Yüce Allah, Resulü'ne (s.a.a) hitap ederek dört grup insanı sevmenin kendisine vacip olduğunu buyuruyor. Elbette burada kastedilen vaciplik bildiğimiz fıkhı vaciplik gibi değildir, maksat Allah'ın bu şartları kendisinde bulunduran kullarını sevdiğidir. Allah'ın buyurmuş olduğu dört grup şu kimselerden ibarettir:
Birinci grup: Bir birlerini ihlâsla, sadece Allah rızası için sevenler.
İkinci grup: Allah'ın düşmanı olan, onun emirlerine itaat etmeyen ve onun sevmediği kimselerle olan dostluklarını, sırf Allah onu sevmiyor diye bitirenler.
Üçüncü grup: Dostluk, arkadaşlık ve ilişkilerini Allah rızası için koruyanlar. Yani birbirleri arasında eğer bir sorun, kırgınlık ve küslük varsa bunu sürdürmeden yeniden dostluklarına devam ederler.
Dördüncü grup: Allah'a güvenip, bütün işlerinde O'na tevekkül eden kimseler.
Açıkça anlaşıldığı üzere, Rabb'ul âleminin bütün bunları, insanın mutluluğu ve O'na yaklaşması için gerekli bildiğinden buyurmaktadır. Allah'ın yapılmasını istemiş olduğu bu dört şey elbette O'nu sevenler ve emrine itaat edenler içindir, yoksa Allah'tan gafil ve Ondan habersiz olanlar için değildir. Allah'ın sevgisine ulaşan gerçek hazineye ulaşmıştır, bu sevgi onun için her şeyden daha değerlidir. İlahi sevgi, çölün ortasında yolunu kaybetmiş, ekmeğini suyunu bitirmiş ve baygın bir halde ölümü bekleyen kimsenin yaşama isteğinden daha değerlidir. Ölüm döşeğinde ölmek üzere olan kimsenin birkaç gün daha yaşama isteğinden daha büyüktür. Allah'ın kulunu sevmesiyse çok daha değerli, faydalı ve sonsuzdur.
İnsan sürekli başkalarının sevgisini kazanmak için uğraşıp, bunun içinde değişik yollara başvurmaktadır. Bazıları halkın gönlünde yer edinerek, kendilerine bağlayarak onların ilgisini çekme peşindedir; ama ahiret ehli olan kimseler sadece insanların sevgisiyle yetinmemekteler, onların tek amacı; kalıcılığı ve faydası daha çok olan Rablerinin sevgisini kazanmaktır, bunun için de ellerinden geleni yapmakta, her şeylerinden hatta dünyalarından bile vazgeçmektedirler. Ne yazık ki böyle insanlar çok azdır, ilâhî aşkın kıymetini herkes bilmemektedir.
Allah sevgisinin ne kadar değerli olduğunu bilmek, insanın Allah'ı tanımasıyla alakalıdır. Tanımayı çoğaltarak mümkün olduğu kadar bu büyük hazineyi bütün varlığımızla ele geçirmeye çalışmalıyız.
Hadisin başında yüce Allah, birbirlerini onun rızası için sevenleri sevdiğini buyurdu; çünkü bu şekilde birbirini sevmek aslında Allah'ı sevmektir, O'nun sevdiklerine sevgi göstermek, Allah'a sevgi göstermektir. Bir şey veya bir kimse sevildiği zaman, sevgiliyle alakalı olan şeyler de sevilecektir. Allah'ı seven Allah'ın sevdiklerini de sever, bu sevginin kaçınılmaz getirisidir, sevgilinin sevdiğini sevmek vazgeçilmez bir şeydir. Bu yüzden Allah'ı seven biri, Allah'ı daha çok sevenleri sevecektir, bu yüzden Allah âşıkları; ilk aşamada Peygamber'i (s.a.a) ve imamları (a.s) sonrasında onların yolunu devam ettiren Şiaları sevmektedirler.
|
|