20-07-2014 tarihinde eklendi
Lübnanlı Ehli Sünnet aliminden çaprıcı mesajlar
Suriye'de aslan kesilen müftüler nerede?

 Lübnan’ın önde gelen Sünni âlimlerinden Şeyh Mahir Hammud 18 Temmuz 2014 Cuma tarihli hutbesinde Gazze’deki direnişin bizim için önemine değindi ve suskun kalmakla yetinmeyip bir de İsrail’e hak veren ümmete serzenişte bulundu:

“Ramazan ayı… Cihad ayı… Büyük Bedir zaferinin yaşandığı ay… Böyle bir zamanda bir grup, tüm imkânlarını dünyalık zevklere, fitneci eylemlere ve kirli kavgalara harcayan ümmetin yerine tarihi bir savaşa giriyor. Ümmet öyle bir hale gelmiş ki, yöneticiler artık Amerika’dan ve onun arkasındaki İsrail’den söylemleri için emir alıyorlar. Öyle ki artık ümmetin maslahatını değil, kendi maslahatlarını ön planda tutuyorlar. Bu insanların yalnızca Amerika’nın komplolarına kukla olduklarını kabul etmiyoruz. Bilakis bu kimseler İsrail’in düşmanca eylemleri üzerinden anlaşmaya varıyorlar.

Bu noktada bizi özellikle ateşkes çağrısı yaparken Filistin’i değil, İsrail’i muhatap alan Mısır’ın tavrı üzdü. Mısır çağrı yaparken İsrail’i hedef alarak, üzerinde planlar yapılan, hedef tahtasına oturtulan Filistin’i yok saydı.

Arap dünyasında “Sahte Arap Baharı” adıyla büyük bir komplonun döndüğünü görüyoruz. Benzeri bir komplo Bush zamanında öncelikle “Yaratıcı Kaos” başlığı altında, daha sonra “Yeni Ortadoğu” adıyla piyasaya sürülmüştü. Tüm bu komploların Arap ve İslam dünyasında kısmen başarıya ulaştığını görmek zor olmayacaktır. Söz konusu komplo öncelikle direnişi destekleyen Suriye’yi cezalandırdı. Daha sonra Lübnan’daki direnişi cahil mezhepçi söylemlerin muhasarasına aldı. Aynı komplo bugün özellikle Mısırlıların ve Arapların büyük bir kısmını Filistin’deki direnişin karşısına geçirdi. Üstelik direnişi itibarsızlaştırmaya çalışan İsrail’e de bu sebeple daha da yakınlaştırdı.

Biz direnişe yönelik herhangi bir eleştiri yöneltirken, uyarı mahiyetinde eleştiriler yöneltiyoruz. Asla eleştirilerimiz birilerinin yaptığı gibi alay etmeyi, boykot etmeyi, direnişi küçük görmeyi amaçlamıyor.

Bugün özellikle Hamas’ın ve İslami Cihad’ın başında olduğu tüm direniş gruplarının her türlü küçümsemeden, değersizleştirmeden uzak olduğunu yüksek sesle haykırıyoruz. Ve açık sözlülükle şunu söylemeliyiz ki, gerçek cihad budur. İslamcıların İslam’la, vatanseverlerin vatanlarıyla imtihanı da bu noktada ortaya çıkar. Direnişe eleştiri getirerek İsrail’in safında yer alan kimse ne vatansever ne de İslamcı olamaz.

Peki, Suriye’de cihad (!) fetvaları veren müftülerin fetvaları nerede? Libya’ya NATO müdahalesini hoşnutlukla karşılayan müftüler nerede? Amerika’nın Şam’a füze fırlatma planına alkış tutanlar nerede? Ümmetin acılarına, ümmetin yıkımlarına, ağlayışlarına kimse ses çıkarmıyor mu? Neden herkes suskun?

Özellikle Mısır’la alakalı olarak şu soruyu soruyoruz: “Sizin içinizden Hamas’ın Mısır sahnesindeki siyasi duruşunu göz ardı etmek gerektiğini ifade edecek ileri görüşlü hiç mi kimse çıkmıyor? Nitekim Hamas’ın ya da Hamas’ın alt kollarının Mısır’daki patlamaların ya da Mısır Güvenlik Güçlerine yönelik saldırıların arkasındaki güç olma ihtimali yoktur. Saldırılar olsa olsa Hamas yönetiminin kararlarının dışına çıkıp disiplinsizce hareket eden bazı kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha da kötüsü, Mısır’ın Hamas’ın ateşkesi kabul etmemiş olması hasebiyle akan kanın sorumluluğunu Hamas’a yüklemesi asla doğru bir adım olmayacaktır.

Biz Hamas’ın Suriye’deki tavrını eleştirdik, bu doğru. Ancak son dönemde fitneyi daha da körüklemek için bunu kullananlar oldu. Bu kimseler cahil mezhepçilik söylemi üzerinden direnişi ve İslam ümmetini vurmaya çalıştılar.

Biz her zaman söylediğimizi söylüyoruz. Hamas’ı, İslami Cihad’ı ve onlar gibi Filistin’de direniş gösteren tüm grupları siyasi hatalarını göz ardı ederek direniş grupları olmaları hasebiyle destekledik. Bugün Hamas ve İslami Cihad Filistin’deki direnişin başını çekiyorlar. Ve biz onları bu sebepten sonuna kadar destekliyoruz. Bu sebeple bugün siyasi ayrılıkların, anlaşmazlıkların gündem edilmesi, ancak direnişçileri ve direnişi karalamaya yarar sağlar.

Biz yakın bir zamanda Allah’ın yardım göndereceğini, Gazze’de mücahitlerin yanında savaşan melekleri göreceğimizi ümit ediyoruz. Hak için batıl karşısında yürütülen her mücadeleye Bedir Savaşı’nda da olduğu gibi Allah’ın izniyle melekler eşlik edecektir. “Zafer ancak Aziz ve Hâkim olan Allah’ın katındandır.” (Ali İmran:126)

Diğer yandan geçen hafta söylediğimiz ve büyük beğeni alan bir söz vardı. “Eğer Arapların İsrail’e karşı savaşmasını istiyorsanız, onlara İsrail’in Şiileştiğini söyleyin.” Bu sözün Suudlu büyük âlim ve araştırmacı Şeyh Hasan Ferhan El-Maliki’ye ait olduğunu ifade etmek isterim. Allah ondan razı olsun.

http://caferider.com.tr/lubnanli-ehli-sunnet-aliminden-caprici-mesajlar_h12048.html