Reyhanlı Davası’nın bir numaralı sanığı Eskiocak, işi Yusuf Nazik ve MİT mensubu kişilerle planladıklarını ama kendisine araçlarla uyuşturucu taşınacağının söylendiğini ifade etti
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde meydana gelen ve 53 yurttaşın hayatını kaybettiği patlamanın duruşması önceki gün Hatay’da görüldü. Basına kapalı görülen duruşmada tutuklu sanıkların ifadeleri, bulundukları Adana Cezaevi’nden telekonferans yoluyla alındı. Davanın bir numaralı sanığı Nasır Eskiocak telekonferans yoluyla alınan ifadesinde, “Bu işi Yusuf Nazik ve yanında bulunan iki MİT mensubu ile konuştuk. Bana denizden uyuşturucu gelecek bunu arabalara yükleyip, Reyhanlı’ya bırakacağımızı söylediler. Bu iki MİT mensubu başıma bir şey gelmeyeceği konusunda bana güvence verdi. Ben bunların patlayıcı olduğunu bilmiyordum” dedi.

BAKANLA TEMASTA
Bir numaralı sanık Nasır Eskiocak, mahkeme heyetine, patlamanın olduğu zaman kendisinin Suriyeli muhaliflere teslim edildiğini ve burada işkence gördüğünü, ailesini öldürmekle tehdit ettiklerini söyledi. Eskiocak, bütün bu gerekçelerden dolayı Emniyet’te o tarz bir ifade vermek zorunda kaldığını ifade etti. Nasır Eskiocak’ın iki MİT mensubu ile beraber uyuşturucu işini planladığını söylediği firari sanıklardan Yusuf Nazik ile ilgili de çarpıcı bir iddiada bulunarak Nazik’in eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le yoğun teması olduğunu söyledi.

Öte yandan önceki gün görülen Reyhanlı davasının ilk duruşmasında 15 tutukludan 5’inin tahliyesine karar verildi. Hatay 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi İlhan Küçükdüveyki, Ali Düzel, Ferdi Gazel, Hacel Sat ve Yıldıray Çetin’i tahliye etti.

‘MECLİS’TE KOMİSYON KURULSUN’
Reyhanlı Davası’nın Hatay’da görülen ikinci duruşmasının ardından basın açıklaması yapan CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, davanın üstünün örtülmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Tarihin en büyük terör saldırısı yaşanacak ve siz bundan bir sorumluluk hissetmeyeceksiniz. Öncelikle hükümet, bölge vekilleri, Reyhanlı patlamasındaki esas karanlık güçlerin ortaya çıkarılması, olayda ihmali, kusuru bulunanların ortaya çıkarılması, faillerin hesap vermesini istiyorlarsa Meclis’te bir komisyon kurulmasını talep ediyoruz. Eğer bu talebi kabul etmezlerse kendileri hakkındaki bütün o iddiaları da kabul etmiş olacaklar.
Kendi topraklarına füze attırıp, ülkeyi savaşa sürüklemek isteyenlerin bu ülkede her şeyi yapabileceğini de unutmamak gerek” diye konuştu.

 EMNİYET’İN KUSURU BÜYÜK

Olaya müdahil bir avukat Aydınlık’a verdiği bilgide, “Bu kadar kapsamlı bir ihbar mektubu geliyor. İddianameye göre Emniyet bu adamları takibe alıyor. Hatay gibi Suriye’deki olayların en yakından hissedildiği bir yerde Emniyet bu kadar bilgiye rağmen müdahalede bulunmuyor. Bunun sadece ihmal ve kusurla açıklanması saflık olur” dedi.

Davayı yakından takip eden müdahil avukat, bu işte mülki amirlerin de sorumluğu olduğunu belirterek, “Hatay Emniyeti’nin şüphelileri hem telefon hem de teknik takibe almasına rağmen hiçbir şey yapılmamış olmasında dönemin emniyet müdürü, valisi, bütün yetkililerin kusuru var. Mahkemeye sorumlu mülki amirler hakkında soruşturma açıldı mı, açıldıysa nasıl sonuçlandığına ilişkin sorularımızı ilettik. Ancak hala bir cevap alabilmiş değiliz” diye konuştu. Patlamadan günler önce Jandarma, El Nusra örgütü militanlarının bombalı eylem hazırlığında olduğunu hazırladığı istihbarat raporuyla resmi makamlara bildirmişti. (Aydınlık Gazetesi)