Irak'ta yaşayan Taklid mercilerinden Ayetullah Sistani'nin temsilcisi şeyh Abdul-Mehdi Kerbelai Pazar günü yaptığı açıklamada, Irak'taki savaşın Irak halkıyla Tekfirci gruplar arasında yaşandığını, Irak medya gruplarının bu gerçeği anlatmaları gerektiğini, bazı yabancı medya gruplarının iddia ettikleri gibi, Irak'taki savaşın kavmi ve mezhepçi savaş olmadığını söyledi.
Ayetullah Sistani'nin Kerbela temsilcisi, Irak medya gruplarının Irak'ı bölme fitnesini gerçekleştirmeye çalışanlarla tekfirci gurupların Irak halkına karşı başlattıkları savaşın mahiyetini ifşa edip, halkı aydınlatmaları gerektiğini vurguladı. Tekfirci selefi Vahhabi terör örgütü Irak Şam İslam devleti adlı katil çeteler Irak halkına katliamlar ve yıkımlar dayattılar. Bu yüzden Ehlibeyt İmamlarının türbelerinde çalışanlar ve Irak hükümeti ve Taklid merciileri katil IŞİD teröristlerin saldırıları sonucu mülteci duruma düşen Iraklılara yardım etmekte, onları barındırıp, insani yardımlar yapmaktadırlar.
Irak yetkilileri bu yardımların yeterli olmadığını, geniş çaplı insani yardımların yapılması gerektiğini belirttiler. IŞİD ile Baasçı cinayetkarlardan oluşan şer güçler Neyneva, Selaheddin ve El-Enbar illerinde saldırıya geçip, hain askeri komutanların yardımıyla bu illeri ele geçirdiler. Bu vahşi ve hunhar teröristlerin saldırı ve katliamlarından kaçan bir milyonu aşkın Iraklı Irak'ın güney ve doğu bölgesindeki şehirlere ve yerleşim bölgelerine sığındılar. Dünya toplumuna göre, IŞİD-Baasçı hunhar terör örgütleri ittifakından oluşan saldırgan güçler Amerika'nın Irak'ı işgal etmesinden sonra kurulup beslendiler.
Amerika işgal güçleriyle bölgedeki işbirlikçi rejimler ve müttefikleri de bu tekfirci teröristleri askeri ve mali açıdan desteklemektedirler. Batılı güçler tekfirci terörist grupları destekleyerek, onların işledikleri cinayetleri İslam ve Müslümanlara mal etmeye çalışıyorlar. Batılı sömürgeci güçler teröristleri örgütleyip harekete geçirerek İslam ve Arap ülkelerini kan gölüne çevirmiş bulunuyorlar. Bundan amaçları İslam ve Ortadoğu ülkelerinde etnik ve mezhep savaşı çıkarmaktır.
Nitekim İslam işbirliği teşkilatının eski genel sekreteri Prof Ekmeleddin İhsanoğlu yaptığı açıklamada, IŞİD''ın katil ve terörist çetelerden oluştuğunu, IŞİD çetesinin yeni ortaya çıkmadığını, Katı, merhametsiz, dine, İslamiyet'e en büyük zarar veren, insanları acımasızca öldüren, ülkeleri yakan yıkan bir terör hareketi olduğunu, iddia ettikleri İslamiyet'e mensubiyet halinin reddedilmesi gerektiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olarak görev yaptığı 9 yıl boyunca Doğu ve Batı ülkelerine ve herkese IŞİD örgütüne mensup kimselerin İslam adına konuşma hakkı olmadığını söylediğini vurguladı. İhsan oğlu IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele etmek için; uluslar arası alanda güvenlik, askeri faktör, dini, siyasi ve psikolojik olarak savaş sürdürülmesi ve mali kaynaklarının kurutulmasıyla köklerinin kazılması gerektiğini vurguladı.
Gerçek şu ki Amerika İslam dünyasında ve özellikle Suriye ile Irak üzerinden fırkacı tefrika ve savaş yaratmaya ve Müslümanları bir birine kırdırmaya çalışmaktadır. Amerika Irak'taki sinsi emellerini gerçekleştiremediği için, son zamanlarda satılık selefi Vahhabi terör örgütlerini ve grupları harekete geçirmiş bulunuyor. Tekfirci terörist gruplar ise Amerika ve Siyonist güç odaklarının bölgedeki hedeflerini gerçekleştirmekle görevlendirilmişlerdir. Irak yetkililerinin vurguladıkları gibi, Irak devleti ve hükümetiyle bütün Irak halkı, dini ve mezhebi cemaatleri tekfirci teröristlerin saldırılarıyla tehdit edilmektedirler.
IŞİD teröristlerinin saldırısı sonucu, Irak'ta çok sayıda Şii ve Sünni Müslüman şehit edildi. Batılı sömürgeci devletlerle Siyonist güç odakları İslam dininin milletlerarasında hızla yayılmasını önlemek ve durdurmak için IŞİD, El-Kaide ve Taliban ile Boko Haram gibi hunhar ve İslam düşmanı tekfirci grupları kurdurup, besleyerek, İslam ülkelerini parçalamaya, İslam dinini bu vahşi örgütler aracılığıyla karalamaya ve Müslüman milletler üzerindeki sultasını ve işgal sürecini meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Amerika ve batılı müttefikleriyle bölgedeki gerici Arap rejimleri ve NATO işbirlikçisi rejimler IŞİD ve Cephetünnüsra ve İslam cephesi gibi tekfirci selefi terör örgütleriyle Irak'ta Şii ve Sünni ayırımı yapmaya ve savaş çıkarıp, parçalayarak bölgesel küçük etnik yönetimler kurdurmaya çalışıyorlar. Nitekim Amerika kongresinin hazırladığı rapora göre, IŞİD ve Baasçı çetelerin saldırıları sonucu; Kürt, Sünni ve Şii ayrı federal bölgelerin kurulması bekleniyor. Fakat Irak halkı, Şii ve Sünni Müslümanların terörist tekfircilere karşı birlik içinde hareket etmeleri halinde, Irak milli birliği, toprak bütünlüğü ve milli hakimiyetinin korunacağına inanıyor.