Uçaklarda pilotların konuşmalarının kaydedildiği kara kutular, bir kaza halinde, uçağın düşüş nedeninin belirlenmesinde önemli role sahip. Bu cihazlar aslında bilgisayar belleklerinden çok farklı değil.
Kara kutular kokpitteki tüm konuşmaları, pilotların kendi aralarındaki diyaloglarını, kabin görevlileri ve kule ile temaslarını, hatta anonsları, şalterlerin çıkardığı sesleri bile kaydediyor. Ayrıca uçuşla ilgili tüm bilgiler ve ayrıntılar da bu cihazlara yükleniyor. Önceki yıllarda ses kayıtları ile uçuş bilgilerini farklı farklı cihazlar kaydederdi. Şu sıralarda yeni uçaklarda ise iki işlemi tek bir kara kutu gerçekleştirebiliyor.
Kara kutular Braunschweig'da bulunan Federal Hava Kazaları Araştırma Birimi'nde deşifre edilip, değerlendiriliyor. Birim Sözcüsü Jens Friedemann kara kutularla düşünüldüğünden çok daha yoğun meşgul olduklarını belirterek, "Sanırım iki haftada bir bu cihazlardan birini inceliyoruz. Ama söz konusu incelemeler çok sansasyonel olmayan durumlarda da yapılıyor, yani kazaya yol açabilecek durumlarla ilgili de inceleme yapılıyor" diye konuşuyor.
Dayanıklılığı test ediliyor
Kara kutuların en vahim kazalardan bile sağlam çıkmaları için dayanıklı olmaları gerekiyor. Her kara kutu uçağa monte edilmeden önce dayanıklılık testine tabi tutuluyor. Cihazların saatte 750 kilometre hızla giderken bir beton duvara çarpma, 2,25 ton ağırlığa en az beş dakika ezilmeden dayanabilme, 1100 derece sıcaklıkta bir saat boyunca erimeme ve denizin 6 kilometre dibinde oluşacak su basıncından etkilenmeme gibi koşulları yerine getirip getirmediği test ediliyor.
Ayrıca kara kutunun denize düşüp, tuzlu suya teması durumunda iki kilometre mesafeye sinyal yollayarak, enkazın bulunduğu yeri göstermesi gerekiyor. Laboratuvar ortamında yapılan testlerde bu özelliğinin de işleyip işlemediği belirleniyor.
Öte yandan pilotların tüm özel konuşmaları da kara kutular tarafından kaydediliyor. Bu durum kişilere özel bilgilerin korunması sorununu da beraberinde getiriyor. Bu yüzden kara kutalar sadece kaza ya da arızaların nedenlerini ortaya çıkarma amacıyla deşifre edilip, dinlenebiliyor. Kişisel bilgilerin gizliliği esasına göre de kayıtların üzerine iki saat sonra yeni sesler kaydediliyor. Yani iki saat öncesine ait ses kayıtlarının üzerine yeni kayıtlar, son konuşmalar geldiği için eskiler siliniyor.
Yeni sistemler gelişiyor
Eski cihazları pilotlar uçuştan önce kendileri çalıştırmak zorundaydı. Ancak yeni kayıt cihazları uçak uçuşa geçtiğinde otomatik olarak devreye giriyor. Aynı zamanda yeni kayıt cihazları daha hassas ve kapasiteleri eskiye oranla daha fazla. Uçakla ilgili tüm ayrıntıları kaydediyorlar. Yakıt durumu bile kayda geçiyor. Böylece olumsuz bir durum yaşandığında bunun nedeni kara kutulardan daha kolay şekilde anlaşılabiliyor. Daha da önemlisi, teknik açıdan saptanan eksiklikler rapor edilerek uçakların donanımlarında iyileştirmelere gidiliyor.
Ancak uçuşların kara kutalar yardımıyla bire bir yeniden canlandırılması mümkün değil. Friedemann kara kutuların deşifre edilmeleriyle, "Bir simulatörde ya da animasyon cihazında yeniden canlandırma yapmıyoruz. Elde edilen parametrelerle kendimiz bazı sonuçlar çıkarıyoruz" diyor.
Kara kutular sürekli geliştiriliyor. Friedemann yakında kara kutuların görüntü de kaydeden cihazlara dönüşeceğinin altını çiziyor.