16-08-2014 tarihinde eklendi
Özgündüz ABD basınına konuştu
CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Ali Özgündüz, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, ”Rüşvet almak, görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlar eğer suç olmaktan çıkarılmazsa, ki bu suçlar için zaman aşımı şu anda 15 yıldır. Erdoğan hakkındaki iddialar 15 yıl boyunca yargıya yoluna açıktır” dedi.

Türkiye’de yolsuzluk iddiaları 30 Mart yerel seçimler arifesinde günlerce tartışılmış hatta Twitter’ın yasaklanmasına dahi neden olmuştu ancak o iddiaları soruşturacak komisyon iş başı yapmadan TBMM geceyarısı tatile girdi.
 
CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Ali Özgündüz, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, ”Rüşvet almak, görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlar eğer suç olmaktan çıkarılmazsa, ki bu suçlar için zaman aşımı şu anda 15 yıldır. Erdoğan hakkındaki iddialar 15 yıl boyunca yargıya yoluna açıktır” dedi.
 
Türkiye, yaklaşık sekiz aylık süreç sonunda yolsuzluk iddialarını, bu iddialarla birlikte kamuoyuna yansıyan ses kayıtlarını ve o kayıtlar nedeniyle Twitter ile Youtube yasaklarını bugünlerde pek anımsamıyor.
 
O yolsuzluk iddialarını yakından izleyen CHP’li Özgündüz ise, Amerika’nın Sesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak eski bakanlardan Erdoğan Bayraktar hariç tutarak Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış’ı Yüce Divan’a göndereceğini söyledi.
 
Türkiye’de neler yaşanmıştı?
 
Türkiye, geçen yıl 17 Aralık sabahı iş adamı Rıza Sarraf ile o dönemki bakan çocukları Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan ile Abdullah Oğuz Bayraktar gibi isimlerin gözaltına alınmasıyla birlikte çalkantılı günlere uyanmıştı. AKP hükümetine sürpriz olduğu açıkça gözlemlenen bu gözaltılarla birlikte aslında uzun süredir yolsuzluk soruşturması yürütüldüğü ortaya çıkmıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, o dönemki bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ile Egemen Bağış’ın ‘şüpheli’ konumunda olduğu yolsuzluk soruşturmasından hükümetin haberdar edilmemesi nedeniyle savcılık ve polis makamlarını suçlaması dikkat çekmişti. Hemen ardından AKP hükümetinin 3 Kasım 2002′deki genel seçimlerden beri karşılıklı dayanışma ile hareket ettiği Fethullah Gülen’in önderliğindeki cemaat yapısına karşı tepki oluştu. Erdoğan, kendilerine yönelik yolsuzluk iddiaları nedeniyle emniyet ve yargıda mensupları olduğu öne sürülen Gülen cemaatini ‘Haşhaşiler, Paralel Yapı’ gibi ifadelerle hedef almaya başladı. Buna rağmen 26 Aralık’ta hükümette revizyona gitti ve adı soruşturmada geçen bakanları görevlerinden aldı. Bu arada cemaate yakınlığıyla tanınmış vekiller ise AKP’den istifa etmişti. 30 Mart’taki yerel seçimler arifesinde ise Twitter ve Youtube aracılığıyla paylaşılan ses kayıtlarını engellemek amacıyla bu sosyal medya mecralarına Türkiye’de erişim yasağı getirilmişti.
 
Özetle, Erdoğan-AKP ile Gülen cemaati arasında ‘paralel savaş’ başlarken; Türkiye’de halk nezdinde pek etkisi olmadığı gözlemlenen yolsuzluk iddiaları gölgesinde iktidar partisi AKP 30 Mart’ta da seçim zaferine imza attı. Yerel seçimler sonrasında ise yolsuzluk soruşturmalarını gündemden düşürmek üzere AKP cephesinden farklı hamleler geldi. Son haftalarda ise artık o soruşturma değil o soruşturmayı yürütmüş ve cemaatçi olmakla suçlanan yargı-emniyet mensuplarına yönelik soruşturma sürüyor.
 
TBMM’de yolsuzluk araştırılacaktı
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki yolsuzluk soruşturması ana dosyasındaki dört eski bakan ile ilgili iddialar, hukuken TBMM’nin görev alanı içerisinde bulunuyor.
 
Peki TBMM çatısı altında neler olmuştu? İlk önce dört eski bakan hakkındaki fezleke dosyaları ‘TBMM’ye ne zaman ve nasıl ulaştı?’ meselesi tabiri caizse yılan hikayesine döndü. Sonrasında TBMM Genel Kurulu, 5 Mayıs günü CHP tarafından her bakan hakkında ayrı komisyon kurulması talebiyle verilmiş dört ayrı önergeyi görüşmek üzere MHP ve BDP’nin de ortak hareket edebilmesiyle toplanmıştı. Bu toplantıya sayılı günler kala iktidar partisi AKP, yolsuzluk iddialarının ardından hükümet değişikliği görevden alınmış eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında kamuoyu baskısıyla soruşturma yürütülmesini kabul etmişti. TBMM Genel Kurulu’nda CHP önergeleri AKP’nin sayısal çoğunluğuyla reddedilirken; AKP’nin önergesi muhalefet oylarıyla birlikte 453 oyla kabul edilmişti. Bunun ardından CHP, MHP ve BDP-HDP, komisyon için üye adayı vekil listesini TBMM Başkanlığı’na sunmuş ancak AKP Grubu aylarca komisyon için üye adaylarını listesini sunmayarak süreci uzatmıştı.
 
Nihayetinde ”Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar Hakkında Kurulan Meclis Soruşturması Komisyonu”, resmi kayıtlara göre, 9 Temmuz günü göreve başladı. Ancak iki aylık süre için görev yapacak dört eski bakan hakkındaki TBMM Soruşturma Komisyonu, 12 Temmuz’da ise tamamıyla AKP’li üyelerden oluşturulmuş Komisyon Başkanlık Divanı kararıyla fezleke dosyalarını savcılığa iade etti. 17 milletvekilinden oluşan Komisyon’un muhalefet partili üyelerine ise ‘dizin pusulası yok’ gerekçesiyle fezleke dosyalarını iade etmesi konusunda hiçbir bilgi verilmediği ortaya çıktı. Dolayısıyla Komisyon, ortada fezleke dosyaları da olmadığı için halen çalışmaya başlamadı.
 
Özgündüz: ‘Komisyon savcı gibi çalışmalıydı’
 
Yolsuzluk soruşturması dosyalarını yakından inceleyen isimlerden birisi olan CHP Ali Özgündüz, eğer komisyon iş başı yapsa idi neler olacağını şöyle özetledi:
 
“Dört eski bakan yani ‘şüpheli’ sıfatıyla konuşmamız gereken dört isim dinlemeye çağırılacak, yakınlarıyla birlikte mal varlıkları bilgisi talep edilecek, yolsuzluklara ilişkin deliller toplanacak, ilgili kişiler gelecek ifade verecek, bunun bir de İran boyutu da var mesela İran’dan Türkiye bağlantılı yolsuzluk soruşturması dosyası istenecek. Tüm bunları savcı titizliğiyle bütün delilleri toplayarak en sonunda bir rapor hazırlayarak Meclis Başkanlığı’na sunması gerekirdi. Ancak halen bu çalışmalar yapılmadı.”
 
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de üzerine düşeni yerine getirmemesi nedeniyle Komisyon’un halen iş başı yapmadığını kaydeden Özgündüz, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini atlatma stratejisi izlediğini ve bunu hayata geçirdiğini anlattı.
 
‘Erdoğan, üç eski bakanı Yüce Divan’a gönderecek’
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en az yüzde 60 oy oranı hedeflediğini belirten Özgündüz, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla yolsuzluk iddiaları için kısmen yargı yolunu açacağını söyledi. Özgündüz, şunları dile getirdi:
 
“Erdoğan böylece halkın üçte ikisi tüm bu iddialara rağmen beni destekliyor diyecek ve bu işi kapatacaktı. Ama şimdi bunu diyemez. Halkın yüzde 70′sinin katılımıyla halkın üçte biri ile seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan, 3 eski bakan için Yüce Divan’a gönderilmelerine onay verecek. Ama Erdoğan Bayraktar için kabul etmeyecek. Bayraktar’ı gönderemez çünkü Bayraktar’ın istifa açıklamasında biliyorsunuz ‘Ben ne yaptıysam Başbakan’ın emriyle bilgisi dahilinde yaptım’ dediği için (Recep Tayyip) Erdoğan da kendisi de sorumlu da olur. Ancak o üç eski bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları yükünü taşıyamaz. Bayraktar haricinde Yüce Divan’a gönderecektir.”
 
‘Erdoğan hakkındaki iddialar 15 yıl boyunca soruşturulabilir’
 
Erdoğan hakkındaki iddiaları değerlendiren Özgündüz, CHP olarak tatile girilmesi öncesinde TBMM’ye sundukları Erdoğan hakkındaki soruşturma önergesini anımsattı. Özgündüz, şunları ifade etti:
 
“Başbakan hakkındaki bu konular görüşülmeliydi. Oğluyla konuşmaları mesela 17 Aralık sabahı paraları sıfırlama konuşmaları. Bu şaibeyle yukarı (Çankaya Köşkü’ne) çıkmasın diye önergemiz verildi. Cumhurbaşkanı yaptığı eylemlerden dolayı sadece vatana ihanet ile suçlanabiliyor. Ama Başbakan görevi süresince işlediği suçlardan dolayı Anayasa gereğince TBMM’de soruşturması açılmasıyla yargıya gönderilebilir. Şimdi hukukçu olarak şunu söyleyebilirim ki dört eski bakan hakkındaki komisyonda elde edilecek deliller çerçevesinde Erdoğan hakkında bir soruşturma komisyonu kurulabilir. O komisyon raporunu hazırlar. Erdoğan’ın Köşk’teki görev süresi 5 yıl sonra sona erdiğinde yargıya intikal ettirebilir. Cumhurbaşkanı sorgulayamaz komisyon ama oğlu dahil herkesi ifade vermeye çağırabilir. Soruşturma komisyonu süreci tamamlanabilir, Yüce Diavan’a sevk kararı alınabilir. Ama 5 yıl sonra uygulanabilir.”
 
CHP’li Özgündüz, doğrudan Erdoğan hakkında komisyon kurulmasa dahi mevcut dört eski bakan hakkındaki komisyon tarafından toplanacak deliller ile de suç ihbarı yapılabileceğini de kaydetti. Özgündüz, “Rüşvet almak, görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlar eğer suç olmaktan çıkarılmazsa ki bu suçlar için yargılama olabilecektir. Türk Ceza Kanunu uyarınca zaman aşımı şu anda 15 yıldır. Erdoğan hakkındaki iddialar 15 sene boyunca yargıya yoluna açıktır” dedi.
 
Kaynak: Yıldız Yazıcıoğlu / Amerika’nın Sesi
http://caferider.com.tr/ozgunduz-abd-basinina-konustu_h12279.html