Resulullah (s.a.a ): “Gökyüzünün kapıları Ramazan ayının ilk gecesi açılır ve son gününün gecesine kadar kapanmaz.” buyurduğu bu mübarek ayın her iftar öncesi okunması önemle tavsiye olunan iki dua var.
Onlardan birincisi "Ya aliyyu ya azim" duasıdır.
يَا عَلِيُّ يَا عَظيمُ، يَا غَفُورُ يَا رَحيمُ، انْتَ الرَّبُّ الْعَظيمُ الَّذي لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّميعُ الْبَصيرُ، وَهذَا شَهْرٌ عَظَّمْتَهُ وَكَرَّمْتَهُ، وَشَرَّفْتَهُ وَفَضَّلْتَهُ عَلَى الشُّهُورِ، وَهُوَ الشَّهْرُ الَّذي فَرَضْتَ صِيَامَهُ عَلَيَّ، وَهُوَ شَهْرُ رَمَضَانَ، الَّذي اَنْزَلْتَ فيهِ الْقُرْآنَ، هُدَىً لِلنَّاسِ وَبَيِّـنَاتٍ مِنَ الْهُدى وَالْفُرْقَانِ، وَجَعَلْتَ فيهِ لَيْلَةَ الْقَدْرِ، وَجَعَلْتَهَا خَيْراً مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ، فَيَا ذَا الْمَنِّ وَلاَ يُمَنُّ عَلَيْكَ، مُنَّ عَلَيَّ بِفَكَاكِ رَقَبَتي مِنَ النَّارِ فيمَنْ تَمُنُّ عَلَيْهِ، وَاَدْخِلْنِي الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمينَ.
Anlamı:
"Ey yüce, ey ulu, ey çok çok bağışlayan, ey Rahim; hiçbir eşi ve benzeri olmayan ve (her şeyi) duyan ve (her şeyi) gören ulu Rab sensin. Bu, yücelttiğin, değer verdiğin, şereflendirdiğin ve bütün aylardan üstün kıldığın bir aydır. O, orucunu bana farz kıldığın aydır. İşte o, ramazan ayıdır ki onda Kur'ân'ı, halkı hidayet etmek, hidayet yolunu açıklamak ve hakkı batıldan ayırmak için indirdin; Kadir gecesini o aya yerleştirdin ve o geceyi bin aydan hayırlı ve üstün kıldın. Ey (yaratıklarına) minnet hakkı olan ve kimsenin onun üzerinde minnet hakkı bulunmayan (Allah), minnettar ettiklerin arasında beni de minnettar kılıp vücudumu (cehen-nem) ateşinden kurtarıp cennetine yerleştir; rahmetin hakkına, ey merha-metlilerin en merhametlisi!"
Merhum Kef'emî "Misbâh" ve "el-Beledü'l-Emin" kitabında, Şeyh-i Şehit (r.a) ise kendi Mecmua'sında Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kim ramazan ayında her farizadan sonra şu duayı okursa, Allah onun günahlarını bağışlar." buyurduğu ikinci dua ise şöyledir:
اَللّـهُمَّ اَدْخِلْ عَلى اَهْلِ الْقُبُورِ السُّرُورَ اَللّـهُمَّ اَغْنِ كُلَّ فَقيرٍ، اَللّـهُمَّ اَشْبِعْ كُلَّ جائِعٍ، اَللّـهُمَّ اكْسُ كُلَّ عُرْيانٍ، اَللّـهُمَّ اقْضِ دَيْنَ كُلِّ مَدينٍ، اَللّـهُمَّ فَرِّجْ عَنْ كُلِّ مَكْرُوبٍ، اَللّـهُمَّ رُدَّ كُلَّ غَريبٍ، اَللّـهُمَّ فُكَّ كُلَّ اَسيرٍ، اَللّـهُمَّ اَصْلِحْ كُلَّ فاسِدٍ مِنْ اُمُورِ الْمُسْلِمينَ، اَللّـهُمَّ اشْفِ كُلَّ مَريضٍ، اللّهُمَّ سُدَّ فَقْرَنا بِغِناكَ، اَللّـهُمَّ غَيِّر سُوءَ حالِنا بِحُسْنِ حالِكَ، اَللّـهُمَّ اقْضِ عَنَّا الدَّيْنَ وَاَغْنِنا مِنَ الْفَقْرِ، اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيءٍ قَديرٌ .
Anlamı:
"Allah'ım! Kabir ehlini sevindir. Allah'ım! Bütün fakirleri zenginleştir. Allah'ım! Bütün açları doyur. Allah'ım! Bütün çıplakları giyindir. Allah'ım! Bütün borçluların borcunu eda eyle. Allah'ım! Sıkıntısı olanların sıkıntısını gider. Allah'ım! Bütün garipleri (vatanlarına) geri döndür. Allah'ım! Bütün esirleri azat eyle. Allah'ım! Müslümanların bozulan durumlarını, fasit olan işlerini ıslah eyle. Allah'ım! Bütün hastalara şifa ver. Allah'ım! Bizim fakirliğimizi kendi zenginliğinle engelle. Allah'ım! Bizim kötü hâlimizi kendi iyi hâlinle değiştir. Allah'ım! Borcumuzu eda eyle; fakirlik ve ihtiyacımızı gider; muhakkak senin her şeye gücün yeter."