ABNA- Geçtikleri her yerde sistematik katliamlar gerçekleştiren vahşet örgütü IŞİD, 3 Ağustos'ta Şengal'i istila ettiğinde binlerce kişiyi alıkoydu. Tanıkların anlatımlarına göre bunların çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Etnik ve dini temizlik yapan örgüt, aynı zamanda kadına yönelik de sistematik bir düşmanlık yürütüyor. Bu örgütün eline düşen kadınlar tecavüz, zorla evlilik, infaz ve pazarlarda satılmaya maruz kalıyor.
En son Rabia ile Şengal arasındaki Telafer'de tutulan Ezidilerden 35'i 7 Eylül günü kaçarak, bir gün sonra Şengal'de HPG'nin kontrolündeki alanlara ulaşmayı başardılar. Kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan sekiz aile bireyleri, gerillalar tarafından güvenlikli alanlara götürüldüler. Canlarını kurtaran bu aileler, genç kızlarını çetelerden korumak için çoğu zaman toprak altına gizlemek zorunda kaldıklarını anlattılar.
Bir kaç gün öncesinde ise 16 yaşındaki bir kız çocuğu da zorla evlendirilmek üzereyken kaçarak kurtulmayı başarmıştı. Bir aylık esaret ardından güvenlikli alanlara ulaştırılan X.C adındaki Ezidi kadın, yaşadıklarını ANF'ye anlattı.
X.C., "Evden kaçtık, Lova'ya ulaştık. Lova'da önümüzü kestiler bize evinize gidin dediler. Şengal'e döndük, erkekleri ayırdılar, kadınları ayırdılar, erkekler bir eve, kadınları da başka bir eve götürdüler, akşam ise o evlere gelip güzel kızların hepsini aldılar, güzel kadınların hepsini götürdüler" dedi.
Bir gece Şengal'de bekletildikten sonra Badoş hapishanesine götürüldüklerini söyleyen X.C., şunları ekledi: "7 gün Badoş cezaevinde kaldık, durumunun çok kötüydü, kaldığımız yer çok kötüydü, yiyecek çok azdı, burayı uçaklar vurdu, korktular bizi Telafer'e götürdüler."
Telafer'den sonra Musul'a, buradan tekrar Telafer'deki bir okula getirildiklerini söyleyen X.C, Telafer'de kadınların yaşlarına göre ayrıştırıldığını belirtti.
Ayrıca, erkek çocukların da ayrı bir grup şeklinde götürüldüğünü hatırlayan X.C., "9 yaşındaki kız çocuklarını alıp götürdüler. Bizi Musul'da 14 odalı bir hana götürdüler. Burada da yine güzel kadınları alıp götürdüler" diye anlattı.
Genç kadınların yeniden Telafer'e getirildiği ve burada çetelerin teker teker kadınları aldığını söyleyen X.C., son olarak 2 kişi kaldıklarını belirtti.
X.C, çetelerin Telafer sorumlusu olarak kendisini tanıtan Nasır adındaki kişinin evine götürüldüklerini, bir gece burada kaldıktan sonra, Şengal'e götürüldüklerini sözlerine ekledi.
Şengal'de iki gece kalan X.C. evlendirilmek üzere ayrı evlere götürüldüklerini ifade ederken, üçüncü gün akşam olmadan kaçtıklarını söyledi.
"(Şengal'de) uyuduk, bir sonraki gün bizi ayrı evlere koydular, evlenmemiz için. Saat 7.00 oldu, arkadaşlarım geldi, dediler: Neco buraya gelmedi mi? Dedim yok, buradan çıktılar, ben de o karmaşıklıkta kaçtım."
X.C.'nin anlattıklarına göre, yaşlılara zorla namaz kıldırılırken, çocuklar ise kuran ve silah eğitimine tabi tutularak 'asker' yapılmaya çalışılıyor.
Kurtulan genç katının anlatımlarına göre, genç kadınların ve çocukların bir kısmı köle pazarında satılırken, bir kısmı ise tek tek nöbetçi bulunan evlere koyuluyor. Bununla birlikte evlere konulan kadınlar 'cihad nikahı' adı altında IŞİD çete mensuplarının tecavüzüne maruz kalıyor.
X.C, kaçmadan önce Şengal'e bunun için geri getirildiğini söylerken, çetelerin bu tecavüz vahşetini bulundukları her yerde uyguladıklarını söyledi.