Obama, Irak'ta IŞİD'e karşı savaş başlattı. Bunun için de uluslararası ve bölgesel bir koalisyon kurmaya çalışıyor. Türkiye şimdilik bu koalisyonun tek Müslüman ülkesi. Erdoğan'dan önce Obama ile görüşen Ürdün Kralı Hüseyin 'Böyle bir koalisyonun içinde fiilen olamayız' dedi.
Kral, ülkesinde çok etkin olan radikal İslamcı güçlerden korkuyor.
Dün Kahire'de toplanan Arap Birliği Örgütü Genel Sekreteri El-Arabi'yi arayan Kerry, Arap ülkelerinin koalisyona aktif destek vermesini istedi.
Suudi Arabistan ise bu hafta IŞİD ve benzerlerine  karşı  mücadele konusunda uluslararası bir konferans düzenliyor. Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin tümünde IŞİD'in çok yandaşı var. Sünni Arap ülkelerinin çoğu Sünni IŞİD'e karşı ABD'nin yanında savaşmaz.
Bunun da birçok dinsel, mezhepsel, sosyal ve tarihsel nedeni var.
Peki kim savaşacak?
Türkiye.
Tıpkı Suriye olayında olduğu gibi.
Esad yönetimini devirmek için ÖSO'yu kuran, orada savaşan gruplara destek sağlamak için Suriye Dostları Grubu'nun kurulmasına öncülük eden, dünyanın dört bir yanından gelen binlerce ruh hastasının Suriye'ye geçip IŞİD ve Nusra'ya katılmasına yardım eden, üç yıl süre ile Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere onlarca ülke ile birlikte muhaliflere destek sağlayan, Suriyeli asker ve sivil muhalifleri İstanbul ve diğer kentlerde barındıran ve daha bir çok şey yapan AKP yönetimindeki Ankara şimdi yeniden Suriye'ye bulaşacak, bulaştırılacak.
Nasıl mı ?
Yanıtını Obama'nın durduk yerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gösterdiği özel ilgide aramak gerekiyor.

Hüsnü Mahalli - Yurt Gazetesi
Detaylarını ise Kerry'nin yarın bölgeye yapacağı turun sonuçlarında göreceğiz.
Senaryolar oldukça fazla.
Obama hazretleri IŞİD'e karşı savaşın yalnızca Irak'ta olacağını söylüyor. Ona göre, Suriye'de  IŞİD'e karşı mücadeleyi 'ılımlı muhalifler' yapacakmış.
Döndük başa.
Suriye'yi yıkmak için bir araya gelip Suriye Dostları Grubunu kuran ülkeler şimdi IŞİD Düşmanları Grubu olarak yeniden Suriye'ye dönüyor, dönmeye çalışıyor.
Rusya ve İran'ı dışlayarak.
Peki ne yapacaklar?
En az IŞİD kadar gaddar  Nusra ve dağılmak üzere olan ÖSO'ya hızlı ve kapsamlı silah ve para yardımında bulunmak. Arap medyasına göre Erdoğan, Obama ile görüşmesinde bu göreve talip olmuş ve ısrarla Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge istemiş.
Peki Obama Erdoğan'dan ne istemiş olabilir?
Hayalimizi zorlayalım.
IŞİD'e karşı savaşta Türkiye'deki üsleri daha etkin kullanmaya izin verilmeli.
Gerektiğinde Türk Ordusu IŞİD ile savaşan Peşmerge, PKK ve Irak Ordusu'na destek vermeli.
Dünyanın dört bir yanından Türkiye'ye gelen radikal İslamcı militanların IŞİD'e katılmak için Suriye'ye geçişine izin vermemeli ve Nusra ya da ÖSO'ya gitmek isteyenlere yeşil ışık yakmalı.
Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkelerinin petrol parası ile Batı'dan alınacak silahları ÖSO, Nusra ve diğer 'ılımlı' gruplara ulaştırmalı ve grupların yeniden toparlanması için öncü rol oynamalı.
Özetle IŞİD'e karşı savaştırılmak istenen silahlı gruplara 'Esad'a karşı mücadeleye devam edin' denilecek.
Anlaşılan ABD ve müttefiklerinin derdi IŞİD değil Esad imiş.
Esad'a karşı savaştırılmak için IŞİD'i yaratanlar şimdi aynı örgütü bahane ederek Suriye'yi yıkmaya devam edecekler. Bir kez daha bunu deneyecekler.
Üstelik bu kez Sünni Nusra ve ÖSO, Sünni IŞİD'e karşı savaştırılacak.
'Arap Baharı'nın kanlı versiyonu devam ediyor.
Condoleezza Rice, 25 Temmuz 2006'da ' Yaratıcı Kargaşa Teorisi ile Yeni Ortadoğu'yu kurmaya çalışmalıyız' demişti.
Döndük başa, yatırıldı birileri Amerikan taşa.
Erdoğan ve Davutoğlu'nun heves ve rüyası devam ediyor.
Pembe rüyalar karanlık kâbuslara dönüşmek üzere.
Türkiye ve tüm bölgeye yazık olacak.
Herkes yeterince oyuna geldi.
Yeter artık.
Peki diyelim Erdoğan kendine göre hesaplarla Obama'nın tüm 'ricalarına' evet dedi o zaman karşılığında ne alacak?
'Hoca efendi' olabilir mi?