdat, mübarek Milat ve yeni Miladi yılbaşı bayramları münasebetiyle, batılılardan öldürme, nifak ve yıkım politikalarını uygulamaya, terörü gizli ve aleni bir şekilde desteklemeye son vermeleri, Barış peygamberi İsa Bin Meryem (a.s)’ın müjdelediği ve kökleştirdiği başka halkların ilkelerine saygı duymalarını beklediklerini dile getirerek makalesini noktaladı.
Sana