18-09-2014 tarihinde eklendi
Kutlu bir davaya gönül verenler
İzmir Yeşilova Ehli Beyt Camii

Kutlu bir davaya gönül verenler bölümünde bu ay. Ege’ye  uzandık. Bu kez Ege Bölgesi’nin kalbi İzmir’de Yeşilova Ehlibeyt Camii’ni sizlere tanıtmaya çalıştık

Caferi inancına mensup vatandaşların yoğun olarak yaşadığı illerden biri de İzmir. Bu ilimizde Caferi vatandaşların ibadet ettiği birkaç camimiz bulunmaktadır. Yeşilova Ehlibeyt Camii de bunlardan birisidir. Bu güzel camimizde hizmet eden değerli ilim adamı H. Ş. Abdullah Şabahat ile konuştuk. Kendisi yıllarca Iğdır’da ve başka yerlerde mektebe hizmet etmiş birisi.

İzmir’de büyük bir sorumluluğun altına girerek bir toplumu idare etmek gibi büyük bir görevi üstlendi. Yeşil Iğdır’ımızın şirin ilçesi Tuzluca’da doğan Şabahat şunları söylüyor:  Sözlerime başlarken ben öncelikle 1993 yılında cemaatimizin gayreti ve hayırsever halkımızın himmetleriyle yaptırılan bu güzel camimizin her karışında emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Büyük zorluk ve meşakkatlerle bu mirası bize bırakmışlar. Neslimiz onların sayesinde inancını, kültürünü yaşayıp yaşattıracaktır. Bu camimize büyük emeği geçen saygıdeğer meslektaşım Seyyid Celal Erdem’e de ayrıcı teşekkürlerimi sunuyorum. Allah maddi ve manevi emeği geçenlerden razı olsun. Hakka yürüyenlere Allah rahmet eylesin ve Allah birlik ve dirliğimizi bozmasın diyorum.

Ben1989 yılında Kum İlimler Havzası’ndaki eğitimimden sonra yaz tatillerinde, Muharrem ve Ramazan'da özellikle camilerimizin yoğun olduğu dönemlerde şükürler olsun ki bize de o tebliğ ortamı oluştu. Iğdır’da, civar şehirlerimizde, Kayseri’den Adıyaman’a yurdumuzun çeşitli şehirlerinde, İstanbul’un çeşitli bölgelerinde Allah’ın vermiş olduğu nimetlerden faydalanmak amacıyla değerli milletimizin hizmetinde olduk ve gerekli beyanatları da arz ettik. Kum Havzası’ndaki  21 yıllık eğitimden sonra ilk uzun süreli görevim şu andaki İzmir Yeşilova Ehlibeyt Camii oldu. İzmir’de halkımızın çok sıcak ve samimi ilgileriyle karşılandık. Özellikle Ramazan ayı’nda ki o programlarda, Ehya gecelerinin o maneviyatını gördükten cemaatimizle çok sağlam bir bağ kurduk.

Camimiz takriben 600 metrekarelik bir alana sahiptir. Kadınlı erkekli 600 kişinin aynı anda ibadet edeceği bir kapasiteye sahiptir. Camimize ait lojman, misafirhane, kütüphane ve diğer müştemilatıyla kamil bir yapıya sahiptir.

Camimizin dernek başkanlığını Tamer Güzelkaya yapmaktadır. Yönetimde İsmail Bağcı,Suat Kaskan,Rahman Turan ve Erhan Akbulak kardeşlerimiz bulunmaktadır. Allah kendilerinden razı olsun birlik ve beraberlik ruhu içinde Allah’ın rızasını hedef alarak camiamıza hizmet etmektedirler. Ben kendilerine teşekkür ediyorum.

Camimizde Kur’an-ı Kerim dersleri,  dua meclisleri  ve diğer programlarda güzel bir atmosfer ortaya çıktı. Kısa zaman içerisinde böylesi bir yükselişin sebebi ise Ehl-i Beyt (a.s)’ın o sıcak elini milletimizin eliyle tanıştırmamız oldu. Gençlerimiz, milletimiz o sıcaklığı hissedince ister istemez o manevi atmosfere girdiler. Onlar bizden biz onlardan kopamadık ve bu samimiyet ve bu maneviyat Muharrem ayında hat safhaya  ulaştı. Şükürler olsun bu da güzel programların icra olunmasında vesile oldu.  

Camimiz şükürler olsun normalde Türkiye’de yapılmış olan eski camiler arasında ama yapı itibariyle dört dörtlük. Ege Bölgemiz’deki en güzel camilerimizden birisi diyebilirim. Allah inşallah yapıp ve yaşatanlara ölmüşlerse rahmet, kalanlar varsa sağlık sıhhat nasip etsin inşallah. Camimiz büyüklüğüyle, çevre düzenlemesiyle, bahçesiyle, lokali, ve aş eviyle göz dolduruyor. Göreve başladıktan sonra da bir kütüphane oluşturduk.

Camilerimizin kültür eviyle birleşmesi gerekiyor. On tane camimiz olacağına beş tane olsun ama bunun yanında bir kültür evimiz de olsun. Sonuçta ilimle imanın bir arada olması gereken bir yapıya sahibiz. Bizler bilgisayarlarıyla olsun, internetiyle olsun gençlerimizin gelip orada rahat bir şeklide  okuluna, dersine  üniversitesine hazırlanabileceği  bir ortam oluşturduk.

Okuma kampanyası başlattık, okumayanlara ceza var. Halkımız illaki her gün hiç olmazsa belli bir sayfa kitap okuma mecburiyeti var. Kitaplarımız değiştirilerek okunuyor. Bunun yanın da gençlerimizin sosyal yönden de daha bir gelişmesi için geniş bir bahçemiz var. Dileyen herkesi ağırlamaya hazırız.
Yıllık faaliyetlerimize gelince gündelik namazların ardından fıkıh konularında sohbetlerimiz oluyor. Hafta sonları genel sohbetlerimiz oluyor. Başta Alemlere rahmet olan aziz Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (saa)’in kutlu doğumları ve vefatları olmak üzere 14 masumun viladet ve şahadetlerini anıyoruz. Ramazan ayı başlı başına programlarla dolu bir ay. Kadir geceleri yine öyle. Mah-ı Matem ayı Muharrem’de yine dolu dolu programlarımız oluyor. Dini programların dışında elbette gençliğimize yönelik sosyal ve sportif etkinliklerimiz de oluyor.
 

Camimizin Bahçe kısmında bir voleybol sahası kurduk, özellikle hafta sonları gençlerle birlikte orada voleybol oynuyoruz. Bir iki tane de masa tenisi düşünüyoruz. Caminin depo olarak kullanılan bölümüne gençlerimiz için bir spor salonu kapalı spor salonu yapmayı düşünüyoruz. Karate ve diğer salon sporları orada icra edilecek. Yine gençlerle şehir genelinde gezi turlarımız, pikniklerimiz oluyor.

Alevi ve Ehlisünnet kardeşlerimizle de gayet iyi ilişkiler içerisindeyiz. Bornova müftümüz ile karşılıklı ziyaretlerimiz olmuştur. Aşura merasimimize müftümüz ve Alevi dedelerimiz iştirak ettiler, çok güzel konuşma yaptılar. Biz de o kardeşlerimizin hazırladığı programlara hem dernek hem de cemaat olarak katıldık. Şükürler olsun ilişkiler konusunda hiçbir sıkıntımız yok.

İlk olmasına rağmen yaptığınız Aşura Merasimi , Ege Bölgesi’ndeki en görkemli merasimdi. Biz İstanbul’dan töreninizle ilgili gayet güzel tepkiler aldık. Alevi ve Ehlisünnet kardeşlerimiz merasimden dolayı çok mutlu olduklarını söylediler. Milletvekilimiz Ali Özgündüz,  Aşura Günü’nün tatil olması için bir yasa teklifi  vermişti, diğer partilerde bun teklife sıcak baktılar, sizin görüşünüz nelerdir?

Sonuçta Ehlibeyt dostlarının olduğu her yerde İmam Huseyn(as) matemi tutuluyor ve her bölgeden lebbeyk sesleri yükseliyor. Nice tarihi olaylar tarihin karanlığına gömülmesine rağmen İmam Hüseyin (as)’ın bu şanlı kıyamı her gün geçtikçe yurdumuzda, dünyanın her bir yanında daha bir canlı, daha bir oturaklı, daha bir görkemli olmakta.  Bizlerde İzmir’deki çalışmalarımızda manevi haz aldık. İmam-ı Zaman’ı bu meydana davet edeceğiz, dedik ve bu bilinçle çalıştık.

Diyanet İşleri Başkanlığı  bu sene bütün camilere İmam Hüseyn’in matemini anlatılması yönünde emir gönderdi, kendileri de ayrıca program düzenledi. Geç kalınmış olsa da olumlu gelişmelerdir bunlar.

Böylesine olumlu adımlar atılmışken, Aşura Günü’nün de tatil olması hususu da geç kalınmadan yerine getirilmelidir. Milletimizin de beklentisi bu yöndedir. Sonuçta çıkan kanunlar insanlar içindir.

Son olarak şunları ifade etmek itiyorum; günümüz insanlarının ve özellikle gençlerin yegâne kurtuluş yolu, dinin özü olan Kur’an ve Ehli Beyt’e yönelmeleridir. İnsani kâmil olmaya ulaşmanın yolu bu olduğu için yüce Allah ve Peygamberi bizlere bunları tavsiye etmiştir. Bu iki emanete birden sarılarak kurtuluş yolunu bulacağız. Allah bizi bu yoldan ayırması. Birliğimizi dirliğimizi bozmasın, bozmak isteyenlere fırsat vermesin diyor ve bize de yer verdiğiniz için şahsınızda Caferider ve Caferiyol dergisine şahsım ve camiam adına teşekkürlerimi sunuyorum.

    

http://caferider.com.tr/kutlu-bir-davaya-gonul-verenler_h12714.html